Partiler Gider Gelir, Demokrasi Gelmez - Oktay Akbal

Partiler Gider Gelir, Demokrasi Gelmez
Bir parti gelir, birkaç yıl iktidarda kalır, sonra ilk seçimde yenilir, çeker gider. Yerini başkası alır. O da belli bir süre sonra yerini başkasına bırakır!.. Çağdaş demokrasilerde böyledir...
Ama demokrasicilik oynanan bir ülkede durum başkadır. Bir geldin mi, bir daha zor gidersin! En az on yıl mı? Daha mı çok...
Hitler de Mussolini de seçim kazanmışlardı. Biri on yıl, biri otuz yıl iktidarda kaldı. Hem de tam bir diktatör zorbalığıyla! Ama sonları ne oldu? Birinin cesedi yollarda parçalandı, öbürü de mahzenin birinde canına kıydı...
Gelelim bize, tek parti yönetimine İsmet Paşa son verdi. Çok parti dönemine geçtik. En başta DP, sonra başka partiler açıldı. Hepsi de cumhuriyet ilkelerine, devrimlerine bağlı görünüyorlardı. Ama ilk fırsatta yollarını değiştirmek isteğindeydiler. Daha muhalefet sıralarında belli etmişlerdi...
Yalnız kalan parti CHP’ydi. Ama o da oy alabilmek umuduyla sağa dönüştü. Güzelim Atatürk ilkeleri nerdeyse bir yana itilmişti.
Demokrat Parti 1950’de iktidara geldi. İlk işi Halkevleri’ni kapatmak oldu. Ardından Köy Enstitüleri’ni, çağdaşlığa giden bütün yolları! Dinsel eğilimi günden güne arttırdı. Halktan koptu. “Ben istersem odunları bile mebus yaparım”, “orduyu yedek subaylarla yönetirim” gibi saçmalıklarıyla iki seçim geçirdi, derken çokpartili düzenin çıkmaza girdiği anlaşıldı.
27 Mayıs 1960, tarihimizde bir dönüm yeridir. Karanlık kapılar kapanmış, aydınlık yola dönülmüş, demokrasi koşulları bütün olanaklarıyla yaşama açılmış, yeni bir anayasa ile çağdaş uygarlığın bütün koşulları canlandırılmıştı.
Büyük bir umut doğdu. Gerilikler, ilkellikler, bilgisizlikler bir yana atılacak, cumhuriyetin o unutulmaz devrimci günlerine benzer yeni bir atılım gerçekleştirilecekti. Birkaç yıl geçti geçmedi, yeniden eski anlayışlar başgösterdi! Partiler, sağ kanatta toplanmış, özgürlük özlemleri yavaş yavaş yitirilmeye başlanmıştı. Yeni partiler, yeni liderler tek parti yönetimine özenme yarışına girdi. Anayasa ile oynamalarla bir kez daha karanlıklara doğru bir akım başladı. Yeni askeri darbeler, onu izleyen sivil baskı yönetimleriyle bir kez daha umutlarımız parçalandı.
Şimdi bir kez daha anayasa değiştirmek peşindeyiz. Kimin isteğine, keyfine, çıkarına olacağı önceden bilinen hesaplarla karşı karşıyayız.
Demokrasi özleminin bir masala dönüşmesini isteyenler bu gidişle amaçlarına kavuşacaklar mı? Ne dersiniz?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget