Ucubeye Özgürlük Anıtıyla savunma
Tayyip Erdoğan’ın “ucube” olarak nitelendirmesinin ardından Kars’ta yaptığı “İnsanlık Anıtı” yıkılan heykeltraş Mehmet Aksoy’un Başbakan aleyhine açtığı tazminat davasındaki tartışma New York’taki Özgürlük Anıtı’na uzandı. Kendisinin “sanat eseri beğenme zevk ve kanaatine” sahip olduğu belirtilen Erdoğan, kendisini Özgürlük Anıtı’yla savundu. Aksoy ise Erdoğan’a “Özgürlük Anıtını Said Paşa ısmarlamıştır. Sultan Abdülaziz peşinatını ödemesine rağmen Kavalalı soyundan İsmail Paşa, put saydığı için heykel Paris’te depoya kaldırılmış, sonra ABD’de bugünkü yerine konulmuştur. Hangi paşa haklı çıkmıştır?” diye sordu.
Başbakan Erdoğan’ın avukatları aracılığıyla İstanbul 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderdiği cevap dilekçesinde, “Davacı eserini sahiplenebilir hakkıdır, ancak kendi estetik zevkini topluma dayatamaz” denildi. Erdoğan’ın belediye başkanlığı ve başbakanlık döneminde iç ve dış gezilerde çeşitli yapıt ve mimari eserleri yakından gördüğü anlatılırken, “Müvekkilin heykelle ilgili ifadesinin özü tamamen bulunuş yeri ve konumunun abesliğinden kaynaklanmış olup ne heykeltraş Mehmet Aksoy’un şahsına ne de aslında heykele yönelik bir hakaret söz konusudur... Heykelle ilgili takdir yetkisi kullanmak için illa güzel sanatlar mezunu olmak şart değil” denildi. Erdoğan’ın ucube kelimesini acayip birşey, garip bir şey anlamında kullandığı anlatılan dilekçede, “Kaldı ki bir sanat eserini beğenip beğenmeme, estetik bulup bulmama subjektif değerlendirmeyi gerektirdiğinden toplumun her bir bireyinin o sanat eserini farklı yorumlaması, farklı algılaması çok tabii olup mutlak surette sanat eserini vücuda getirenle aynı kanaatin paylaşılması zorunluluğu ileri sürmek hayatın gerçekleriyle bağdaşmayacağı gibi değer yargılarının çeşitliliğine de aykırı bir tavır olur” savunması yapıldı. Erdoğan’ın savunmasında bir gazetecinin “Amerika’daki Fransızların yaptığı Özgürlük heykeli sayısız filmde gösterilmiş, değişik açılardan resmedilmiştir. Dünyanın tanıdığı, herkesin bildiği ve herkesin hayranca baktığı bir heykel bu” değerlendirmelerinden de yararlanıldı. Erdoğan hangi paşa? Heykeltraş Mehmet Aksoy ise Başbakanın cevabına yanıtını ise avukatları Turgut Kazan, Aslı Kazan Gılmore ve Serdar Laçin aracılığıyla mahkemeye sunduğu dilekçede verdi. Erdoğan’ın savunmasında işaret ettiği Özgürlük Anıtı’nın öyküsü Aksoy’un dilekçesinde şöyle anlatıldı: “Özgürlük Anıtı’nın öyküsü, davalıyı değil bizi doğruluyor. O anıtı, Süveyş Kanalı için Mısır Hidivi Said Paşa ısmarlamıştır. Ve Sultan Abdülaziz tarafından peşinatı ödenmiş olmasına rağmen, Kavalalı soyundan İsmail Paşa, uğursuzluk yaratacak put saydığı için Fransız sanatçı Frederic Auguste Bartholdi’nin yaptığı heykel Paris’te depoya kaldırılmıştır. Sonra, ABD’nin isteğiyle 350 parçaya ayrılık 214 sandığa yerleştirilerk Newyork’a götürülüp bugünkü yerine konulmuştur. Acaba, hangi paşa haklı çıkmıştır? Özgürlük Anıtını yaptıran Said Paşa mı, yoksa uğursuzluk getireceğine inanan İsmail Paşa mı? Bu sorunun cevabı, davamızda da kimin haklı olduğunu apaçık ortaya koyacaktır.” Aksoy dilekçesinde, “Sorun bir sanat eserini beğenip beğenmeme sorunu değildir. Başbakan ucube deyip o konuşmayı yapınca durum değişir. Nitekim değişmiştir. Miting meydanındaki konuşma ile gazetedeki söyleşide, onur kırıcı ve aşağılayıcı bir yol izlenmiştir. Bizim davamız budur” değerlendirmesini yaptı.
Yorum Gönder