Ad Bulma Zorluğu - Mümtaz Soysal

ÜLKE yönetenler vatandaşların zihnini yersiz ve gereksiz sorularla yormaktan uzak durmalıdırlar. Hele o yer, ivedi çözüm gerektiren bir yığın sorunla dolu bir ülkeyse.
Bu çeşit yorgunluklar insanları gerçek sorunlara eğilmekten alıkoyar, enerjilerin ve nefeslerin boşuna tüketilmesine yol açar.
Şu günlerde zihinleri yormuş olan sorulara bir bakın, bu son girişimin de dikkatleri dağıtma ve gerçek sorunlardan uzaklaştırma stratejisinin bir parçası olduğunu hemen göreceksiniz, ama olaya ad bulmakta zorlanacaksınız. Çünkü, çok tuhaf.
Otuz yıl önce sıkıyönetim rejiminde yürürlüğe girmiş bir anayasanın geçici 15. maddesini onca uzun süren uygulamadan sonra kaldırıp hasta iki ihtiyarın darbecilikten yargılanmalarına yol açmış olmak pek büyük bir iktidar başarısı mıdır? Hem de, o dönemdeki küresel ekonominin zorladığı plansızlığın, ona ayak uyduran insafsız sosyal politikanın ve dış oyunlara tutsak düşmüş siyasetçiliğin darbedeki payını yok sayarak.
“Simgesel önemi ve yararı var, böyle bir suç işlemenin cezasız kalmayacağını gösterir” denecekse, söyleyin Allah aşkına, cezasız kalmamış tek suç bu mu olacak?
“Müdahiller”in, yani işlenen suçtan mağdur olmuş olanların böylesine büyük bir hırs ve hızla mahkemedeki katılma listesine yazılmaya koşmuş olmasını çok anlamlı bir adalet susamışlığı diye yorumlamak kendimizi avutmak değil midir? Bu koşuş, sahnede rol kapma telaşından kaynaklanmıyor mu?
Politikacısıyla, iktidarıyla ve ana muhalefetiyle, hukukçusuyla, yazarıyla, çizeriyle böylesine yoğun ve güçlü bir adalet susamışlığı çeken bir toplumsak, özel yetkili mahkemelerden yargısız infaza dönüşen uzun tutuklamalara kadar, hep birlikte düzeltmemiz gereken bir yığın sorunumuz yok mu?
Böyle bir oyalamada birtakım yararlar görebilen bazı insanlar her toplumda çıkabilir. Ama her toplumda bunların yararsızlığını, boşluğunu, hatta zararlılığını sezen ve gösteren insanların da bulunması beklenir, değil mi?
Acaba bizim toplumda öylelerinin kıtlığını mı çekmekteyiz? Yoksa, böyle bir sıkıntı var da büyük medyanın hesaplılığı ya da suskunluğu ve ürkmüşlüğü mü bu komedinin bütün gülünçlüğüyle topluma yansımasını engellemektedir?

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget