Yalandan Ölmeyenler İçin... - Cüneyt Arcayürek

Siyasetçi, yazar, çizer, Başbakan RTE’nin ayrıntı vermeyen her sözünün, her açıklamasının altında derin anlamlar
yattığını sanıyor...
Madem ki Başbakan söyledi, içeriği, anlamı nedir diye ne soran var ne de yazan.
Devlet Bahçeli, “Ciğerin yanıyorsa Türk bayrağını Kandil’e dik” diye seslendiği ulusal bir amaca; RTE’den “Bayrağı dikmişsin, terör mü bitecek?” diye bir yanıt aldı.
Söylemdeki amaç; RTE’yi, 2003’ten beri bir türlü beceremediği sınır ötesi harekâtı artık gerçekleştirmeye, Kandil’de yuvalanan PKK’yi temizlemeye çağırıyor.
Oysa, RTE’nin yanıtı; ya kara harekâtı yapamayacağının ya da Kandil’e bayrağımızı diksek de terörü sonlandıramayacağının itirafı.
***
“Bir zamanlar Türkiye’de” bir başbakanın vaat niteliğindeki sözlerini yalanlayan uygulamaları, yoğun eleştirilere neden olurdu. Bugün ise?..
Muhalefet sözcüleri; Meclis’te RTE’nin teröristlerle pazarlık konularında bir iki ay önce söylediklerinin tam tersi uygulamalara ruhsat verdiğini kanıtladı.
Bu açıklamalar, kimilerinin bir kulağından girip, ötekinden çıkabilir ama:
Meclis tutanakları kalıcı belge. İşte örnekler:
“…‘Bölücü terör örgütünün yok edilmesi için ona verilen lojistik ve politik desteklerin bitirilmesi gerekir’. Doğru mu? Doğru. Bunu kim söylüyor? 7 Ekim 1998’de bugünkü Cumhurbaşkanı A. Gül! Şimdi ne oluyor? Lojistik destek veren yerler muhafaza ediliyor, politik destekler siyasal çözüm aldı altında meşrulaştırılıyor.”
“…‘Bugün PKK darmadağın hale geldiyse yapılacak yanlışlarla bunun tekrar toparlanmasına fırsat vermemek gerekir’ diyen kim? A. Gül!.. Demek ki darmadağın olmuş. Fırsatı kim verdi bunlara? Yine ‘Perişan hale gelmiş terör örgütünün liderinin, siyasal bir lider haline gelmesine kesinlikle fırsat vermemek gerekir’. Bunu kim söylemiş. 18 Aralık 1998’de yine A. Gül!..”
“…‘Son zamanlarda ABD’nin Kuzey Irak’a yönelik gayretleri kaygılarımızı arttırmaktadır. K. Irak’ta yaratılmaya çalışılan fiili durumun Türkiye’deki bölücülük hareketi için büyük stratejik avantaj olduğunu kimse göz ardı etmemelidir’ diyen kim? A. Gül! Şimdi Irak’ın kuzeyini yönetenlere kırmızı halı döşeniyor…”
“…16 Ekim 2007’de Başbakan bu kürsüde ‘Biz bugüne kadar hiçbir terör örgütünün yöneticileriyle masaya oturmadık’ diyor. Daha sonra bunun itiraf edildiğini görüyoruz…”
“…PKK terör örgütüyle müzakere ve pazarlık yürütüldüğü açıktır. Müzakere edilen hususlar: Terörist başının serbest bırakılması, Kürtçe eğitim hakkının verilmesi, etnik kimliklere göre yeni bir anayasa yazılması, özerklik talebini açacak anayasal değişiklikler…” MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural’ın 5 Ekim 2001 Çarşamba günü Meclis’te yaptığı konuşmadan.)
***
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, aynı gün Meclis’te:
“…Memleketi böldünüz. Bankaları, marketleri, hastaneleri, okulları, camileri, bürokratları, sendikaları, vakıfları ayrıştırdınız. Alevi yurttaşlarımızı incittiniz.. ‘Müslüman kardeşlerim’ diyerek Kürtleri de ayrıştırdınız… Hüseyin Çelik (AKP) demiş ki; ‘Anaların gözyaşı dinecekse şeytanla bile görüşülür’. Siz şeytanla görüşmeyi değil, işbirliği yapıyorsunuz…
Başbakan: 21 Ağustos 2010. Kayseri meydanı.: ‘Bizim, dört kez (beşincisi açıklandı) terör örgütüyle bir araya oturma şerefsizliğini yapanlar, bu alçakça iftirada bulunanlar bunun hesabını her yerde vereceklerdir.’ Kayseri meydanında o ‘şerefsizler, alçaklar’ sözcüğü hâlâ asılı duruyor, sahibini arıyor” dedi.
***
Halkımız ise AKP’ye yüzde 50 oy vererek, “Yalandan kim ölmüş ki” diyen atasözünü “yalan söyleyenlerin asla ölmeyeceğini” kanıtladı!

Cüneyt Arcayürek/Cumhuriyet

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget