“İntikamını misliyle alacağız”…
HPG’nin Hakkâri’nin Çukurca ilçesindeki eyleminde 24 ASKERİMİZİN şehit olmasından dolayı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “intikamını misliyle alacağız” sözlerine CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu tepki göstermiş.
PKK’nın ANF adlı sözde haber ajansına özel açıklamalarda bulunarak öfkenin bu kadar yükseldiği bir dönemde, bu söylemin aşırı milliyetçi duygularla hareket edenler tarafından kötüye kullanılabileceğini söylemiş. Ben izlemedim bilmiyorum, basında yalan yanlış yanlı haberler çıkabiliyor bu sebepten inanmadım. Şayet böyle bir şey yapmışsa Sn. Tanrıkulu’nun şahsi söylemidir partiyi ve beni asla bağlamaz.
Şehit haberleri geldikten sonra birkaç yerde cumhurbaşkanına tepki yazılarını ben de okudum. Aşırı milliyetçiler tarafından kötüye kullanılır sözlerine katılmadığımı söylemek istiyorum. Yani şehit sayılarının artması ile mi tepki olurmuş? Şehitlerimizin biri de 24 dü de aynı değerdedirler. Onlar bu vatanın evlatlarıdırlar.
Keşke Sn. Gül başkomutan olarak daha önceleri bu duygularını dile getirseydi diyorum. Keşke AKP doğru politikalar yapsaydı Türkiye bu duruma gelmeseydi diyorum. Biliyorum şimdi AKP li okurlarım yine beni yorumları ile bombardımana tutacaklar ama doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlarmış. Başka ne diyeyim?
CHP li Sezgin Tanrıkulu’nun sözlerinde birçok kişi haklılık payı bulabilir ama kimse merak etmesin bu millet dolduruşa gelmez.
Kaldı ki gerek BDP in gerekse PKK in yaptıkları tahriklere, bir iç savaş çıkartma emellerine halkımız her zaman sağduyulu davranmıştır. Zira ne BDP ne de PKK Kürt halkını temsil etmiyorlar. Bunu sadece ben değil Kürt kökenli vatandaşlarımız da söylüyorlar. Her neyse, esas konuya girmek istiyorum. Cumhurbaşkanı Sn. Gül’ün tepkisi takdir edilmelidir. Atatürk’ün rakı içmesi kadar da doğaldır. Çünkü o da etten kemikten yaratılmış bir insandır. Söylemi beni çok mutlu kıldı.
Onun böyle konuşmasına Türkiye de kaç kişinin sevindiğini, bilhassa tüm şehit ailelerinin de bu sözlerden teselli olduklarını, acılarının biraz olsun hafiflediğini düşünmek gerekir.
(Karşımızdaki güç Kürt Halkı değildir emperyalist güçler ve işbirlikçileridir.)
Sn. Cumhurbaşkanımızın her ne kadar bulunduğu makam gereğince hislerini belli etmemesi gerekir diye düşünüldüğünde, o bunu yalnız şimdi mi yapıyor diye sorarım. Genelde meclis kararlarında imzalaması veya veto etmesi gereken maddelere AKP taraflı davranmasına, bazılarının Çankaya’nın noteri demelerine alışkın değil miyiz? Yani genelde yanlı davranan Sn. Cumhurbaşkanımız bu sefer duygularını kamu önünde açıkça söylemiştir.
Bunda ne var?
Üç gün önce ellerini sıktığı, “merhaba asker” diye selamladığı hatta birlikte karavana yediği vatan çocuklarının böylesine kalleşçe şehit edilmeleri sanırım onu birçok kişiden daha çok üzmüştür. Ben bu sözlerinden ötürü kendisine minnettarım ve teşekkür ederim. Askerlerimizin nasıl şehit oldukları, sayıların daha fazla olduğu hakkında çeşitli fısıltılar dolaşıyor ve biz gerçekleri bilemiyoruz. Yalnız ne var ki hiçbir şey gizli kalmıyor!
ORADA KİMSE VARMIII? SESİMİ DUYAN VAR MIIII?
Öte yandan Van’daki büyük felaket sanki bizlere Allah’ın gazabı oldu diye düşünüyorum. Biraz batılca ama bu kadar çok kan dökülmesi, bunca sivil halkın katledilmesi, bunca şehitler ve gözyaşları kim bilir belki de bizlere bir ihtardır.
Neyi pay edemiyoruz, neden birbirimizi düşman görüyoruz? İnanın hayat o kadar kısa ki birbirimizi kırmaya, yok etmeye değer mi? Mutlu, yarınlardan umutlu, daha güzele, daha çağdaşlığa el ele koşmak varken, nedir bu karmaşa? Bizleri birbirimize kırdırmaya, düşman etmeye kalkanlara bazılarımız “ki bunların içinde aydın geçinenler de var” ne için güvenip te izin veriyoruz?
Emperyalist güçlerin yok etmeyi başaramadığı bir şey var ki, o da bu millet Kürdiyle, Çerkez’iyle Türküyle, vatan toprakları içinde yerleşmiş tüm insanlarıyla, iyi günden çok kötü günde birbirinin yardımına koşmak için tek vücut olan ulus devletin gücüdür. (Tıpkı İstiklal savaşımızdaki gibidir.)
Bugün Van’da ki felaket için yüreklerimiz yanıyor. Oradaki vatandaşlarımızın acılarını elbette dindiremeyiz ama hiç değilse acil ihtiyaçlarını temin edebilmek, bu kış günlerinde evsiz barksız kalmış yurttaşlarımızın her türlü ihtiyaçlarını karşılayabilmek için millet olarak adeta birbirimizle yarışıyoruz.
CHP İst. İl Kadın Kolları Başkanı Sn. Fevziye Pehlivan depremin oluşundan kısa bir zaman sonra İst kadın örgütünü (39 ilçe Kadın Kolları başkanları ve tüm örgüt) göreve çağırarak derhal yardım toplanmasını sağladı. Bu arada CHP li tüm belediyeler aynı durumda. Bugün Kadıköy Belediyesinden 3 tır yardım malzemesi Van’a gidiyor.
Ayrıca CHP Van kadın Kolları başkanlığı ile devamlı irtibat halinde olan İst. İl Kadın Kolu Başkanı Pehlivan oradaki hanımların özel ihtiyaçlarının temini için gece gündüz çalışmış ve bir tır malzemeyi temin etmiştir. Bu diğer gıda ve gereçlerin dışında ayrı bir tırla yola koyulmuştur. Yardımlar devam edecektir. Bunun için CHP örgütü gece gündüz çalışmaktadır.
DEPREM VERGİLERİ NEREDE?
1999 Gölcük depreminden beri tam 12 yıl geçti. Bizlerden iğneden ipliğe deprem için vergiler alındı. Vergilerin birikiminin 40 katrilyon olduğu söyleniyor. Bu paralar nerede? Kullanıldıysa nerede kullanıldı? Bunları bilmek hakkımızdır. Bir hükümet yetkilisinden açıklama bekliyoruz. Memlekette o kadar adaletsiz vergi sistemi var ki, ÖTV ler de aylık geliri 30 bin olanda, asgari ücret alanda aynı vergiyi ödüyor. Bu büyük haksızlıktır.
Devlet deprem vergisi olarak aldığı paralardan evsiz kalan vatandaşlarımıza mutlaka ev temin etmelidir. Bunu yapacak mı merak ediyorum. Bu soruyu da yetkililerin cevaplamasını bekliyoruz.
Depremde yıkılan evlerin enkazları altında ölen, sakat kalan veya hastanelerde yaşam savaşı veren onlarca insanımız için acı çekip üzülürken bizler, halen devletle uğraşan ve “‘Yere batsın sizin devletiniz’ diye kin kusanlar insan olamazlar.
Bende kendileri yere batsın diyorum.. Çünkü bu sözleri söyleyen ağızlar bölücüdürler ve bence vatan hainidirler.
Devleti, cumhuriyeti yok etmek isteyenlerdir. Hem bu devletin ekmeğini yiyeceksin hem de beddua edeceksin. Lanet olsun sizlere.
Van depreminden zarar gören, yakınlarını kaybeden tüm vatandaşlarıma geçmiş olsun ve ölenlerine Allah rahmet eylesin diyorum.
Tünay Süer
http://www.turkcelil.com/?p=41736
Yorum Gönder