Tayyip Erdoğan’ın annesinin arkasından döktüğü gözyaşları bile yumuşatmaya yetmedi kimi yürekleri...
Bu ülkenin Başbakanı, en acılı gününde, bu ülkenin hiç de azımsanmayacak sayıdaki vatandaşından (bakın internet sitelerine, sosyal paylaşım alanlarına) neredeyse “oh olsun”a varan, “insanlık dışı” tepkiler almaya devam ediyorsa, elbette şapkasını önüne alıp düşünmeli:
Ne oldu da bu insanlar “kalp”lerini devreden çıkarabildi!
Ama...
Hepimizin, birini siyaseten yaptıklarından ötürü, yasalarla belirlenen sınır çerçevesinde en ağır sözlerle eleştirme hakkımızın olması...
Başbakan’a, AKP Genel Başkanı’na, BOP Eşbaşkanı’na “ileri demokrasi” elverdiğince verip veriştirebilme hakkımızın olması...
Bize, bir evladın annesinin vefatından sonra çektiği acıyı, döktüğü gözyaşlarını yargılama hakkı da verir mi?
Vermez!
Anne acısı yaşayan bir insana rövanşist bir tutumla “Baaakkk gördün mü” çekmek muhaliflik olmaz, dik duruş olmaz, korkusuzluk olmaz; kalpsizlik olur sadece!
Biz ancak, o yaşların, Erdoğan’ın bundan sonraki hayatında “başka evlatların” acılarını anlamasına yardımcı olacak birer rehbere dönüşmesini dileyebiliriz...
Selcan Taşçı/YENİÇAĞ
Yorum Gönder