O KADAR çoktur ki saymakla bitmez Zonguldak yanlışları. Hepsi Türkiye’nin yanlışlarına eklenmiş, onlarla bütünleşmiştir. Tıpkı, çökerek onca insanın canını alan köprü olayı gibi.
İlk yanlış, planlama eksikliğidir. Planlama, her şeyden önce, planlanacak yönetim birimini ve sorunlarını iyi tanımlayabilmek demektir. O açıdan bakınca, hiç de geniş olmayan eski Zonguldak ilini bölerek Bartın ve Karabük gibi iki il daha kurmanın yanlışlığı hemen ortaya çıkar. İnsanı, coğrafyası, kaynakları, ürünleri ve geçim olanakları bütünleşmiş bir yönetim birimini dağıtmak büyük yanlıştı.
Sonradan bulunan eşgüdüm ve ortak düzenleme çareleri klasik “mülki taksimat” engellerini aşmaya yetmedi. Güneydoğu sorununun etkisiyle zihinlere yerleşen bölgecilik korkusu, toplum ve arazi koşullarının elverişli olduğu yerlerde il merkeziyle ilçeler arası bağlantı konusunda değişik modeller geliştirmeyi engellemişe benziyor. Yönetilişleri Türkiye’ninkine yakın sayılan ülkelerde Fransa’nın “eşgüdümcü valilik” modeli gibi başka öyle çok örnek var ki onlara bakarak Zonguldak çevresi için o yönde elverişli düşünce oluşturamamış olmak önemli bir kusurdur hepimiz için.
Yalnız, çoktan yaşanan ve Çaycuma dolayısıyla yine gündeme gelen bir başka yanlış daha var. Ondan söz etme zamanıdır şimdi: Bırakın eskiyi, bugünkü durumda bile acaba Zonguldak kenti ile yakın çevresi arasında bütünlükleştirici bir ulaşım ağı kurulmuş mudur?
Ülkenin başka yerlerinden hayli önce, yüzyılı aşkın süredir vagonlarla kömür taşınan bir kentte tüneller, raylar ve demir köprüler dururken Çaycuma gibi bir yerle temas kurmak bozuk asfaltlı yola, zayıf betonlu köprüye mi kalmalıydı? Üç yöne doğru demiryolu yokluğu çeken güzel uygarlık kenti Ereğli’nin ulaşımı dağ yollarına mı bırakılmalıydı? Ereğli şöyle dursun, hiç değilse Kozlu, Kandilli, Kilimli, Çatalağzı, Filyos gibi iki adımlık yerlere vızır vızır gidip gelecek hızlı trenler nerede? Eski ilin batı ve doğu uçlarından çilek ve erik sepetlerini, kutularını merkeze taşıyan Kuş ve Güzel Bartın motorlarını aratmayacak bir deniz ulaşımı ağı ve işlek yolcu iskeleleri var mı? Şimdiki durum, bütün kıyılarımızdakinden hiç farklı değil.
Zonguldak öyle bir yer ki yaralarından söz etmek, ister istemez Türkiye’nin güncel hastalıklarını da düşünmeye götürür insanı hep.
Yorum Gönder