İnce’ye de Yol Göründü! - Oktay Akbal

İnce’ye de Yol Göründü! - Oktay Akbal
“Öfkeliyim/Diyorumki / Bu bir dirilmedir kendime-Hatırlanması güç bir sevdanın/simgesi zeybek gibi diz vurup ayağa kalkın/diyorum ki Ey kendini yüreklendiren acı sonbahar tortusu/bir umut geçiyor yüreğimin iğnesinden/eşsiz bir yalım.../Güvercinler havalanıyor yüreğimin bir köşesinden...”
Özdemir İnce’nin eski şiirlerini okuyorum. Bir incelik, değişik bir duyarlık var. Okura yansıyan bir insan gerçeği, herkes gibi diyeceğim, ama çok farklı... Şairler bizim dertlerimize ortaktır, biz onun dizelerinde duyarız bu beraberliği. Benimseriz şairimizi, yazarımızı...
Birkaç yıldır köşe yazıları yazmaya başladı Özdemir İnce. Şiiri bırakmadı gene, ama toplumun içine düştüğü bir kargaşa, bir umutsuzluk, onu gerçekleri apaçık yazmaya götürdü.
Haftada bire indirdiler yazılarını! Niye? Şair bu, susar mı, benimser mi köleliği! Sen sus, o da sesini kessin, koskoca Atatürk Türkiyesi ucu bucağı az çok görünür bir zulmete doğru gitsin! Şair, yazılarında iktidar sahiplerini ve onların kör destekçilerini eleştiriyor. Şaire yakışan bir dille, ama yine de memnun edemiyor. Kimleri mi? Kendi gazetesinin patronunu, çıkar hesabı yapan birtakım hizmetlileri! Sen ancak haftada bir yaz, yeter. Ama o da çok oldu, iyisi mi kapat kapını, pencereni, bakma çevrene, ülkene, halkına... Bunu yapmadın mı sen artık orda yazamazsın haftada bir gün bile!..
Gazetelerimizde bir tasfiye eylemi başladı. Alışılmış töre dışında yazarsan, birtakım gerçekleri ustalıkla saklamayı becerirsen, sorun yok. Ama tersini yaparsan!..
“Öfkeliyim/kendime uğultusuna dünyanın/öfkeliyim/kendime sağır duvarlara/öfkeliyim kendime..”
Hepimiz o öfkeyi tanıyoruz. Kaynağı nerde biliyoruz. Barış için yazan, çalışan, söyleyen herkes duyuyor o öfkeyi.. Ama eli kolu bağlı bir halk çoğunluğunun sessizce boyun eğişini anlayamıyor.
“Dayan ey benim yüreğim/sulu sepken karlara/dayan ey benim ayaklarım/bu yamaçlara, bu sarp doruklara/dayan ki/uzaklar yakın olsun/dayan ki/yokuşlar düz olsun/dayan ki/karalar ak gülpembe olsun/dayan ki/öğrensin dayanmayı yüreğin/seslensin dağların üstü/unutmasın benim nakışlı sabrımı/unutmasın yüreğim!/Öfkeliyim/Ve birden yüreğimde taptaze, bilmediğim bir rahatlama.”
Bunca sıkıntıdan sonra bir dize yazmak bile kişiye güç verir. Hele sen Özdemir İnce isen!.. Öfkeni yenersin. Günler geçer, herkes gider, sen kalırsın halkının şairi olarak...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget