Çiller’in aABD ajanlığını unuttunuz mu? - Mehmet Ali Güller

Türkiye’nin geleceği için kim daha tehlikeli? 28 Şubatçılara kan kusturmak peşinde olanlar mı, yoksa 28 Şubatçıların kendisini savunmaması mı?
Hadi “Sürekli Aydınlık için bir dakika karanlık eylemine” katılan 30 milyon yurttaşımızı geçtik ama ya öncüler? Atatürkçüler, Kemalistler, demokratik solcular, sosyal demokratlar, ulusalcılar, milliciler, milliyetçiler?
“28 Şubat’ı asker yaptı” diyip, kenardan fırtınanın dinmesini bekleyenlere anımsatalım: Fırtına dindiğinde savunacak bir şey bulamayacaksınız!
Kuşkusuz “28 Şubat’ın sanki dindarlara yönelik bir operasyonmuş” gibi sunulması, genel kitlenin essizliğinde etkili olmuştur. Ancak bizi daha çok 28 Şubat’ın aslında ne olduğunu gayet iyi bilenlerin sessizliği, sinmişliği, korkaklığı düşündürüyor.
“ÖNCELİKLİ HEDEF DYP’NİN ÇÖKERTİLMESİ”
Gazetelere servis edilen 4 Nisan 1997 tarihli bir belge var. Savcılar belgenin ekindeki el yazılı notu sormuşlar Çevik Bir’e… Bir, kendisine ait olmadığını belirtmiş. Not şöyle:
“Bugünkü ortamda öncelikli hedef DYP’nin çökertilmesi, dolayısıyla hükümetin derhal iktidardan çekilmesini sağlayıcı önlemler almaktır. DYP’nin hükümetteki oy potansiyelini kırmak örtülü yapılmalıdır. Acil tedbirler: Hükümetin, RP’nin karnını tespiti, menfaat çatışması yaratmak, söylenen ve yapılanlar arasındaki çelişkiler, ahlaki anlayışlarının çürüklüğü… Hükümetin ortağı DYP ile ilgili olarak; liderlerinin sağladığı menfaat, DYP liderinin düşürülmesi, liderden kurtulmanın parti için kazançlı olacağı…
Sahibini bilmediğimiz bu belgeye ek yapalım: Liderden, yani Tansu Çiller’den kurtulmak sadece parti için kazançlı olmayacaktı; en büyük kazanç, Türkiye’nin Çiller’den kurtulması olacaktı!
28 Şubat operasyonu karşısında “biz 28 Şubatçı değiliz” korkaklığına soyunanlar anımsıyor mu acaba? Bu ülke CIA ajanlığı belgelenen Tansu Çiller tarafından yönetildi!
28 Şubat’ın arkasında bugün ABD icazeti arayanlar, 28 Şubat’ın önündeki bu hedefi ne çabuk unuttu?
28 Şubat sürecinin ilk adımı olan Mart 1995 tarihli Çelik Harekâtı neden Başbakan Çiller’e haber verilmeden yapılmıştı sizce? Çiller’in amiri durumunda olan ABD’nin Adana Konsolosu Elizabeth Shelton neden kovulmuştu?
Bugün en çok “intikam” diye haykıranın Çiller’in o dönemki danışmanı olması da mı size bir şey ifade etmiyor?
Ya da şöyle soralım: Bu ülkeyi bir CIA ajanının yönetmesi mi suç, yoksa onu görevi bırakmaya zorlamak mı?
ABD İŞBİRLİĞİ EN BÜYÜK SUÇTUR!
Şimdi savcı kalkmış, Çevik Bir’e ABD’den icazet alıp almadığını soruyor; Bernard Lewis’le görüşmesini kurcalıyor!
28 Şubat’ın “Truva atı” üzerinden kuracağınız ABD bağı, emin olun 28 Şubat’ı aklar!
Çevik Bir’e ABD’lilerle temaslarını soran savcılar, asıl Tayyip Erdoğan’ın “TSK’yle temas sağlasın” diye ABD’lilere ricacı olduğu somut mektupları sorsunlar!
BİLGİ NOTU DOĞRU ÇIKMADI MI?
Belge delisi yapıldığımız bu süreçte bir de “bomba not” bulundu biliyorsunuz. Gazeteler 27 Nisan’ı kastederek “E-Muhtıra’nın bomba notu bulundu” diye verdi haberi.
Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Ergin Saygun’un Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’a gönderdiği iddia edilen bilgi notunda, “laik kültürü benimsememiş” bir cumhurbaşkanı seçilmesi halinde şu sıkıntıların oluşacağı öngörülmüş: “Üniversiteye girişte katsayı uygulanmasının kaldırılacağı, YAŞ kararlarının yargı denetimine açılacağı ve tarikat liderlerine verilen cezanın kaldırılacağı…” (HaberTürk, 19 Nisan 2012)
27 Mayıs, 28 Şubat ve 27 Nisan düşmanlığına AKP’den daha hevesli olan yeni CHP’lilere soralım: Bilgi notundaki öngörüler yalan mıymış?
Katsayıyı, türbanı geçtik; imamlar ilköğretim okullarında derse girmeye başladı!
YAŞ kararlarını geçtik; vicdani ret gündemde!
Tarikat liderlerine cezaların kaldırılması konusu mu? Hizbullahçılara af ve Sivas Katliamı davasının durumu bile sizi uyandırmıyor mu, gözünüzü açmıyor mu?
ASIL DARBE, AKP’NİN İKTİDARIDIR!
28 Şubat Cumhuriyet yıkılmasın diye “Mustafa Kemal’in devrim yasalarının uygulanması” içindi. Mustafa Kemal gibi devimci olunmadığı için görev tamamlanamadı!
Yeni CHP’lilere anımsatalım: Asıl darbe ve karşı-devrim son 10 yılda yapıldı ve Cumhuriyet yıkıldı!
NOT: Bugün ve yarın 14.00 – 18.00 saatleri arasında, İzmir Kitap Fuarı’nda okurlarla buluşup, kitaplarımızı imzalıyoruz. Bekleriz…

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget