“Sıradan biri olmamaya uğraşan, ya da, sıradan biri olmak istemeyen kişiye aydın denir.”
Prof. Dr. Nusret Hızır’ın bu sözlerini okuyunca başlamıştım düşünmeye...
Sıradan biri olmak mı?
Ne anlama gelir sıradan olmak ya da olmamak?..
O sıra dediğin milyonlarca insan!..
“Yığın” demek belki daha doğru! Kişilikten, belirli bir nitelikten yoksun olan, iyiyi kötüyü ayırt edemeyen, gerçek özgürlük nedir bilmeyen...
Sen, ben, o hepimiz o sıradayız. Yanlış yasaların çizgisinden kopmayı düşünmeyen, o yasaları yanlış bulmayan, yönetimin başındakilerin bir çeşit kulluğunu benimseyen!..
Kopmak, ayrılmak, “ben” olabilmek...
Prof. Nusret Hızır şöyle yazmış:
“İnsanlar kendilerini sıradan biri saymadıkları halde yine de sıradanların arasına katılmış olabilirler.”
Kişiyi, sürüden ayırmak, kolay iş sanılmasın. Nice kazanımlara, öğretimlere, başarılara karşın, yine de kopabilmek güçtür sürüden...
***
Nerden daldım Nusret Hızır’ın sözlerine! Durup dururken yaşadığım günlerin anlamsızlığına beni götürsün diye mi? Ben de, o sırada bekleyenlerden biri oldum mu? Sıranın başında, ya da ortasında, belki de sonundaki yerde... Farkında bile olmadan!.. Ama yazarak, konuşarak, okuyarak, bir şeyler yaratmaya heveslenerek, o upuzun sıradan çıkabilmek umuduyla.
Kendiliğinden oluşmuyor o sıralama, birileri bilerek yaratıyor. İnsanlara da sıra veriyor, sen öne, sen arkaya, sen ortaya!.. Toplumlarda hep bir güçlü çıkar, görevi düzenlemektir toplumu. Düzenleme ise sıralamaktır, kişileri sıradan biri yapmaktır. Pek azı düşünür o sıradakilerin, biri çıksın da şu sıralamayı bozsun diye!.. Kimi zaman suç olur sırayı bozmaya kalkışmak. Devrim deriz ona...
Son yıllarda halkımızın seçimlerde kendilerine sunulan sıradanlığı bozmadığını gördük, görüyoruz. Biz yazanlara çizenlere, düşünebilenlere düşen, o sıralamadan çıkmak, elden geldiğince o sıralamayı altüst edebilmektir.
Prof. Nusret Hızır boşuna mı demiş:
“Sıradanlığı yok etmek, büyük bir kültür ve insanlık sorunudur.”
Yorum Gönder