29 Haziran günü bu köşedeki yazılardan birinin üzerinde “İkinci Meclis” başlığı vardı. Bakın o gün ne yazmıştık:
“… BDP’li bağımsızlar, Hatip Dicle’nin vekilliğinin düşürülmesini bir darbe olarak gördüklerini, bu yüzden çözüm umudu ortaya çıkana kadar parlamentoya gitmeyeceklerini açıkladılar!.. Peki gitmeyip de ne yapacaklar? Yanıtını, BDP kökenli milletvekili Gülten Kışanak verdi , ‘Grup toplantılarımızı artık her hafta Diyarbakır’da gerçekleştirereceğiz.’ PKK’nin ‘iki dil’, ‘iki bayrak’ rüyası gerçekleşmedi ama en azından 2. Meclis‘i Diyarbakır’da kurdular!.. Zaten istedikleri de bu değil miydi?.. Gözünü sevdiğim Türkiye’si… Daha neler göreceğiz?..”
Ankara değil Diyarbakır!..
Bir şeyler görmek için fazla beklememize gerek kalmadı! Bu yazının üzerinden yalnızca dört gün geçti. Bakınız, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Ahmet Türk, pazar günü Diyarbakır’da yapılan mitingde neler söyledi:
“Ankara’da hayır yoktur. Ancak demokratik çözüm için bir çaba görürsek buna katkımız olur. Kürdistan Meclisi’ni halkımızla birlikte kuracağız. Seçilirsek halkımıza söz verdik. Onların durduğu yerde duracağız, birlikte hareket edeceğiz.
Ölünceye kadar bu sözmüzün arkasına sığınacağız.”
Dört gün içindeki öngörüm ile Ahmet Türk’ün çıkışı kesinlikle rastlantı değil!..
KCK tutuklularıyla ilgili dayatmayı sürdüren BDP‘nin çok daha büyük kargaşalar çıkaracak beklentileri var!..
Öcalan iki hafta önce avukatlarına ne demişti; “Burada çürütülmeme izin vermem!..” Fazla söze gerek var mı?..
CHP Delegesinden Uyarı ve Öneri!..
CHP’deki kurultay beklentisi dün ilginç bir aşamaya geldi. Seçime 40 gün kalmışken görevden alınan CHP Bursa eski il başkanı Gürhan Akdoğan, tabanın kurultay istemiyle ilgili dün bir basın açıklaması yaptı. Akdoğan’ın yanında, görevden alınan 21 il başkanı daha vardı. İşte basının büyük ihtimalle yer vermeyeceği açıklamanın satır başları:
“- CHP’nin iktidar hedefi ne yazık ki yapılan hatalardan dolayı gerçekleşemedi. Ortaya çıkan sorunları değerlendirmek ve çözmek için olağanüstü kurultay, bir çıkış yolu olarak düşünülmüştür.
-Bu bir taban hareketi olup hiçbir şekilde kamoyuna yansıtıldığı gibi başka etkilerde hareket olmayıp, bu şekilde gösterilmesi CHP delegelerine ve örgüt emekçilerine haksızlıktır.
- Kurultay toplanması için pek çok haklı nedenler vardır. CHP’nin geçmişinde; örgütün bu denli dışlanarak milletvekili adaylarını belirlediği bir dönem yaşanmamıştır. adaylık için görevinden istifa eden 46 il ve 76 ilçe başkanı ile 87 il ve ilçe yöneticilerinden sadece bir il başkanı ile iki ilçe başkanı merkez yoklaması ile seçilecek yerde aday gösterilmiş ve seçilmişlerdir.
Görev PM’nin!..
- Kimi yöneticilerimizin Cumhuriyetin demokratik laik ve sosyal hukuk devleti niteleriklerinde, Atatürk Milliyetçiliğine, Cumhuriyetin kazanım ve birikimlerine ters düşen demeç ve söylemleri partililerimizi üzmüştür.
- Bu aşamada, CHP yöneticilerinin yaşanan yemin krizine, önümüzdeki günlerde sağlıklı bir çözüm bulmada kurultay isteğinin engel olduğu limanına sığınmaması için, üç gün içinde rahatlıkla tamamlanacak olan olağanüstü kurultay çağrı imzalarını genel merkeze vermeyeceğiz.
- Partimizi kamuoyunda daha fazla yaralamadan, hem milletvekili seçim sonuçlarını ve hem de yemin krizinin yarattığı sıkıntıları konuşmak için parti meclisinin, olağanüstü kurultay kararını almasını öneriyoruz.”
Jandarmanın Katliamı!..
El Kaide’nin 11 Eylül 2001′de, New York’taki İkiz Kuleler‘e düzenlediği saldırıdan sonra ABD’nin gözünü kan bürüdü!..
3 bine yakın insanın öldüğü o saldırıdan sonra sözde dinci teröre karşı mücadele başlatan aBD’nin, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinde 10 yıldır yürüttüğü savaşın bilançosu dehşet verici!..
Brown Üniversitesi’nden 20 akademisyenin hazırladığı rapora göre, ABD’nin El Kaide hücrelerinin konuşlandığı Pakistan, Irak, Afganistan ve çevresindeki ülkelere yönelik operasyonları tam 4 trilyon dolara mal olmuş!..
Uzmanlara göre, El Kaide’yi yok etmek için ABD önümüzdeki on yıl 450 milyar dolar daha harcamak zorunda kalacak!..
Üniversitenin raporundaki karşılaştırmalar yalnızca dini teröre karşı verilen askeri ve ekonomik mücadeleyi değil, ABD terörünün de içyüzünü gözler önüne seriyor.
Örneğin toplam 2 bin 995 kişinin öldüğü 11 Eylül eylemine karşı ABD saldırılarında toplam 225 bin insan yaşamını yitirmiş.
Brown Üniversitesi uzmanları bunu, “11 Eylül’de ölen her bir kişiye karşılık 75 kişi öldürüldü” diye yorumlamışlar.
Peki, ABD nerede kaç kişiyi öldürdü?.. İşte korkunç gerçeği deşifre eden rakamlardan bazıları:
Irak’ta 125 bin, Pakistan’da 35 bin, Afganistan’da 12 bin kişi!..
Sözde kendi yurttaşını koruma uğruna dünyanın jandarması kesilen ABD bu savşlarda 6 bin askerini kaybetmiş.
Katliam sürecek!..
ABD saflarında savaşan müttefik güçler bin 200, Pakistan 3 bin 500, Irak 9 bin 900 askerini kaybederken, tüm savaşlarda 2 bin 300 özel güvenlik görevlisi de ölmüş!..
Peki, 365 bin kişi yaralanmasına ve başta Afganistan ve Irak olmak üzere savaş bölgelerinden 8 milyon insanın göçüne yolaçan ABD’nin terörü duracak mı?..
Kargaşa çıkartılan Mısır, Libya, Bahreyn, Tunus, Yemen, Ürdün ve çevresiyle son olarak Suriye ile ileriki aşamada İran’a dikkat!..
Yorum Gönder