Ankara’nın Suriye konusunda Esad karşıtı cephenin ön safında yer alması Türkiye açısından ne gibi sonuçlar doğuruyor;
• Ankara, Tahran ilişkileri yavaş yavaş soğuyor ve gerginleşiyor. İran yetkilileri artık açık açık konuşuyorlar, Türkiye’yi eleştiriyorlar.
• İstanbul’da yapılan Esad karşıtı toplantının ardından Rusya Ankara’ya sert mesajlar vermeye başladı.
• Arap Ortadoğusu’ndaki Şii-Sunni çatışmasında Türkiye net bir taraf haline geldi.
• Irak’ta Haşimi yanlısı tutum içine giren Ankara, Bağdat-Ankara ilişkilerini geriyor.
Bu gelişmeler Ankara’nın Şam, Tahran, Bağdat ve Moskova ile ilişkilerinin daha da gerileyeceğinin ve sorunlar yaşanacağının sinyalleridir.
Buna karşılık Türkiye’nin bu ülkelerden sağladığı önemli çıkarları ve beklentileri söz konusu;
Türkiye’nin Doğu Akdeniz - Körfez bölgesindeki Arap ülkelerine açılımı Suriye ve Irak üzerinden.
Doğalgazda Türkiye’nin Rusya’ya bağımlılığı çok yüksek.
Türkiye ile İran yalnız enerji alanında değil “siyasi ve iktisadi olarak işbirliği yapmak zorundalar”.
1950’lerin ve 1960’ların soğuk savaş yıllarına yeniden dönmüş oluruz,
Buna karşılık Ankara’nın Şam, Bağdat, Tahran ve Moskova ile iyi ilişkileri yalnız Türkiye ve komşu ülkeler bakımından değil, bölge ve küresel gelişmeler açısından da büyük yararlar sağlar.
Ankara’ya bu konuda önemli görevler düşmektedir. Asya-Batı çatışmasında Türkiye, “fay hattının açılmasına ortam hazırlar ise, ileride bu fay hattının içinde kalmak durumuna düşebilir”.
Doğu Akdeniz’deki yeni hatlar
Doğu Akdeniz’de İsrail, Kıbrıs Rum Yönetimi (Kıbrıs Cumhuriyeti) ve Yunanistan yeni anlaşmalar yaparak siyasi, iktisadi ve askeri alanda da işbirliğini arttırıyorlar.
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin (Rumların) AB’deki dönem başkanlığı geldi.
Yunanistan zaten AB içinde; AB de ayrıca İsrail ile ilişkilerini geliştiriyor.
Diğer bir deyişle İsrail-Kıbrıs-Yunanistan hattı AB tarafından da destekleniyor. AB bu ülkeler aracılığı ile Doğu Akdeniz’deki konumunu güçlendiriyor.
Ankara aynı sularda, Doğu Akdeniz’de Rumlar, Yunanistan ve AB ile büyük sorunlar yaşıyor. Rumlarım dönem başkanlığı ile birlikte işlerin kızışacağı anlaşılıyor.
Arap, İran ve Rusya hattında sorunları artan bir Türkiye’nin Doğu Akdeniz, İskenderun ve Kıbrıs’ta yeni sorunlarla karşı karşıya kalması Türkiye’nin büyük bedeller ödemesine yol açabilir.
Bu tabloya Güneydoğu’daki gelişmeleri ve Kuzey Irak’taki özerk Kürdistan bölgesini dahil ettiğimizde, sorunların nereye kadar gideceği daha net görülebilir.
Yeni küresel denge ve çatışmaların yaşandığı dünyamızda Ortadoğu bölgesi, bu kavgalarda başı çekiyor.
J.P.Sartre’ın dediği gibi; “Savaşları çıkartanların zenginler olmasına karşın, ölenler hep fakirdirler”.
Yorum Gönder