TRT'nin cahil tarihçisi - Rıza Zelyut

Eğer şu sıralarda bir gazetede veya televizyonda Kemal Atatürk'e; Türk milletine, cumhuriyet değerlerine saldırırsanız; Ermenilere ve Kürtlere arka çıkar Türkleri 'soykırımcı' gösterirseniz hiç korkmayın kısa sürede köşeyi dönersiniz. Taraf isimli sivil casusların gazetesinde bu işi yapanlardan Ayşe Hür; şimdi TRT tarafından el üstünde tutuluyor. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin; içinden çıktığı Türk milletinin sesini duyurmuyor da işte bunları parlatıyor.
Bu İnternet tarihçisinin son gafını tesadüfen öğrendim. Osmanlı Devleti'nin kuruluştan yükselişe geçtiği dönemdeki  Gazi Evrenos Bey üzerine konuşuluyordu. Evrenos ismi söz konusu olunca hemen bilgiç bilgiç araya girdi ve şöyle bir şey dedi: 'Evrenos, isminden de anlaşıldığı gibi Bizanslı bir aileden gelmiş olabilir.'
Bunu niye diyor biliyor musunuz? Balkanların fethinde çok büyük katkısı olan bu Türk beyini Türk kabul etmek istemiyor; onu Türk milletine yakıştıramıyor da ondan.

EVREN KÜLTÜRÜ
Eğer Türk tarihi ile ilgili iseniz; Evren kültünü/kültürünü bileceksiniz. Hele hele evren üzerine konuşurken internette bile bulunan bilgilerin gerisine düşmeyeceksiniz. Bu cahil TRT tarihçisine; 'evren'in orta zaman Türk kültüründe çok önemli bir sembol olduğunu hatırlatalım. Evren; bugünkü anlamıyla 'Kainat'ı anlatmaz. Evren; Çin kültüründen Türk kültürüne geçen; kökü ta Hindistan'a uzanan yılan veya ejder inancının bir biçimidir. Ünlü Kül Tigin (Orhun) anıtının doğu ve batı yüzünde gördüğümüz çift başlı ejder bu kültür ve inancın yansımalarından birisidir.
Hunlar'da, Kök Türkler'de, Oğuzlarda evren ibadetleri ve evrenin bulunduğu kozmik oyunlar vardır.  Kaşgarlı Mahmut'un dediği üzere bu kavram başlangıçta suyu ve bolluğu anlatıyordu.  Evren; yılanla timsah benzeri bir varlık birleşimi gibi hayal edilmiştir.  Yazın kuş gibi göklere uçtuğu kışın sulara ve yer altına gizlendiği düşünülen Evren (Çincesi luu) Türk sanatında kızıl renkli bir küre ile birlikte çizilmiştir.  Bu küre güneşi ve ayı temsil ediyordu ve Uygurlar buna moncuk (boncuk) diyorlardı.
Osmanlı metinlerindeki sultanlık (hükümdarlık) sembolü kızıl elma da bu idi. Top Kapısı Sarayındaki (Yeni Saray/ Saray-ı Hümayun veya Saray-ı Âmire) içinde 4. Avlu'da yer alan Bağdat Köşkü'nde tavandan sarkan o kürrenin anlamını bilmeyenler (Bulamayanlar!!!) onun bir moncuk veya kızıl elma olduğunu artık öğrenmiş olsunlar.
(Bütün bu bilgilerin asıl kaynağını merak edenler de Prof. Emel Esin'in, 'Evren konulu mükemmel makalelerine baksınlar.)
Evren; Türklerde göksel gücü de kapsayacak biçimde soyutlaşmış; 'Alplık' ve 'kuvvet' işareti olarak kullanılmıştır.
İslamiyete geçişten sonra da bu inanış sürdü geldi. Konya Selçukluları sanat eserlerinde evren motiflerini bolca kullandı. Ahiler; örgüt büyüklerine 'Evren' adını vermiştiler. (Ahi Evren).

OSMANLI TARİHÇİLERİ
Türklerde; us veya os akıl anlamına gelir.
Evren-os veya evren-us, evren aklı taşıyan demektir. Ayşe Hür gibi İnternet tarihçileri gerçek Türk tarihini bilmedikleri için bu bileşik kelimenin etimolojisini de yapamazlar. Ve onu Türk'e mal etmemek için de hemen bir Rumca köken aramaya kalkışırlar.
Ne yazık ki kendisini tarihçi zanneden Osmanlı dönemi araştırmacıları da benzer hatalar yapabiliyorlar. Osmanlıca ve Rumca yazılış biçimindeki 'Evraniz'in başındaki 'E'yi (Osmanlıca Elif harfini) atarak kelimeyi Vranis bile yapmaya çalışıyorlar.
Bu yeniyetme ve kolaycı Osmanlı tarihçilerine hatırlatıyorum:
Nasıl ki Türkiye Cumhuriyeti; Osmanlı'nın devamı ise; Osmanlı da Selçuklu'nun ve Oğuzların devamıdır. İslam öncesi Türk tarihini bilmeden Osmanlı'yı doğru yorumlamak mümkün değildir.
Ama bugün Türk tarihini bilmek makbul değil; Türk tarihine hakaret etmek; onu çarpıtmak ve Osmanlı'yı sanki başka bir milletin hanedanı imiş gibi Türk'ten ayırmak kakbul.
Devam et TRT; devam et!