Geçen ay başında Çevre ve Orman Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı birleştirildi, tek bakanlık kuruldu:
“Çevre Orman ve Şehircilik Bakanlığı”
Aradan bir ay geçti geçmedi... Ne oldu biliyor musunuz?
Bu bakanlık da lağvedilerek bölündü, 4 Temmuz tarihli kararname ile iki yeni bakanlık kuruldu:
“Çevre ve Şehircilik Bakanlığı”, “Orman ve Su İşleri Bakanlığı...”
Bu süreçte ne çevre, ne şehircilik, ne orman konularında uzman kuruluşlara görüşleri soruldu... Ne kamuoyuna merakları giderici bir açıklama yapıldı... Kimya deneyi gibi bakanlıklar bölündü, bakanlıklar birleştirildi... Bakanlık çalışanları şaşkına çevrildi...
Sorarız, bunlar ciddi bir iktidarın işleri mi?
Bu arada yeni yapılanmada Çevre ve Şehircilik Bakanlığına verilen şu yetki dikkatimizi çekiyor...
“Başvuru tarihinden itibaren iki ay içinde yetkili idarelerce ruhsatlandırma yapılmaması halinde resen ruhsat ve yapı kullanma izni vermek”
Türkiye’de gecekonduya bile iki ayda ruhsat çıkartamazsınız... Madde belli ki ruhsata uygun inşa edilmeyen yapıları teknik denetimden kaçırmayı ve Ankara’dan doğrudan ruhsat vermeyi öngörüyor...
Müthiş bir sömürü ve talan habercisi...
Bakanlıklar neden yap boz tahtasına döndürüldü? Amaç nedir?
Bir bürokrat dostumuz diyor ki:
- Amaç doğal kaynak ve varlıkları en hızlı şekilde ranta dönüştürmektir... Bakanlık ona göre dizayn ediliyor...
Nedir bu yap boz oyunu... Hükümetin bu konuda bir açıklaması olmayacak mı?
CHP il başkanları
Partilerin İstanbul ve Ankara il başkanları her zaman önemli kişilerdir. İşlevleri önemlidir. O yüzden özenle seçilirler...
Bu açıdan CHP’de görünen manzara nedir derseniz? Berhan Şimşek’in milletvekili adaylığı için istifa etmesi üzerine CHP İstanbul İl Başkanlığı’na aktif siyasetle çok fazla ilgisi olmayan... Kendisini daha çok iş hayatındaki başarılarıyla kanıtlamış bir isim, Nebil İlseven getirildi. İlseven’in koltuğa oturmasıyla kalkması adeta bir oldu. 53 gün sonra kimi Genel Merkez yöneticileriyle anlaşamadığını bildirerek başkanlıktan istifa etti. Yerine atanan isim (Bahri Şahin) gayretli, uygar bir genç adam. Ancak yerine Ali Topuz’un getirileceği dedikodu olarak dolaşıyor.
Ankara’ya gelince... Bu yılın başında İl Başkanı Ali Yıldızlı idi. Özellikle 12 Eylül referandumu sürecindeki performansı yeterli bulunmayınca istifaya zorlandı. Yerine partiyle alakası olmayan bir isim... ÖDTÜ’den Doç. Tarık Şengül, başkanlık koltuğuna oturtuldu. ÖDP’li olduğu söylenen Şengül partiye sadece bir gün önce üye yapılmıştı.
Şu sıralarda Şengül de başkanlıkta son demlerini yaşıyor. Çünkü o da bir önceki başkan gibi yetersiz bulundu. Kemal Kılıçdaroğlu geçtiğimiz günlerde bu görevi Murat Karayalçın’a teklif etti.
Karayalçın’ın vereceği yanıt bekleniyor. Özetle adam seçiminde sürekli yanlış yapılıyor. Neden mi? Ortaya bir ideolojik çizgi konulup o çizgiye göre siyaset ve kadrolaşmaya gidilmediği için oluyor bunlar... Bu politik ve ideolojik çizgi netleştirilmediği takdirde işler partinin dağılmasına kadar da gider. Bizden hatırlatması...
TabancaYÖK Başkanı Prof. Yusuf Ziya Özcan, 2 Temmuz’da kırmızı plakalı makam aracıyla Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gidiyor...
Önce Terörle Mücadele Şubesi’ni (TEM) ziyaret ediyor.. Sonra şubenin yanındaki kapalı atış poligonuna geçiyor ve kendisine ait 6.35 mm.lik tabancasıyla atış talimi yapıyor.
Bu ziyaret ve atış talimleri gazetecilerin takip edeceği şekilde cereyan ediyor...
Umut Vakfı’nın Başkanı Nazire Dedeman şu açıklamayı yapıyor:
“...Şiddetin her geçen gün tırmandığı, küçücük anlaşmazlıkların bile cinayetle sonlandığı günümüzde sizin bireysel silahlanmayı teşvik edici bir davranış içerisinde bulunmanızı talihsiz bir hata olarak değerlendiriyor ve ilgi alanınıza barışçıl içeriğe sahip konuları almanızı öneriyoruz.”
İktidar Kaddafi’nin parasına el koymuş.
Bravo!
Böylece İslam âlemine
“Bize güvenmeyin. ABD ile başınız derde girerse ilk biz satarız ” mesajını da vermiş olduk...
Gülhan Elmas
Belge
Murat Belge geçenlerde Radikal’de Ezgi Başaran’ın sorularını yanıtlarken ilginç ipuçları verdi.. Mesela:
- AK Parti en temel sorun olarak gördüğünüz askerle mücadelesinde ne kadar samimi sizce?
- Son seçim kampanyasında AKP cenahından ve Başbakan Erdoğan’dan duyduklarım çerçevesinde çıkardığımı söyleyeyim: Bu söylediğin mücadelenin sonucunda Türkiye demokrasisinden çok, AKP iktidarı için kazanımlar oldu.
- Pankart açtı ya da kafasında bu düşünce var diye biri hapse atılabilir mi? Bunlar moralinizi bozmuyor mu?
- Bozuyor. Zaten ben bu hükümetten pek bir şey beklemiyorum artık.
- Ama daha sivil anayasa yapılacak?
- Dediğim çerçevede yapılacak. Yani kendilerinin iktidar olması neyi gerektiriyorsa onunla yetinecekler...
Aynı Murat Belge geçen yıl Anayasa referandumunda var gücüyle “evet”i savunmuştu.
Hayır diyenler ise onun yukarıda söylediklerini söylüyordu...
Entelektüel arkadaşımız nihayet hidayete erdi mi dersiniz...
Tutuklanan Korgeneral Turgut Ataman, adliye çıkışında, “Herkese söyleyin, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’ni okusunlar” demiş.
Anlaşıldı. Bu Korgeneral herkesi içeri attırmak
istiyor!
Fahrettin Fidan
Yorum Gönder