Bundan sonra; Sayın Erdoğan; yolsuzluk operasyonlarını sıkılaştıracak ve sıklaştıracaktır.
Çünkü, ona yeni dönemde yeni bir unvan gerekmektedir.
Şimdiye kadar 'icraatçı başbakan' olarak öne çıkmıştı.
Bundan sonra da 'Türkiye'nin pis işlerinin hesabını soran lider' görüntüsü verecektir.
- - -
Bu yeni görüntü ile Başbakan Erdoğan, bir sonraki aşamanın altyapısını oluşturmaktadır.
O da cumhurbaşkanlığı aşamasıdır.
Çünkü; kendisi; 2014'te; Abdullah Gül'ün yerine Çankaya'ya çıkmayı kafasına koymuştur.
Bunun için de referandum yapılacaktır. Referandumdan galip çıkabilmesi için de Sayın Erdoğan'ın 2014 yılına kadar imajını kuvvetlendirmesi gerekmektedir.
O yüzden; 'Yolsuzlukların hesabını soran Tayyip Erdoğan' imajı yaratacaktır.
Daha geçen dönemde; muhalefet belediyelerine yönelik olarak atılan adımlarla bunun ilk denemeleri yapılmıştır. Belki; bu 'yolsuzluklarla mücadele eden Erdoğan' görüntüsünü kuvvetlendirmek adına birkaç tane önemsiz AKP'li belediyeye karşı bile operasyon başlatılabilir.
FENERBAHÇE İLK YEM
Tahmin ediyorum ki Pazar günü başlatılan futbol operasyonu da bu imaj uğruna atılmış olan ilk kuvvetli adımdır. Sayın Başbakan'ın bizzat emir verdiğini söylemiyorum ama; 'hesap soran başbakan' fikrini oluşturmak adına; en mükemmel hedef; Fenerbahçe olabilirdi ki öyle de yapılmıştır. Sayın Erdoğan'ın; 'kim olursa olsun yapın' biçimindeki genel kanaatini belirtmesinden sonra adliyenin elinin rahatlatıldığını tahmin etmekteyim.
Dün Tokat'ta vatandaşın konuştuğu tek konu buydu.
Bazıları; 'Helal olsun!' derken; dolaylı olarak Başbakan Erdoğan'ı kastediyordu. 'Erdoğan izin vermese Fenerbahçe'ye kim dokunabilir ki?' diyenler de oldu.
Yanlış anlaşılmasın: Başbakan'ın Fenerbahçe'ye karşı operasyon yapılmasını emrettiği biçiminde bir iddiada bulunmuyorum. Ama bu operasyon; dolaylı yoldan Sayın Erdoğan'ın elini kuvvetlendirmiştir; onu belirtiyorum.
ADAK KURBANI
Gerçeği görelim: Araya başka kulüpler de sokuşturulsa; bu operasyon Fenerbahçe'ye karşı başlatılmıştır. Diğer isimler; bu anlaşılmasın diye araya konulmuş süs biberleridir.
Fenerbahçe yöneticilerinin şike yaptığına inanmıyorum. Şimdiye kadar futboldaki teknik direktör seçimlerini çok eleştirdiğim Aziz Yıldırım; böyle işlere bulaşmayacak birisidir; ihtiyacı da yoktur. O; Fenerbahçe'nin çiğnenen haklarını yiğitçe savunduğu için kötü adam olmuştur.
Üstüne üstlük Fenerbahçe'nin son maçlarda kaçırdığı şampiyonluklar ve Türkiye kupası; tam aksine; FB'ye karşı şike yapıldığı iddiasını güçlendirecek görüntüler yansıtmaktadır. O Denizli rezaleti şike değil ise şike nedir acaba ey savcılar?
Fenerbahçe'nin bu yılki şampiyonluğu puan farkıyla değil, başa baş puanla kazanması da şikenin olmadığının açık kanıtıdır. Fenerbahçe'ye karşı oynamadığı söylenen Karabük'ün son maçında Trabzonspor karşısında ne yaptığına bakın; yeter. Eğer şike aranacaksa o maç ve o sonuç daha uygundur.
Emenike; Fenerbahçe'ye transfer olacak ise, ona karşı oynamaması da çok normaldir; oynasa da etkisiz kalsa idi şike olurdu.
Fenerbahçe'nin de bu futbolcuyu almak için daha sezonun ortasında anlaşması da normaldir. Çünkü; futbol da bir ticarettir. Bunu şikeye sokmak; Fenerbahçe'yi mahkum etmek için delil uydurmaktan başka şey değildir.
Fenerbahçe'nin oynadığı maçları takip eden savcının; Trazon'un maçlarını neden incelemediğini de soruyorum:
-Ne oluyor; Fenerbahçe, Trabzon'a adak kurbanı mı kesiliyor?
FENERBAHÇELİLERE ÇAĞRI
Bir özel savcının yürüttüğü bu soruşturma; Fenerbahçe düşmanlarını çok mutlu etti.
Sanki yargıçlar kararı vermiş, Yargıtay onaylamış gibi bunlar Fenerbahçe'yi küme düşürdüler bile... Fener'in şampiyonluğunu elinden aldılar; Aziz Yıldırım'ı 60 sene de hapse mahkum ettiler.
Fenerbahçe düşmanı Erman Toroğlu ve şurekasının sevinç çığlıklarına bakın bunu görürsünüz.
Adam; 'Fenerbahçe küme düşürülse bile pırlantadır; ona bir şey olmaz.' diyerek, güya da Fenerbahçe'yi överek takımın küme düşürülmesini, şampiyonluğunun alınmasını, çökertilmesini istiyor.
Ben de Fenerbahçelilere çağrıda bulunuyorum:
-Arkadaşlar; bu adamın yazdığı o gazeteyi okumayın.
FB'li işadamları! Bu adamın konuştuğu o televizyon kanalına da ilan vermeyin...
Bu konuda atılacak adım Fenerbahçeli ruhunu şahlandıracaktır.
- - -
Bu operasyonun da tam Ergenekon taktiği ile yürütüldüğü anlaşılıyor. Zaten başlatan da Zekeriya Öz imiş. Onun nasıl delil topladığını, o delilleri nasıl yorumladığını iyi biliyoruz.
TSK için örülen demir yeleğin Fenerbahçe'ye de giydirilmek istendiği anlaşılıyor.
Ama ortalık o kadar boş değil.
Fenerbahçeliler; haklarının bir savcının elinde heba edilmesine izin vermeyecek kadar bilinçlidirler.
Bu dava; eğer somut delilerle dayanarak yürütülürse ne ala... Ama Ergenekon'da olduğu üzere telefon geyiklerinden delil üretilerek 25 milyonluk bir taraftar kitlesi mağdur edilirse; yazımızın başında dile getirdiğimiz taktik tersine dönebilir.
Yani Fenerbahçe'yi ezmek için başlatıldığı izlenimi veren bu operasyon Sayın Erdoğan'ın Köşk planlarını bile yerle bir edebilir.
TEBRİKLER CEMİL ÇİCEK: TBMM Başkanlığını en iyi biçimde yapacağınıza inanıyorum. Hayırlı olsun, Başarılar diliyorum.
Yorum Gönder