Olmadı! - Gündüz Akgül


İnsanoğlu var olduğu günden beri inandığı güçleri (Ay, Güneş’ Ateş, Put v.s.) tanrı olarak kabul etmiş ve bunlara tapmıştır.
Hazreti Musa’ya İndirilen Tevrat ve onu izleyen Zebur, İncil ve Kuranı Kerim, çok tanrılı dinlere son vererek, tek tanrıya inanma dönemini başlatmıştır.
Din İnsan ve tanrı arasında oluşan yüce bir duygudur.
Uygar dünyada din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı laik sistemlerde din, bir inanç ve ibadet olgusu olarak daima yaşanmış ve günlük yaşamla ilgili konularda ise beşeri yasalar uygulanmaya başlanmıştır .
Kurtuluş savaşını utku ile kazanan büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, kuruluş aşamasında gerçekleştirdiği devrimlerle, Şeriat kurallarına göre yönetilen Osmanlı İmparatorluğunun küllerinden yarattığı modern Türkiye Cumhuriyetinin laik bir devlet olduğunu kabul ve ilan etmiştir.
Nitekim, Anayasamızı 2. Maddesi “Türkiye Cumhuriyeti ........... demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.”Amir hükmünü içermektedir.
Dünyanın laik ülkelerinde yasalar, Anayasaya aykırılık oluşturamaz.
Ülkemizde de durum böyledir.
Laiklik ilkesini benimsemiş anayasamıza göre çıkarılan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Yasası’nın, “Yeminin Biçimi”  başlıklı 55. Maddesinde, tanıklara verilecek yemin "Bildiğimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve vicdanım üzerine yemin ederim." Şeklinde düzenlenmiştir.
Güçler ayrılığının bir ayağını oluşturan Yargı erki Anayasamızın üçüncü bölümünde açıklanmıştır.
“Mahkemelerin Bağımsızlığı”başlığı altında düzenlenen 138. Madde “Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanı kanaatlerine göre hüküm verirler.” Demektedir.
Anayasanın bu amir hükmünden de anlaşılacağı gibi bir yargıç yasada açıkça belirtilen bir konuya, kişisel ve inançsal düşüncesini kendiliğinden ekleyerek yasadaki kuralın dışına çıkamaz.
Son zamanlarda yoğun bir şekilde tartışma konusu haline getirilen laik Cumhuriyeti, Anayasaya ve yasalara göre korumakla görevli kamu görevlilerinin, özellikle Yargıçlar ve Cumhuriyet Savcılarının, bu tartışmalara fırsat verecek uygulamalarda bulunmamaya özen göstermeleri gerekmektedir. Bu onların asıl görevlerindendir.
Yazılı medyaya yansıyan haberlerde, “Diyarbakır 6'ncı Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen faili meçhuller davasında,  Mahkeme Başkanı İ.G. tanıklara yemin ettirirken usullerden farklı bir yol izleyerek “Allah'ım namusum ve şerefim üzerine yemin ederim”  ifadelerini kullandırdı” yazılmaktadır.
Hepimiz tanrının varlığına, yüceliğine inanıyoruz. Bu bizim iç dünyamızla ilgili bir inanç olayıdır.
Yukarıda açıklanan haberde geçen “Allah” sözcüğü, inanç bazında hiç kimseyi rahatsız etmemektedir.
Ancak, yasada olmayan bir uygulamayı varmış gibi uygulayıp, yasanın dışına çıkmak, son zamanlarda yapılan laik rejim tartışmalarından rahatsız olan laiklik yanlısı kesim, yargının bu tartışmaların içine girmesinden rahatsızlık duymaktadır.
Her zaman olduğu gibi,“Allah” sözcüğünden neden rahatsızlık duyuyorsunuz diyenleri duyar gibi oluyorum.
Allahhepimizin allahıdır. Asla böyle bir rahatsızlığımız söz konusu değildir.
Duyduğumuz rahatsızlık bu vesile ile yargının eleştirilmesi ve yıpratılmasıdır.
Bu tartışmalar, yıllarını yargıya vermiş beni ve benim gibi düşünen yargı mensuplarını içten yaralamıştır.
Yargı her türlü tartışmanın dışında tutulmalıdır.
Bunu sağlayacak olan değerli Yargıç ve Cumhuriyet Savcısı meslektaşlarımdır.
Aydın sınıfına mensup yargı mensuplarının ülkenin siyasetini ve yönetilme şeklini izlememelerini bir ayıp sayarım.
Ancak Yargıç ve Cumhuriyet Savcılarının daima iki şapkası olmalıdır.
1-Günlük yaşamda giydiği şapka.
2-Kovuşturma, soruşturma ve yargılama anında giymesi zorunlu olan şapka.
Bağımsız, adil ve tarafsız bir yargı için mutlaka ikinci şapka giyilmelidir.
Yargıya güven, yargıyı eleştiri dışında tutma ancak bu şapka giyildiği takdirde sağlanabilir.
Bu nedenle hoşgörüsüne sığınarak, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına yükselmiş deneyimli bir meslektaşımın bu hatayı yaparak yargıyı tartışma konusu yapmasına;
OLMADI,diyorum.  

Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı 

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget