Kişisel hırs ve dünyanın kendi etrafında döndüğünü zanneden bir ruh haliyle yürütülen dış politika çökmeye, Türkiye’nin yalnız kalmasına mahkumdu!.. Öyle de oldu!.. Bunun en somut örneğini Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’nda gördük!..
Batılı ülkelerin “Yeni Osmanlıcı liderlerin elinde kalan Türkiye” diye adlandırdıkları “Y-Türkiye”nin Hariciye Nazırı Ahmet, BM Genel Kurulu’nda yalnız ve çaresizdi!..
Yine de kabaran egosuyla BM Genel Kurulu’na katılan ülke temsilcilerine “hocalık” yapmaktan geri kalmadı ve kendi söyledi kendi dinledi, hiçbir olumlu tepki de alamadı!..
***
Dünyadaki bütün ülkeler (Suudi Arabistan ve Katar hariç) Suriye konusunda çekimser ve çekingen bir tavır izliyor!..ABD ise Başkanlık seçimine kilitlenmiş arada bir Türkiye’nin sırtını sıvazlayıp, “çak” yapıp “Arkandayım” diyor!..
Tıpkı İspanyol askerlerin, “Arkandayız” dedikleri yüzbaşı siperden fırlayıp tek kurşunla vurulunca, “Bravo Kapitano” diye alkışlamaları gibi!..
“Özgür Suriye Ordusu” denilen toplama ve paralı askerlerin eğitim kampı haline de getirdikleri Türkiye’deki kamplara gelen sığınmacı sayısı 100 bine yaklaşınca, bizim Hariciye Nazırı Ahmet, BM’de ağlıyor:
“300 milyon dolar harcadık, artık zorlanıyoruz.”
***
BM Güvenlik Konseyi Suriye için zar zor eksiklerle toplanıyor, aralarında bir tek Dışişleri Bakanı yok!.. Ve havanda su dövüyorlar!.. Bu durum, BM Güvenlik Konseyi üyesi ülkelerin konuyu ciddiye almadığını veya bulaşmak istemediği anlamına geliyor!..Bizim Hariciye Nazırı ise, bu duruma “çok üzüldüğünü” belirtiyor!..
Ve koca BM Genel Kurulu’nda Suriye Temsilcisi tam da bizim Hariciye Nazırı Ahmet’in karşı masasından “Türkiye bizim celladımız” diye bağırıyor, Ahmet dahil kimse sesini çıkaramıyor!..
Böylece iktidarın Suriye politikası BM’de eşekten düşmüş karpuza dönüyor!..
***
Öte yandan Batılı gazeteler sürekli Tayyip Bey’in hal ve gidişini yorumluyor, Türkiye’nin giderek daha da otoriterleşen bir rejim altında kaldığını belirtiyor!..Bunlardan finans ve siyaset çevrelerinin en etkili dergilerinden İngiliz The Economist, Tayyip Bey’in otokratlığından söz ederek, “Muhakeme yeteneği belki de 2014’te Abdullah Gül’ün yerine cumhurbaşkanı olma hırsıyla bulanıklaştı” diyor!..
İyi ki “Muhakeme yeteneğini tamamen kaybetti” demiyor!..
***
Batılı gazetelerin Osmanlı’yı körü körüne kaybedeceği 1. Dünya Savaşı’na sokan maceraperest Enver Paşa’ya benzeterek “Küçük Enver” adını taktıkları Hariciye Nazırı Ahmet’in “derinlikli stratejisi” de bir karpuzdu!..O karpuz da şimdi eşekten düşmüş durumda!..
Ne var ki, patlayıp dağılan karpuzu süpürecek kimse de yok!..
Yorum Gönder