Putin’i Bekleyen ‘Pirus Zaferi’ - Nilgün Cerrahoğlu

Cumhuriyet yazarı Nilgün Cerrahoğlu, nun 4 Mart 2012 yazısı :
Putin’i Bekleyen ‘Pirus Zaferi’
Rusya’nın ileri demokrasisine “yönetilebilir demokrasi” adı verilmişti. Ancak Putin’in “yönetilebilir demokrasisi” iki ay gibi kısa bir sürede “yönetilemez” hale geldi…
Aralıktaki Duma seçimlerinden bu yana göstericiler, sokaklardan içeri girmek bilmiyor. Bugünkü devlet başkanlığı seçimlerinde Putin’in zaferi garanti. Ama bu, Putin için açık bir “Pirus zaferi” olacak…
İnandırıcı alternatif adayların bulunmadığı seçimde Putin’in ilk turda elde edeceği düşünülen zaferin ardından meydanlar yarın gene Putin’i protesto eden göstericilerle dolup taşacak.
Putin taraftarları da karşıtların gösterilerine “yandaş gösterilerle” yanıt verecekler.
Putin’in Kremlin’e döndüğü günün sabahında; “el mi yaman, bey mi yaman” şeklinde görüntüler ortaya çıkacak…
Rusya’da bir dönemin sonu mu?
2000 ve 2004 yıllarında iki dönem Kremlin’i fetheden ve devlet başkanlığının ilk iki döneminde “istikrarla” özdeşleştirilen Putin yıllarından çok farklı bir tablo bu.
Yelkenleri suya indirmemeye kararlı görünmeyen göstericilerle, “Putin III” dönemi bu şartlarda nasıl ilerleyecek? Putin bir kez Kremlin’e çıktıktan sonra, göstericileri KGB günlerinden kalma yöntemleriyle sindirmek yoluna mı gidecek? Yoksa karşıtların ağzına bal çalmak için açılım yolunu mu deneyecek? “Havuç”, “sopa” taktiklerini bir arada mı kullanacak?
Bunlar şu ara en çok sorulan sorular.
Kapağında Putin’in sırttan çekilmiş bir fotoğrafı ve “Putin’in sonunun başlangıcı” başlığı ile çıkan “Economist” türü yayınlar; reform da yapsa, baskıyı da seçse Putin Rusyası’nın artık eski istikrar günlerine dönemeyeceğini, bu yüzden Rusya’da bir dönemin sona erdiğini söylüyor.
“New Yorker” gibi etkili diğer başka referanslar ise “bir dönemin sonu” tezini kabul etmiyor.
“New Yorker”da yazan Rusya uzmanı David Remnick örneğin; “Rusya’da bir dönemin sonuna gelindiğini iddia etmek, dahası bunun ‘sonun başlangıcı’ olduğunu söylemek için vakit henüz çok erken” deyip ekliyor: “Ancak şu bir gerçek. Ruslar eskisi gibi artık ‘istikrar’ fikriyle uyuşmuş koyunlar değil!”
Putin sigaya çekiliyor
Küresel köye yayın yapan “Russia Today” kanalı izlendiğinde Rus uzmanların, Putin karşıtı göstericilerin etkisini büyütmemek için büyük gayret sarf ettiği görülüyor. “Putin söylemlerinin” uzantısı olduğu izlenimi veren Rus TV’nin analizlerinde, muhaliflerin Moskova, St. Petersburg ağırlıklı kentli orta sınıflardan ibaret olduğu; Batı medyasının sandığın meşruiyetine gölge düşürmek amacıyla konuya yer verdiği, Rus halkının ezici çoğunluğunun protestoları desteklemediği vurgulanıyor.
Muhalifler gerçekten böyle marjinal sayılabilecek tuzu kuru kalabalıklardan ibaretse Putin’in dünya medyası karşısında son günlerde girdiği yoğun savunma hamlesi ne?
Oysa Vladimir Putin sandığa iki gün kala tam da bunu yaptı.
İngiltere’den “Times”, Almanya’dan “Handelsblatt”, Kanada’dan “Globe and Mail”, Japonya’dan “Asahi Shimbun”, Fransa’dan “Le Monde”, İtalya’dan “Repubblica” gazetelerinin genel yayın müdürleri karşısına geçip kolektif bir söyleşi veren Rus lider; Batılı yedi medya yöneticisine “kaba güç kullanmayacağına” ve “diyalog yanlısı olacağına” dair güvenceler verdi.
“Repubblica”nın tam metin yayımladığı röportajı okudum. Putin’in verdiği yanıtlardan çok Rus lidere yöneltilen sorular dikkatimi çekti.
“Meydanlarda bu kadar çok protestocuyu bir arada görünce ne hissettiniz?”
“Partiniz Birleşik Rusya için ‘hırsızlar ve dolandırıcıların partisi’ sloganları atıldığı zaman ne hissediyorsunuz?”, “Medvedev’le yapılan koltuk değiş tokuşu, Rusya’nın bloke edilmiş bir siyasi oligarşi olduğunun göstergesi değil mi?”, “Sonraki dönemde de aday olacağınıza göre toplam 24 yıl başta mı kalacaksınız?”, “Sandıkta hile Rus sistemine gölge düşürmüyor mu?”, “Neden Batı’daki gibi siz de gelirlerinizi deklare etmiyorsunuz?” vb. sorular…
Batılı gazeteciler Putin’e kısacası kök söktürmüş.
Putin I, Putin II yıllarında böyle bir şey asla düşünülemezdi. Putin’in devlet başkanı olduğu yıllarda İtalya’da yaptığı bir basın toplantısında; “yanlış”(!) bir soru soran bir kadın gazeteci dövülmekten beter edilmişti.
O günden bu yana demek çok şey değişti.
Berlusconi, Blair, Bush yıllarında dünyanın baş tacı ettiği Putin, şimdi dünya medyasına hesap veriyor.
Bu, Rusya’da iki aydır süren gösteriler sonunda gerçekleşen bir değişiklik.
Göstericiler lehine yazılacak ilk zafer bu.
İkinci zafer de, Putin-Medvedev dönüşümlü koltuk modelinin bundan böyle tartışmaya açılacak olmasıdır.
Şimdilik sonun başlangıcı olmasa da bunların elde var iki… zafer olduğu söylenebilir.
Daha eklenecek çok şey var ama yerim bitti. Son olarak Kremlin’ deki yarışı betimleyen bir “youtube” videosu önermek istiyorum. www.youtube.com/watch?v=S32iZF-LR8c adresinden izleyebileceğiniz kısa video; “yönetilebilir demokrasinin” geldiği noktayı özetliyor.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget