CHP de gerçekten neler oluyor, anlamak mümkün değil! - Tünay Süer

İstanbul, İzmir, Ankara İl Kadın Kolları görevden alındı yerlerine yeni atamalar yapıldı.
İnanın CHP Kadın Kolları şamar oğlanına döndü diyebiliriz. Gelen vuruyor, giden vuruyor ve insanlarda çalışma hevesi bırakmıyor.
Tam bir başkana alışıyoruz, başkan verimli olmaya başlıyor bir de bakıyoruz tepede birileri değişiyor ve o başkanın çalışıp çalışmadığına bakmaksızın benim olsun gerekçesiyle yeni atamalar yapıyor.
Bugün (2 Mart 2012 Cuma)akşamüstü telefonlarım hiç susmadı.
Kadın arkadaşlarım feryat ediyorlardı adeta.
Olmaz böyle şey, olamaz diye yakınıyorlardı.
Meseleyi kısaca anlatayım .
İstanbul İl Kadın Kolu Başkanlığına 19 Ocakta Füsun Sökmez Hanım atanmış ama bir türlü yönetimi oluşmamıştı. Bugün İl binasında kadın örgütü ile geniş kapsamlı ileriye dönük projeli bir toplantı yapmış ve toplantıya ilgi büyükmüş. Füsun Hanım toplantıdaki arkadaşlara yönetim kuruluna aldığı arkadaşların isimlerini Ankara Kadın MYK sına yolladığını cevap beklediğini anlatmış örgüte.
Fakat o ne? Toplantı henüz bitmiş ki arkadaşlar il binasından çıkarken başkanın görevden alındığını ve yerine başkasının atandığını duymuşlar.
“Bu olay başlı başına siyasi etiğe sığmayan bir şeydir. Görevden almalar ve yeni atamalar inanın artık bezdirdi kadınlarımızı.”
Ben de Sn. Önder Sav zamanında Kadıköy Kadın Kolu başkanlığım sırasında görevden alınmak istendiğim için ağzı yananlardanım. 26 sene partinin içinde hep aktif görevlerde bulunan ben, sudan bir sebeple o zamanki İl Başkanı Sn. Berhan Şimşek’in İlçe Başkanı Sn. Türer Ercan’a bir telefon ile “kadın kolu başkanın ya istifa etsin ya da görevden alacağız” talimatı ile alınmak istenmiştim. Tabi ben gerekçeli karar bekledim ama karar gelmedi ve yönetim kurulum etki altında kalarak istifa edince başkanlığım düşmüştü.
Düşünebiliyor musunuz 26 sene emek vermiştim partiye hem de hiç karşılık talep etmeden. Bir referandum ve bir yerel seçim atlatmış, Allah için yönetimdeki arkadaşlarım ve diğer kadın örgütümle gündüz gece, kış, yaz demeden var gücümüzle takdir toplayan çalışmalar yapmıştık.
Efendim, görevden alınmak istenmemin esas nedenini bilmeyenler için tekrarlıyorum. O zamanki İst. İl. Kadın Kolu Başkanımız Sn. Oya Tümer’i 8 senedir Kadın Kolları Genel Başkanı olmayan Genel Merkeze, bu genel başkanlık için önermiş olmamdı.
Önerim 38 ilçe Kadın Kolları Başkanları tarafından desteklenmiş ve 39 başkan olarak öneriye imza atmış, Ankara’ya göndermiştik.   Ne işse yukarıda bazılarının işine gelmediğinden görevden alınmak istenmiştim. Sebebe bakınız. Üstelik ben seçimle gelen bir kurulun içinden başkan olmuştum atamayla da değil.
İşin acı yanı kadın olarak bir önerimiz bile kale alınmamış üstelik ben elebaşı olarak cezalandırılmıştım.
Böyle demokrasi olur mu ya?
Hani kadın hakları? Nerede eşitlik?
Aylar sonra Sn. Önder Sav’ın genel sekreterlikten ayrılmasından sonra Kadıköy Kadın Kolu Başkanlığına tekrar getirilmek istendim. Bunu kabul edemezdim zira ilçe başkanıma kırılmıştım, aynı göreve dönemezdim.
Kendi yerime bir arkadaşımızı önerdim. Şimdi İstanbul İl Kadın Kolları Başkanı olarak atanan Sn. Zişan Sarp’ı yani. Zişan arkadaşım Kadıköy Kadın Kolu Başkanı olarak 8 ay görev yaptı.
Ben onun başkanlığının ilk gününde başarınla gurur duyarım, bana ihtiyacın olduğu zaman gece gündüz demeden arayabilirsin demiştim.
(Daha sonra ben İl Kadın Kolu Basın Komisyonu Başkanı olarak atandım ve partime hizmet ettim.8 ay sonra gördüğüm lüzum üzerine arkadaşlarımla birlikte istifa ettim. Benden sonra da İl Kadın Kolu Başkanı Sn. Fevziye Pehlivan istifa etmişti.)
Fazla detaylara girmek istemiyorum. Sadece şu kadar söyleyeyim ki İst.İl Kadın Kolu Başkanlığı çok önemlidir. Politikanın nabzı İstanbul’da atar.
Beni arayanlar hep aynı şeyi tekrar ederek adeta yakınıyorlardı. Neye üzüleceğimi şaşırdım vallahi.
Zişan Sarp arkadaşımın başkanlığı sırasında Kadıköy Kadın Örgütünü kucaklayamadığı ve hakkında gerek İST İl Başkanlığına, gerekse genel merkeze bir sürü şikâyet dilekçelerinin gittiğini ve de  kendisinin görevden alınacağını bildiği için istifa ettiğini söylediler. Elbette bunları işitmek beni ziyadesiyle üzdü.
Hakkında bunca şikâyet varken nasıl İl Kadın Kolu Başkanı olarak atanır diye isyan ediyorlardı.
Bir kere Füsun hanımın bu şekilde görevden alınması onları çok üzmüştü ve de
İstanbul gibi 17 milyonluk bir nüfusun olduğu büyük kentte daha deneyimli ve örgütü ayağa kaldıracak bir başkanın olması gereklidir diyorlardı.
Tüm bunlar neden oluyor diye düşündüm açıkçası. Görevden almalar bence artık son bulmalıdır.
Başkanlık elbette onurlu bir görevdir ama oturduğun koltuğun da sorumluluğu çok büyüktür.
İlle de benden olsun görüşü çok yanlıştır. İktidara yürümek isteyen her yönetici kendisinden önce vatanını ve partisini düşünmelidir. Genel Başkan Yardımcımız Sn.Birgül Ayman’a ulaşamadım bir türlü. Haziran ayına kadar neden o zaman Füsun Hanıma şans verilmedi acaba?
Bunun gerekçesi nedir? Aslında bir insanın onuru ile oynamaya kimsenin hakkı yoktur. Yarın bir başkasının başına da bu gelebilir, böyle düşünmek gerek.
Kadın örgütünden ve her ilçeden arkadaşlarımız genel merkeze bu şikâyetlerini iletmek üzere kalabalık bir halde gideceklermiş. Keşke bunlar hiç yaşanmasa diyorum.
Partinin bütünleşmesi kişilerin ötekileştirilmeden birlikteliği olursa ancak o zaman iktidara yürüyüş olabilir.
Yok, az olsun benim olsun düşüncesi ile yola çıkılırsa ki, bunu daha önce yıllarca yaşadık, hiçbir zaman iktidar olamayız.
Partiden dışlamak, partiye kişileri küstürmek partiye zarar verir. Partide sevgiyi yaratmak tepedekilerin görevidir. Sevgi olmayan yerde görevler de gönülden olmaz. Atamalar yapılırken hiç değilse kişiler hakkında bilgili olmak gerekir diye düşünüyorum. Önce atayıp üç gün sonra görevden almak hiç şık olmuyor. Genel Merkezin ne yapmak istediğini anlayamıyoruz.
Tüm bunlara ilaveten Zişan arkadaşıma yeni görevinde başarılar dilerim.
Son olarak şunu söylüyorum. Bunu herkes böyle bilmelidir.
Bizler yani partiye gönülden bağlı olanlar, emekçiler, o cu—bu cu gözlerle bakılmaktan usandık artık.
Bizler iktidar olmaya susamış partilileriz.
Bunu neden anlamak istemezler yukarıdakiler? Gürsel Başkanın İstanbul örgütünü iyi tanıması gerekir, bu hatalara neden sessiz kalır bu da ayrı bir bilmecedir.
Partide ters giden bir şeyler var. Umarım bundan böyle düzelir.
Bu günlükte bu kadar. Sevgiyle kalın.

Tünay Süer

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget