Size söylüyorum…
Yüksek Yargının (Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay) Sayın Başkanları…
Cumhurbaşkanının tütün hasadına, siyasi içerikli propaganda içeren yurt gezisine katılarak beni ve benim gibi düşünen yargı mensuplarını utandırmaya hakkınız yok…
Çünkü ben ve diğer arkadaşlarım, yıllarını yargıya vermiş, tarafsız ve adil davranmış, siyasi düşüncesini görevine sokmamış, dönemimizde yargıya güven çıtasını en yükseklere taşımış yargı mensublarıyız…
Anayasanın sağladığı güvenceden de güç alarak, vicdanınızın sesini duyarak, her türlü siyasi düşünden uzak durmak, yurttaşların yargıya olan güvenlerini sarsmamak en başta gelen kaçınılmaz görevinizdir…
Siz ne yapıyorsunuz?
Yaptığınız yüce görevinizi tartışır hale getirip bir siyasi partinin, bir siyasi düşüncenin mensubuymuş gibi hareket ederek, meslektaşlarınızı utandırıyor ve yurttaşların “Yargı nereye gidiyor?” sorusuna olumlu bir yanıt vermekten zora sokuyorsunuz…
Bir dönemler, askerlere brifing (bilgilendirme) veren yargı mensuplarını, haklı olarak eşleştiren siyasi düşüncenin yanında olduğunuzun farkında mısınız?
Yüksek Yargıç olarak siyasi bir düşünceye sahip olmayışınızı, ülkenin gündemi ile ilgilenmeyişinizi ayıplarım…
Çünkü Yargıç ve Cumhuriyet Savcısını aydın olarak kabul ediyorum…
Ancak, siyasi düşünceniz ne olursa olsun, bunu görevinize sokmak ve görevinizi tartışır hale getirecek tavırlarda bulunmaktan kaçınmak zorundasınız…
Tafrasız olması zorunlu olan yargı mensuplarının iki şapkası vardır…
Birincisi, sandık başına gidip oy kullandığında giyeceği özel şapkasıdır…
Diğeri ise yargı görevini yaparken mutlaka girmesi ve gereğini yerine getirmesi gereken tarafsızlık şapkasıdır…
Son zamanlarda ülkenin içinde bulunduğu zor durumda, yurttaşların sığınacağı güvenli liman olmak ve ülkeyi bu zor günlerden kazasız, belasız düzlüğe çıkarmak, çok önem arz eden görevinizde tarafsız davranmakla ancak sağlanabilir…
Tarafsız ve adil yargı, siyasi otoritenin her türlü yasal olmayan uygulamalarını frenleyen bir emniyet supabıdır…
Bir yargı mensubu olarak ve içim acıyarak, sizi tarafsız ve adil davranmaya davet ediyorum…
Bu davet, hem bir yargı mensubu, hem de yargı güvencesinde olmayı arzu eden bir yurttaş olarak hakkımdır…
Son söz…
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk diyor ki;
Adalet gücü bağımsız olmayan bir milletin, devlet halinde varlığı kabul olunmaz (1920)
28.05.2016
Gündüz AKGÜL
Emekli Cumhuriyet Savcısı
Yorum Gönder