Çiğnemek - Tünay Süer

Çiğnemek - Tünay Süer
CHP  Lideri Kılıçdaroğlu Almanya’da Gençlik Örgütünün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma
Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarında Erdoğan’a rest çekmiş.
“Aç tavuk kendini buğday ambarında sanır.
Bizim bedenimizi çiğnemeden amacına ulaşamayacak ”demiş.
Bence yanlış söylemiş.
Aç tavuğu bilemem ama (tabi bu bir mecaz deyimdir) söz söylediği kişi gırtlağına kadar doymuştur bir kere…
Ha, siyaseten geldiği yer kendisine yetmemiş daha çok yetki ile Tayyipbistanı kurmayı hayal ediyor olabilir.
Hepimizin hayalleri vardır ve bu normaldir.
Hayal etmek, ileride mutlu bir yaşam istemek, düşlemek her insanın doğasında vardır.

Zira hayaller yaşamın bir parçası, olmazsa olmazıdır.
Ne var ki bazı saçma sapan hayaller düşleyenler de olabilir.
“Allah bana bir tır dolusu altın göndersin” isteği gibi…
Demokratik bir rejimi yıkıp hanedandan olmadan padişah olmayı düşlemek,
Hatta padişah yetkilerini de yetersiz bulup diktatör olmayı istemek,
İnsanları kendisinin yarattığını düşünerek kulları gibi görmek gibi…
Buna halk arasında olmayacak duaya Âmin demek denir.
Gelelim çiğnemek kelimesine.
Çiğnemek deyince aklımıza ilk gelen şey yiyeceğimizi çiğnemektir.                        
Sonra sakız çiğnemek gelir.
Bedeni çiğnemek deyince birisinin önüne yatıp ağrıyan sırtını çiğnetmek,
Bir canlıyı trafik kazasında çiğnemek,
Yasaları çiğnemek gibi başka cümleler kurabiliriz.
                                                      ***
Kılıçdaroğlunun TOBB Genel Kurulunda söylediği sözlere kısaca bakalım.
Hangisi yanlıştır?
“AKP, Kuzey Kore modeline göre görev yapan bir partidir.
Bir parti bir kişinin iki dudağına kendisini hapsetmiş vaziyette…
“Obama zavallı bir adam, bir büyükelçi bile tayin edemiyor.” Diyor…
“Valiyi, kaymakamı, hâkimi, savcıyı ben tayin edeceğim, milletvekili listelerini, belediye başkan adaylarını ben belirleyeceğim, her şeyi ben yapacağım, yasama, yargı ayak bağı, beni seçin gerisi Allah kerim’ diyor.
Sen böyle bir demokrasiyi bizim bedenimizi çiğnemeden hayata geçiremezsin.
Bir kişi konuşacak onun keyfine göre rejim değişecek.
Birileri Türkiye’yi babasının çiftliği sanıyor. Hiç meraklanma, korkusuz ol, yılma, yürekli ol. “CHP olduğu sürece bu ülkede rejimi değiştirmeye kimse yeltenemez.”
 “Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden bu ülkede gerçekleştiremezsiniz”
Bence doğru sözler etmiş.
Tarihe baktığımızda Erdoğan’ın istediği gibi başkanlık sistemini hayata geçiren
Liderler asla başarılı olamamışlardır.
Adolf Hitler, Joseph Stalin VB…
Başkanlık sistemine geçen ülkelerin bu rejime savaşlar veya darbeler sonunda geçmiş olduklarını görüyoruz.
Erdoğan, başkanlığın en demokratik şekilde uygulanmaya çalışıldığı Amerika’yı örnek göstermektedir.
Oysa göründüğü, anlattığı gibi değildir.
ABD’de muhalefet güçlü olduğunda devlet yönetimi işleyemez hale gelmektedir.
Bu sebepten Obama sanıldığı kadar güçlü değildir ama Erdoğan’ın dediği gibi de zavallı değildir.
Kongre’nin iki kanadındaki Cumhuriyetçi hâkimiyeti karşısında,  istediği her politikayı uygulayamaz haldedir sadece.            
                                                         ***
Ulu Önderimiz Atatürk 1925 ler de,
“Devrimin yasası, mevcut yasaların üstündedir.
Bizi öldürmedikçe, bizim kafalarımızdaki cereyanı boğmadıkça başladığımız devrim ve yenilik bir an bile durmayacaktır, bizden sonraki dönemlerde böyle olacaktır.” diyerek Türk Milletine adeta talimat bırakmıştır.
Kılıçdaroğlu kan dökülmesini istememektedir ve Erdoğan’ı uyarmaktadır.
Sözleri çarpıtarak halka anlatmak ayıptır, günahtır.
Onlar yalandan vaz geçene kadar ben de yazmaya devam edeceğim.
                                                        ***
Balkan ve Trablusgarp savaşlarının yaraları sarılamadan girilen Cihan Harbi, Devlet-i Aliyye’nin (padişahlığın) sonunu getirmiştir.
Atatürk olmasaydı bugün Türkiye diye bir ülke de olmayacaktı.
Erdoğan hangi ülkenin başkanlığını isteyecekti acaba?
                                                            ***
Arkadaşlar,
Yaptığımız ve yapmakta olduğumuz devrimler için aydınlığın ve aydının yoluna gideceğiz;
Hedef ve hünerimiz, okumamış kitleyi de aydınlatarak yolumuzda yürütmek ve onu aydınlığa çıkarmaktır.
Cumhuriyetimizi, çağdaş uygarlık düzeyine ulaşmak isteğimizi köstekleyecek herhangi bir referanduma gitmek, yalnız bilmezlik değil, hıyanet olur.
Yüzde seksenine okuma yazma öğretilmemiş bir memlekette devrimler halk oylamasıyla olmaz!
Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Atamın bu sözleri, anlayana bir derstir.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget