Suriye’de, Rakka operasyonu bittiğinde, Türkiye’ye yönelik terör tehdidi, içerik ve boyut değiştirecek.
Yeni tehdit, 911 Kilometre uzunluğundaki Suriye sınırının yaklaşık 700 kilometrelik bölümüne yerleşmek üzere.
Hem de, ABD ile Rusya’nın verdiği yeni ağır silahlar ve yaklaşık 25 bin kişilik gücüyle.
Hedefin, Suriye’nin kuzeyinde PKK devletini kurmak olduğu biliniyor.
Ama hedef bununla da sınırlı değil; çünkü ikinci aşamada sınırın kuzeye, Türk topraklarının içine itilmesi var.
Terör örgütü IŞİD’in kalesi Rakka’ya başlatılan saldırı gösterdi ki, Amerika Birleşik Devletleri artık kartlarını açık oynuyor.
Suriye’nin kuzeyinde “Suriye Demokratik Güçleri” adlı bir oluşuma gittiklerini açıklamışlardı.
Ancak herkes biliyor ki, PKK-YPG’yi gizlemenin yolu, onu, kulağa hoş gelecek ‘Suriye Demokratik Güçleri’ adının içine saklamaktır.
Şimdi de, Suriye Demokratik Güçleri’ni, Amerikan emperyalizminin piyadeleri olarak Rakka’da, IŞİD’in üstüne saldılar.
Başkan Obama’ya çok yakın olan Amerikan Hava General James Martin’e, 12 Nisan 2016’da, PKK-YPG’nin denetimindeki Suriye’nin Kamışlı bölgesinde (Nusaybin’in tam karşısında) yapılan havaalanının inşaatın sorumlu hava Binbaşı George Jr Clayton’un gönderdiği 5 sayfalık not çok önemlidir.
Clayton, “1 milyon kişinin yaşadığı Rakka’ya düzenlenecek operasyonun başarıya ulaşması halinde, IŞİD’den temizlenecek bu alanın, Esad güçlerinin eline geçmemesi için PKK-YPG’ye bırakılmasının, Amerikan çıkarlarına ve Kandil’deki görüşmelerde, PKK ile varılan anlaşmaya uygun olacağını” vurgulamakta, “aksi halde, PKK’nın hizmetlerinde aksama yaşanabileceğini” hatırlatmaktadır.
Bilgi notundaki bir diğer önemli nokta ise Rusya’nın, PKK-YPG’ye ağır silah teslimatını hızlandırmasıdır.
Durumu Bağdat’taki Amerikan Büyükelçisi Stuart Jones’u bildirdiklerini aktaran Clayton, “Büyükelçinin talimatıyla, Kandil’deki PKK yöneticilerine, Rus silahlarının teslimatının, bölgedeki Amerikan subaylarının denetiminde yapılmasını istediklerini, bu talebin kabul edildiğini” bildirmektedir.
Hatırlayın, ABD’nin Kobani’den başlayarak, IŞİD’le mücadelesinde PKK-YPG’yi kullanma politikalarını, Kandil Dağı’ndaki görüşmeleri, toplantılara katılan Amerikan, İsrail ve Rus askeri yetkililerinin isimlerini bu köşedeki yazılarımda sizlerle paylaşmıştım.
Evet, Rakka operasyonunda, Amerikan uçaklarının desteğindeki PKK-YPG güçlerinin karadan ilerleyişi sürüyor.
Operasyona katılan Amerikan ve Koalisyon uçakları, yakın gelecekte sınırlarımızı değiştirmeyi amaçlayan bu saldırılar için topraklarımızdan, Adana’daki İncirlik üssünden kalkıyor.
PKK, Kobani’deki çatışmalardan bu yana Kandil ve Türkiye’den getirip, Suriye’nin kuzeyine yığdığı iyi yetişmiş, tecrübeli 15 bin savaşçısını Rakka operasyonunda kullanıyor.
Rakka operasyonu bittiği andan itibaren, PKK-YPG, tecrübeli savaşçılarının bir bölümünü yeniden Türkiye’ye kaydıracak.
Asıl kıyamet ise o zaman kopacak.
ABD’nin, PKK-YPG’li piyadeleri Suriye’de IŞİD’le çarpışırken, örgütün Güneydoğu’da bıraktığı sınırlı gücün büyük bölümü yeni yetme, acemi teröristlerden oluşuyor.
Bunlar, uzaktan kumandalı bombalar, patlayıcı yüklü araçlarla yapılan saldırılarla, sokak çatışmaları ve keskin nişancılarla güvenlik güçlerini oyalıyorlar.
Türkiye’deki operasyonlarda PKK’nın çok kayıp vermesinin nedenlerinden biri de, örgütün çömez ve yeterli tecrübesi olmayan teröristleri kullanmasıdır.
Tekrarlayalım, Türkiye için asıl tehlike Rakka operasyonunun ardından başlayacak.
700 kilometrelik hat üzerinde karşımızda duran ve gücünün bir bölümünü Türkiye’ye göndermiş PKK-YPG gerçeğine hazırlıklı olalım.
Rusya ile arayı bozanlar, o gün geldiğinde Suriye politikalarının yanlış olduğunu, savaş uçaklarımız sınırın karşı tarafındaki PKK-YPG’yi bombalayamadığımızda anlayacaklar.
Başkan olma derdine düşenler, silah bırakmamış teröristlerle masaya oturmanın yanlışlığını, yeni ağır silahlarla donanmış PKK-YPG’nin güvenlik güçlerimize saldırıp, daha çok şehit verdirdiğinde görecekler.
Ülkeyi, dokunulmazlıklar, yeni anayasa, başkanlık sistemi, laikliğin kalkması, sen git öteki gelsin şeklindeki başbakan ve bakanları değiştirme gündemleriyle meşgul edenler, sınırlarımızla oynanmaya başlandığında uyanacaklar.
Olan ise bizlere, Türkiye’nin duyarlı insanlarına olacak.
Gürbüz Evren /Gerçekgündem
Yorum Gönder