Mayınlı Topraklarda - Hikmet Çetinkaya

Cumhuriyet yazarı Hikmet Çetinkaya, nın 8 Mart 2012 köşe yazısı :
Mayınlı Topraklarda

1984 yılından 2009’a değin geçen süreçte ülkemizde mayın patlaması sonucu 295 kişi yaşamını yitirdi, yüzlerce kişi sakat kaldı.
Kimisinin kolları ve ayakları koptu...
Toplum olarak bu gibi insanın yüreğini yakan olaylara karşı duyarsızız, tıpkı çevre katliamına, HES’lere olduğu gibi.
Neyi tartışıyorduk bir haftadır?
12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı, eğitim sisteminin yerle bir edilmesini, yargıyı.
Elbet bunları tartışacağız adam gibi...
Hayır, öyle yapılmıyor!
Kin, nefret ve öç alma duygusu işin içine giriyor, 28 Şubat’ın mağdurları işinden atılan Nuray Mert’i, Ece Temelkuran’ı unutuyor.
Daha da ileri gidip kimi gazetecileri ihbar ederek “muhbir yurttaş” olma yolunu seçiyor.
***
Bu ülkede Kenan Evren’i “cennetlik” olarak gören düşünce var olduğu sürece “mayınlı tarlalara” giremeyiz.
Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan neden tutukludur?
Tuttukları notları yayımlamadıklarından ötürü mü?
Peki Tuncay, Soner, Barış, Deniz, Hikmet Çiçek?
12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat demokrasi tarihimizin kara lekesidir...
Ya halkın oylarıyla seçilmiş sekiz milletvekilinin hâlâ tutuklu olması nedir?
Yayıncı Ragıp Zarakolu hangi terör örgütü üyesidir, kimi öldürmüştür?
Güzel kitaplar yayımlamıştır...
***
KCK’den tutuklanan Zarakolu, Prof. Dr. Büşra Ersanlı ve Ayşe Berktay, düşüncelerini beğenin beğenmeyin, üç önemli aydınımızdır.
Kimse beni onların silahlı bir terör örgütüne üye olduklarına inandıramaz...
Ersanlı ve Berktay’a, 2012 PEN Duygu Asena Ödülü verildi.
Çok sevindim...
90’lı yıllarda cezaevine atılan, kendi ideolojime ters düşen “dinci” yazarları da çok savundum bu köşemde; 15 yaşında yaşamdan kopan Mehmet Kutlular’ın kızını da...
***
Bir aydın, yazar, gazeteci, sıradan birey vicdanının sesine kulak vermelidir, eğer insani duygular taşıyorsa...
Bakın nereden nereye geldim...
Oysa mayınlı toprakları, Malatya’da konser bileti sattıkları için 8-14 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan üniversiteli gençleri, cezavinden gelen mektupları, Pozantı’da olup bitenleri, haberi yazan gazetecilerin gözaltına alınışını yazacaktım...
***
Bu hafta çocuklarımızı, gençlerimizi anlatacağım...
Yeniden mayınlı topraklara dönerken Bekir Yıldız’ı ve Fikret Otyam’ı anımsamadan geçemem...
Güneydoğu’nun gerçeklerini onlar yazdı hep...
Bugün 80’e yakın ülkede milyonlarca insan, mayınların ve savaşlardan kalmış patlamamış bombaların korkusu içinde yaşıyor.
Biz o mayınlı bölgelerde çok Ceylan’ları yitirdik, en büyüğü 12-13 yaşında olan çocuklarımızı.
Mayınlar ve bombalar tüm dünyada her yıl 15 bin kurban alıyor...
Ottawa Sözleşmesi’ni imzalayan 150 ülke arasında Türkiye de var ama nedense uygulamaya geçmeyen dört ülke arasında bugün.
İki yıl önce toprağa döşeli 977 bin 407 mayın bulunuyordu... Suriye sınırında 613 bin 766, İran sınırında 194 bin 755, Irak sınırında 699 bin 46, Ermenistan sınırında 77 bin 984 mayın var...
2010 yılında mayın nedeniyle 99 kayıp saptandı ülkemizde, yukarıda verdiğim sayının dışında...
Ölenlerin 26’sı çocuktu, geri kalanı yetişkin...
***
Medya üzerinden 28 Şubat atışmaları... Kenan Evren “cennetlik” sözleri... E-muhtıra... Kadına şiddet ve terör vahşeti... Muhbirliğe soyunan 28 Şubat mağdurları...
Tutuklu gazeteciler... Pozantı’da yaşananlar... Uludere katliamı...
Alıştıra alıştıra bugünlere geldik!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget