“Birazdan,/Suç işlemeye başlayacağım/Evet, yırtacağım,/
Gizli anlaşmalarınızı/Mutabakatlarınızı sizin.
Yırtacağım/Kâğıtlarınızı ve bütün bağıtlarınızı,/
Şairim,/asiyim/Ellerim, Bilge Kağan’ın elleri.”
Böyle başlıyor Hüseyin Haydar’ın “Zor Günlerin Şiirleri”…
“Zor günler gelip çatalı kaç yıl oldu? Nice şehit, nice tutsak verdik. Gerçekte biz, çok daha çoğuna hazırız” diye başlayan bir başkaldırı! Kendimizi kaptırmamak olanaksız. Zor günlerde yaşayanlar bu zor şiirlerde kendilerini de, umuda susamış bir toplumu da bulurlar diyor şair…
***
Güzel kitaplar, yararlı kitaplar!.. Sevgili Alev Coşkun’un “Liberal Ekonominin Çöküşü” küresel krizi ayrıntılarıyla seriyor gözlerimizin önüne. Belirli bilgilerle donanmış okurları daha derin bilgilendirmelere götüren bir kitap…
Doğu Perinçek’in “Türk Ordusu Kuşatmayı Nasıl Yaracak” adlı yeni bir çalışması. Birkaç yıldır yıpratılan bir ordunun acı veren öyküsü!.. Bir kuşatma var, içten mi, dıştan mı? Bilerek, uydurulan çirkin masallarla halkı aldatmaya kalkmak!.. Perinçek, gerçekleri bir bir anlatıyor işte…
Erdal Sarızeybek’in “Çarçella”sında “Anadolu’da Ateşle Oynamak” nedir, kimin eseridir, neden ateşle oynanır? Hep vatan için, hep aydınlık bir toplum yaratmak için, işte bunun öyküsü…
“Cumhuriyet Devrimi” diye yazıyoruz, konuşuyoruz. Nedir bu devrim? Niye sürdürülmüyor, niye yaşanmıyor? Oysa bugünleri yaratan, o devrimler… Halit Erdem Oksaçan “Cumhuriyet Devrimi Dosyası”nı açıyor bizlere. Bu devrim feodalizme, emperyalizme karşı bir savaşımdır. Yazar “Bu savaşım sonuçlanmadı. Devrimi korumak, ülkeyi ve halkımızı her türlü tutsaklıktan kurtarmak zorundayız” diye bitiriyor…
***
Edebiyat, içinde yaşadığımız bu anlaşılmaz kargaşada yine kendine yer buluyor! İşte kısaca sizlere sunmak istediğim kitaplar: Attila Şenkon “Bahar Temizliği”, Cumhuriyet Yayını. Sırrı Ataman “Unutturulan Ayetler”, Fikret Sezgin “Sonsuz Karanlık”, Nalan Çelik “Kasımda Çiçek Açmak”, Nur Demir müfettiş ve ötekilerin hikâyelerini “Çamurdan Bir Hikâye”de anlatmış. Mustafa Demirci de “Mal Kısmetten Çıkınca”da bir yaşam romanı yazmış, “Uçkur kendiliğinden çözülür” diyor. Bu arada “Şems”.. Dinçer Ürüm, Mevlana’nın yakın dostu Şems’in dünyasını anlatmış. İlgiyle okunacak bir çeşit destan…
***
Kitaplar geliyor dört yandan. Sevgili okurlar yeni kitaplarını gönderiyor. Elden geldiğince değerlendirmek gerek, ama bunu genç denemeciler, araştırmacılar yapmalı… Benim gibi, belli bir yaşın üstündekiler değil! Ama bu kitapları gerçek değerleriyle okurlara sunacak olanlar niye ortada yok. Niye hep ben, hiç değilse adlarını anmak zorunda kalıyorum? Genç yazar arkadaşlar nerde, ara da bul!.
Yorum Gönder