“MHP Cumhurbaşkanı’nın davetini reddetti...”
Oysa MHP istemeseydi, Abdullah Gül asla cumhurbaşkanı olamayacaktı.
Niçin şimdi ret?..
*
2007 sonu... Arka bahçe duvarımızın ötesinden bir silah sesi geldi...
Andree namludan çıkan ateşi görmüştü.
Bağırdı...
Ben hedef küçülterek, karşı duvardaki elektrik düğmesine atılıp ışıkları kapattım... Ki, adam bir daha sıkarsa bizi göremesin...
Savunma pozisyonu almamız gerektiği gelmişti aklıma:
“Tabancam nerede?..”
Muhterem karım sordu:
“Ne tabancası?..”
“Hani ruhsatlı tabancam yok mu?..”
*
Aradık, saklamışız, bulamadık...
Andree, “Turna Hanım kaldırmıştır, kimbilir nereye koydu, telefonla arayıp yerini soralım...” dedi.
Ama Turna Hanım düğüne gitmişti...
Bu arada muhterem karım, uzun bir aramanın sonunda tabancanın ruhsatını bulup getirdi...
(.......)
Karanlıkta biraz bekledik...
İçimden “Vurulduk ey halkım unutma bizi gibi bir şey yazmalı insan...” gibi düşünceler de geçmedi değil...
*
Bir daha ses çıkmadı.
Belki bizimle ilgili değildi, belki öylesine birisi yeşil alanda keyfine havaya sıkmıştı, belki uykusu kaçmış bir çocuk 02.00’de maytabını patlatmıştı... Belki zor günler yaşayan bir yazarın endişesi, evhamıydı...
Üzerinde durmadık zaten...
Sadece bir dönemi anlatmaya çalışıyorum size...
*
Muhalif insanların başına tuhaf tuhaf işler gelirken düşüncesini yazmanın cezasını tek başına çeken yazarın o günlerde söylediğini, Abdullah Gül’ü Cumhurbaşkanı yapan MHP beş yıl sonra, önceki gün söyledi aslında:
“O bizim cumhurbaşkanımız değil...”
Demek ki anladılar...
Beş yıl geçmişti aradan...
Yorum Gönder