Halkın İradesine İkinci Darbe - Tünay Süer

Gözümüz aydın olsun. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ilk icraatına imza atmış. Artık, Meclis TV ekranından "seçmene selam" konuşmaları yapılamayacakmış. Meclis TV sınırlı yayın yapacakmış. Partilerin grup toplantıları ve gece çalışmaları canlı yayınlanmayacakmış. İrade çıkmış.

Nereden? Kimden?

Elbette haşmetli hünkârımızdan başka kim olabilir ki?

Bu şartlar altında mecliste muhalefet olsanız ne olur olmasanız ne olur, değil mi?

İmam bildiğini okuyor. Bunun adı da Türkiye Cumhuriyeti Ha!

Meclis TV, bundan böyle sadece salı, çarşamba, perşembe günleri 14.00-19.00 saatleri arasında yayın yapacakmış.

İşte AKP nin ileri demokrasisi budur.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, seçim sonrası “Meydanlarda söylenen, seçim öncesinde kalmalıdır. Önümüze bakmalıyız. Sıkılı yumruklar açılmalı ve ellerimiz birbirleriyle birleşmelidir" demişti. Meğer takiye yapmış.

(AKP nin yumruğu vatandaşın beynine her gün biraz daha sert inmeye başladı.)

Bakalım ne zamana kadar dövüleceğiz?

Aynı Arınç Bey "Meclis çalışmalarını özel televizyonlar yayınlasın, bunun için bir kanal ayrılmasın" diyor.

Arınç Beye soruyorum:

Size bağlı olmayan özel kanal mı kaldı? Parmakla sayılacak az sayıda olan ulusal kanallar da neredeyse can çekişiyorlar. Nedenini ise sizler gayet iyi biliyorsunuz Büyük iş çevreleri tehditlerle reklamlarını oralara vermiyorlar.

Tuncay Özkan’ın Kanal Türk’ü vardı, sonu ne oldu? Hükümete sert muhalefet yaptığı, yolsuzlukları meydana çıkarttığı için adam kaç yıldır Silivri’de.

Sonra sıra Aydın Doğan’a geldi. Ağır vergi cezaları ile köşeye sıkıştırıldı. Bununla kalınmadı yazarlar işlerinden kovuldular.

Ortada sadece hükümete ve Fetullah Efendiye bağlı nemalanan özel TV ler var. Zaten bunlardan ayrı bir tane ulusal kanal kurulsa, ne yapar eder onu da susturursunuz.

Hani eller birleşecekti?

Meclis TV için Başbakan hemen bir pundunu buldu.

''Biz, geldiğimizde, 'burada bir esneme olsun' dedik, bunun için bir teşebbüsümüz oldu. Fakat baktık ki bu tamamen bir şov manzarası arz ediyor. Biz de artık halkımızın da bu noktadaki şikâyetlerini itibara alarak gerek TRT gerek TBMM'ye düşüncelerimizi ilettik.” Deyiverdi. (Aslında ben emrettim öyle olacak demeliydi.)

İşte bu sözler çok önemlidir. Muhalefet mecliste şov yapıyormuş ve halk şikâyet etmiş miş. Halkın sesine hiç kulak vermeyen sayın başbakanımız nasılsa meclisten şikâyetleri duyuvermiş hayret ki hayret!

Kimler şikâyet etmişler acaba?(Tabi o da doğruysa) Şikâyetçi olanlar ancak yandaşlar, iktidardan nemalananlar, bir gecede köşeyi dönenlerdir. “Aman uyuyan halk uyanmasın” zihniyeti.

Halkın çoğu ekmek aş derdine düşmüş zaten, neler dönüyor haberleri bile yok. Meclis TV i izleyen belirli bir kesim var onlara bile tahammülü yok bu iktidarın.

Benim bildiğim şov sahnede yapılır, oysaki TBMM’si halkın iradesini yansıtan saygın bir kurumdur, öyle olmalıdır. Ama nerde eeee?

Ben şahsen izlerken zaten sinir oluyorum. Öylesine haksızlıklar oluyor ki. Muhalefete bazen 2 dakika veriyorlar. 2 dakikada ne anlatılır?

Muhalefet partileri bir öneri veriyorlar eğer AKP nin işine gelmezse kelle çokluğu ile eller havada kabul edilmiyor.

İşte o zamanlar sinir küpüne dönüyorum.

Ben oy verip meclise gönderdiğim milletvekillerinin bizleri nasıl temsil ettiklerini, haklarımızı nasıl koruduklarını ve iktidarın cevaplarını bilmeliyim. Bu benim özgürlük alanıma girer. Bunu kimse kısıtlayamaz ve kısıtlamamalıdır.

*******

Başbakan her zaman egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyerek TBMM inde alınan kararları halkın iradesi olarak yansıtmaya çalışır. Bu bir aldatmacadır aslında.

Parlamento, hükümet, Cumhurbaşkanlığı, MİT, Emniyet, YÖK, TİB ve TRT ve yargıyı da kendine bağımlı kıldıktan sonra ne yazık ki artık mecliste ne egemenlik ne de halkın iradesi kalmıştır.

AKP, iktidar olduğu 9 yıl içinde devletin tüm birimlerinde kendi kadrolarını kilit noktalara yerleştirdi. Kendi YÖK başkanını, rektörlerini, yargıçlarını, savcılarını, valilerini, emniyet müdürlerini, imam hatipli öğretmenlerini, aile imamlarını işbaşına getirdi.

Şimdi sıra muhalefeti etkisizleştirmeye gelmiştir. Meclis TV nin sınırlandırılası bunu açıkça göstermektedir.

Bizlerden alınan vergilerle yayınlarını sürdüren TRT tamamıyla AKP ye hizmet eder konuma getirilmiştir. Bir yandaş televizyon olmuştur.

“Kimsenin sesi kısılmıyor. Konuşacak yer bol, meydanlar açık, her yerde rahatlıkla konuşabilirsiniz.” Diyerek muhalefetle, halkla adeta gırgır geçen başbakan halka darbe üzerine darbe yapmaktadır.

"Balyoz, Kafes, Poyrazköy, Askeri Casusluk ve Şantaj, Amirallere Suikast ve Ergenekon hayali darbeleri ile beyinler yıkanmaya çalışılırken öte yandan devlet eliyle sansürler ve darbeler yapılıyor.

Evet, milletin iradesi ile seçilen milletvekilleri hapiste tutulurken bu sefer de milletin meclise yolladığı vekillerin sesi kısılmak isteniyor.

Neden?

Zira AKP nin foyalarını dökecek bir orası kalmıştı. AKP kısıtlama getirmekle bunu yapmak istiyor.

11 milyon 500 bin seçmenin sesini kısamazlar. Muhalefet olmadan meclis olmaz. Ha! elbette olur ama onun adı o zaman TBMM i değil Padişah Erdoğan’ın sarayı olur.

KADIKÖY BELEDİYE BAŞKANINA MÜKÂFAT!

Kadıköy Belediyesin Üniversite öğrencilerinin barınma sorununa çözüm bulmak amacıyla yaptırdığı öğrenci yurdu Sayıştay’ın “yurt açmak belediyenin görevi değil” kararı üzerine kapatıldı.

Kararda, yükseköğrenim gençliğinin barınma, beslenme ihtiyaçları ile maddi yönden desteklenmesinin sağlanması görevinin Milli Eğitim Bakanlığı’na ait olduğu vurgulanmış. Falan, filan Vs.

Yükseköğrenim öğrencilerine yurt hizmeti sağlamanın belediyenin görevi olmadığını belirten Sayıştay, öğrenci yurdu açmak için yapılan 240 bin 65 lira 17 kuruş harcamanın faizleriyle birlikte Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ten tahsil edilmesine karar verdi.

Bu habere ne denir bilmem ki?

Selami Başkan Fetocu bir IŞIK Evi veya bir Kuran Kursu açsaydı ödüllendirilirdi sanırım.

Bir de derler ki CHP bir şey yapmıyor. Öyle bir iktidarla yönetiliyoruz ki astığım astık, kestiğim kestik misali.

İktidardan öğrencilere cop ve biber gazı, CHP li belediyeden barınacak yurt.

Aradaki farkı yorumlarınıza bırakıyorum.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget