O kadar generali, subayı “yapılmamış darbeyle” suçlarken de aynı propaganda işledi, işlemeye devam ediyor. Türklerin gözünde kendi ordusunu aşağı düşürme propagandası çok başarılı.
Sinsice.
Birbirine düşürerek.
Ve bölerek.
Bu sufli propagandayı “Uludere’de kaçakçılık yaptıkları sırada PKK’lı terörist sanılarak bombalanan 34 köylünün ölümüne neden olan ateş etme kararını kimin verdiğini bulmak” kılıfının arkasına saklanarak da yapıyorlar.
34 köylü kaçaktan dönüyordu.
PKK sızma yapıyor sanıldı.
Karar verildi ve bombalandı.
Orda bir savaş var.
Savaşta ordular hata yapabilir.
Kıbrıs savaşı sırasında Türk ordusu kendi gemisini batırdı. Irak’da ve Afganistan’da ABD ordusu buna benzer sayısız hata yaptı. Olaydan 4 ay sonra bir Amerikan gazetesi, ABD Genel Kurmayı’ndan alındığını söylediği bir raporu yayınlıyor. Bu raporun özü nedir diye anlamaya çalışırsak şunlar yazılıymış; “Uludere’de bombalanan 34 köylünün sınırı geçmek için katırlarla kalabalık bir gurup halinde geldiği görüntüsünü ilk ABD insansız uçakları tespit ettiler, Türk ordusuna bildirdiler ve çok ince bir düşünceyle “isterseniz daha yakından görüntü verelim” bunlar PKK’lı mı, kaçakçı mı net anlaşılsın diye öneride bulundular.
Fakat Türk ordusu istemedi.
Bastı bombayı terörist diye…
Meğer kaçakçı köylülermiş!”
Xxx
İnsanın gözleri yaşarıyor!
Şu ABD ordusundaki inceliğe bak. Dön bir de Türk ordusundaki sorumsuzluğu seyret(!) Asıl önemlisi; “ABD olmadan Türk ordusu kendi sınırını geçmeye çalışanı bile görüntülemekten aciz, kaçakçısını ile teröristi birbirinden ayıramayacak kadar eğitimden, teknik donanımdan, askerlik bilgisinden yoksun kofti bir ordudur!” mesajının Türk halkına pompalanması.
Beyin yıkıma!
ABD olmazsa Türkiye bir hiçtir.
Ordusu da zavallıdır.
Kaçakçı ile teröristi ayıramaz.
Bu mesajı Türk halkının beynine çakabilmek için olaydan 4 ay sonra Amerikan gazetesine bir rapor veriliyor ve o da özellikle Türkiye’de duyulsun diye yayınlıyor. ABD’nin para-banka-ticaret haberleri yapmakla ün salmış gazetesi; ana içeriği “Türk ordusu, ABD ordusunu dinlemedi kendi vatandaşını bombaladı” olan haberiyle 308 milyon ABD vatandaşından 3 kişinin bile ilgilenmeyeceğini bilmez mi? Çok açık ki, bu haberin taşıdığı ana mesaj asıl Türk halkını bulsun diye 4 ay sonra yayınlandı.
Ve beklenen etki sağlandı!
Xxx
Bir yığın ayrıntı.
Görüntüyü ilk ABD yaptı.
Hayır ilk görüntü bizden.
Genel Kurmay da ABD gazetesine “mahçup bir yalanlama” ile cevap veriyor. Dönüyor dolaşıyor sonuç olarak bu propagandayla Türk halkının kafasına; “Türk ordusu göbek bağıyla ABD’ye bağlıdır. ABD ne önerirse Türk ordusu onu yapmalıdır.” mesajını kalıcı olarak yerleştiriyorlar. Muhtemelen “Suriye’de ABD ne diyorsa Türkiye onu yapsın” dayatmasına altlık hazırlıyorlar.
Propaganda hedefine ulaştı.
(uyan borusu)
Egzoz muayene tekelinden bir örnek daha!
Okurumuz Fahir Hancılar, “Egzoz gazı” yazısını okumuş, kendi başından geçeni şöyle yazıyor: “Muayene istasyonuna gittim. Otomobilimi muayeneye aldılar. Fren lambalarının yanmadığını, dörtlü flaşör yandığı zaman kısa devre olamadığını, arka tekerleklerin sol tarafı daha kuvvetli, sağ tarafı daha zayıf tuttuğunu rapor edip beni tamirci ustama gönderdiler. Kendi ustam bütün eksiklikleri tamamladı. Ertesi gün “Trafik muayene istasyonuna” tekrar gittim. Tekrar muayene etiler. Fren ayarlarının tam olmadığını söylediler. Benim ilk muayenede yatırdığım 171 TL bedelin yandığını, arabayı tekrar tamirciye götürdükten sonra gelip 148 TL daha yatırmamı istediler. Tüketici haklarına aykırı, mahkemeye giderim diye itiraz ettim. İstediğin yere git dediler. Egzoz gazı yazısında AKP iktidarı “devletin tekelinde olan otomobil muayene hizmetini biri Türk (Doğuş) diğeri Alman(TÜTEV) adlı iki şirkete 20 yıllığına devrettiğini ve bunun rekabet hukukuna aykırı olduğunu” yazmıştım.
Yorum Gönder