‘İleri Demokrasinin(!)’ 1 Mayıs 2012 Karnesi - Emre Kongar

1 Mayıs kutlandı…
Neyi kutladık acaba?
Ama meydana çıkanlara haksızlık etmeyelim:
Esas olarak bir kutlama değil, bir protesto bayramı olarak geçti 1 Mayıs.
Ben de bu vesileyle sizin için, son günlerde Türkiye hakkında yayımlanan bazı raporları ve sayıları derledim.
Böylece adına AKP iktidarının “İleri Demokrasi” dediği rejimde belki neyi kutladığımızı(!) veya protesto ettiğimizi daha iyi anlarız.
***
İlk değerlendirme “görülmemiş bir büyüme” yaşadığımız öne sürülen ekonomimizden:
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P 500), Türkiye’nin kredi notu görünümünü, “daha düşük dış talep ve kötüleşen ticaret haddi” dolayısıyla, “pozitif”ten “durağan”a düşürdü.
Gelir dağılımındaki büyük adaletsizlikler ve uçurumlar bir yana, ihracatın sürekli olarak önünde giden ithalat ve bu nedenle de sürekli biçimde büyüyen dış ticaret açığı artık dünyanın da dikkatini çekti.
***
Gelelim “İleri Demokrasi”nin en önemli ölçütü olan basın özgürlüğüne:
Dünya ülkelerini basın özgürlüğüne göre değerlendiren ve bu sütun okurlarının iyi tanıdıkları Freedom House’un, 2012 raporunda, Türkiye geçen yıla göre bir puan gerileyerek, 197 ülke arasında 117’nci sırada yer aldı.
Türkiye, Dünya Basın Özgürlüğü sıralamasındaki yerini Kolombiya, Kongo, Nepal ve Senegal gibi ülkelerle paylaşıyor…
Bu yıl da Avrupa’nın tek özgür olmayan ülkesi; “kısmen özgür” olan ülkeler arasında Avrupa’da tek.
Raporda, “Türkiye’nin dünyada en fazla tutuklu gazetecinin bulunduğu ülkelerden biri olduğu” vurgulanırken, “anayasa tarafından güvence altına alınan basın ve ifade özgürlüğünün kısmen uygulandığı” belirtildi.
Bu rapor üzerine bir bildiri yayımlayan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, basının önündeki engelleri ve siyasal iktidarın duyarsızlığını vurguladı.
***
Basın özgürlüğü “İleri Demokraside” yerlerde sürünürken, acaba “İnsani Gelişme” açısından dünyada neredeyiz?
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın açıkladığı İnsani Gelişme Raporu’nda Türkiye 187 ülke ve bölge arasında 92’inci sırada yer aldı.
BM raporu, ülkeleri sağlık, eğitim ve gelir dağılımı ölçütlerine göre sıralayan bir rapor.
Türkiye bu raporda Ermenistan, İran ve Azerbaycan’ın bile arkasında kaldı.
Raporun bir parçası olan toplumsal cinsiyet eşitsizliği endeksinde ise Türkiye 146 ülke arasında 77’nci sırada yer alıyor.
Neredeyse artık her gün bir kadının öldürüldüğü bir ülke için ortalarda yer almak, herhalde “fena değil!”
***
Peki 1 Mayıs işçi bayramında işçiler ne durumda:
Yalçın Doğan’ın dün Hürriyet’teki köşesinde açıkladığı bir araştırmanın bazı sonuçları özet olarak şöyle:
İşçilerin yüzde 46’sının sosyal güvencesi yok. Bu oran kadın işçilerde yüzde 55.9’a çıkıyor.
Yüzde 57.8’i işinden memnun değil. Çalıştığı işten memnun olmayanların oranı kadın işçilerde yüzde 67.4.
Yüzde 65.5’i işini kaybetmekten korkuyor. Bu korku kadın işçilerde yüzde 70.4.
Yüzde 68.7’si çalışma koşulları kötü diyor.
İşyeri ile anlaşmazlık çıktığında, yüzde 50.8’i sorunu adalete taşımam diyor, hakkını aramakta tereddüt ediyor.
Türkiye iş kazalarında Avrupa’da birinci, dünyada ikinci. İşçilerin yüzde 49.4’ü iş kazasına uğruyor.
Yüzde 88.4’ü sendika üyesi değil.
Sendika seçme özgürlüğüm yok, diyen işçilerin oranı yüzde 77.7.
Sendikaya üye olursam işten atılırım, diyenlerin oranı yüzde 49.7. Kamu kesiminde çalışan işçilerde de sendikaya üye olursam ceza alırım korkusu var, yüzde 87.9.
İşçilerin yüzde 71’i mutsuz, yüzde 59.9’u henüz tatille hiç tanışmıyor.
***
Sanıyorum yukardaki veriler, 1 Mayıs 2012’de neyin kutlandığı ya da protesto edildiği hakkında biraz fikir veriyor…
“Temel hak ve özgürlükler” soyut bir kavram değildir:
Yoklukları, yukardaki verilerde somutlaşan hak ve özgürlüklerdir!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget