Anayasa Ürküntüsü - Mümtaz Soysal

Cumhuriyet yazarı Mümtaz Soysal,ın 12 Mart 2012 köşe yazısı:
Anayasa Ürküntüsü

BAŞTA Sayın Meclis Başkanı olmak üzere, AKP iktidarının mensuplarında öyle bir üzüntü ve yakınma havası esiyor ki, izlenmesi çok ibret verici. Neymiş, bir kısım partilerde ve “bir kısım basın”da “yeni anayasa” çalışmalarına karşı anlaşılmaz bir soğukluk ve ilgisizlik varmış. Çekingenler sürekli eleştirilmekte, oyunbozanlıkla ve neredeyse bir çeşit ürküntü havası yaratmakla suçlanmakta.
Doğrudur, böyle bir hava var, ama bunu yaratanlar aranıyorsa, AKP’yi yönlendirenler herkesten önce aynaya bakmalıdırlar. Çünkü, bir etki ve tepki sorunu ve onlar başlangıçtan beri bu sorunun yanlış tarafında yer almışlardır.
Biz de “anayasacılık” denen düşünce akımının dünyadaki seyrine şöyle bir bakalım. Bilen bilir ki özgürlük, bağımsızlık, eşitlik ve insancıllık isteklerinden kaynaklanan ve Kuzey Amerika’daki İngiliz sömürgeciliği ile Fransa’daki istibdat kralcılığına karşı çıkan ihtilallerin yarattığı bir akımdır bu. Başlatanlar, düşüncelerini bir temel yasa metnine sokup o metni bir tür “toplum sözleşmesi” olarak ülkelerinin yönetiminde egemen olmasını sağlamak peşindedirler.
Elbette, bir etki ve tepki durumu vardır: Osmanlı’da bile Kanun-u Esasi yandaşları ile karşıtları çatışır. Zaman zaman, roller değişti ve anayasaların özündeki temel ilkeleri uygulamak isteyenler toplumu tepeden ve hatta zor kullanarak yönetmek istemekle suçlandılar; ilkeciler ise Fransa’nın devrimcileri gibi “ihtilal”in özgürleştirici gücünden yana olmayı savundular. Kemalist akım da bundan pek farklı değildir ve Cumhuriyetin anayasa metinlerinde kendini gösterir.
Şimdi, AKP iktidarının başlarında birkaç hukukçuya ısmarlanan anayasa metinlerine bakalım: Hepsinde “hürriyet, hak, hukuk ve hatta Avrupalılık” sözcüklerine sinmiş bir karşıdevrim kokusu var. İktidarın anayasa sözü ettiğini duyanlar, cumhuriyetçi, ürkmesin de ne yapsın? Yalnız onlar mı? AKP’nin beşte üç oyla anayasa değişikliği yapmak için sadece beş-altı parmak beklediğini ve bunları özerklik, anadilde eğitim gibi bir/iki ödünle BDP’den alabileceğini bilenler, bu “yeni anayasa” oyununa katılıp da rol mankeni mi olsunlar? Hele aynı iktidarın 2004 ve 2010 halkoylamalarıyla yargı organlarının kuruluş ilkelerine 1971’in 12 Mart dönemindekilerden pek farklı olmayan ne gibi darbeler indirdiğini biliyor ve sonuçlarını hâlâ yaşıyorlarsa...
Yazarımız yurtdışı programı nedeniyle yazılarına kısa bir süre ara verecektir.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget