Yeniliyor, içiliyor.
Geziliyor, harcanıyor.
Bir kredi kartından öbür kredi kartına “borç çevirmesi” yapılıyor. “Cari açık” diye ad koymuşlar; başkasının parasının gücüyle her çeşit ekonomik-ticari-dış alımcı-dış satımcı, sıcak para getirici, döviz yutan yabancı sermaye çağırıcı ile gerdeğe giriliyor.
Çılgın proje bunlar.
Yap işlet.
Yap devret.
Üçüncü köprü.
İkinci boğaz.
Erzak torbasına gelsin oylar.
Ekonomi büyüdükçe büyüyor.
Balon oldu şişiyor.
Balon bu!
Sınırı var.
Hacmi belli.
Kapasitesi hesaplı.
Patladı, patlayacak!
Bunun için iktidar partisinin harcama kasasından sorumlu başkan yardımcılarından Bülent Gedikli, “balonun patlayacağı kara haberini” herkesten önce vermiş olmanın dayanılmaz ağırlığı altında konuşup “durum toz pembe değil vatandaş fazla harcamasın” diyerek gazetelere manşet oldu.
Baş sorumlu bakan tedirgin.
Uyarısını yaptı. Duydunuz.
“Avrupa üstümüze yıkılabilir” dedi.
Xxx
İspanya, İrlanda, Yunanistan, Portekiz ve İtalya dökülüyorlar. Toplam borçları 15 milyon dolara çıktı. Borç batağına girdiler. Bütçe açıklarına gömüldüler. Avrupa’da “Euro-Kıyamet” ve Amerika’da “Dolar-Kıyamet” birlikte kopacak ve bu küresel ekonomik sarsıntının artçı vuruşları gelip Türkiye’ye çarpacak.
Anlayın.
Biz iyiyiz.
Başbakan ile Bakanlar ve yeni zengin işadamları, çok sağlam bankacılık sistemimiz ile Türkiye ekonomisini 9 yıldır kusursuz yönettiler.
Biz çok sağlamız canım!
Avrupa’nın içi çürümüş.
Ekonomiden sorumlu bakanımız “ekonomi balonu patladığında altında tuzu kuruların değil yine yoksul alt sınıfların kalacağı” krizin sorumluğunu Avrupa Birliği’ne yıkmanın ön hazırlığını yapıyor.
Milletvekili de öğüt veriyor.
Fazla harcamayın!
Tüketim delisi olmayın.
Aşırı gezip tozmayın.
Reklamların “gerekli olmayan ihtiyaç peydahlaması tuzağına” düşmeyin.
Xxx
Ne kadar iyiler!
Hep halkı düşünüyorlar.
İki yıl önce 2009 yılı ortalarında; “alın, verin ekonomiye can verin” kampanyası düzenleyenler de yine kendileriydi. Bu almalar, bu vermeler, bu içimler, bu aşırı şişmeler, bu kredi kartı eliyle borç çevirmeler, cari açık denilen başkasının parasıyla gerekli olmayan peydahlanmış ihtiyaçları gidermeler, sıcak para, hoppa para, döviz yutan yabancı para olmasıydı Türkiye ekonomisi, yüzde 11 büyümeyecekti.
Başbakan da övünemeyecekti.
Bakanlar da gerinemeyecekti.
Balon AB’den sıkışıyor.
Balon patlamak üzere.
Şimdi “harcamayın” diyorlar.
Xxx
Bu yabancının parasıyla gözü dönmüş harcama olmasıydı belki de bugün “harcamayın” diyen AKP Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, milletvekili bile seçilemeyecekti.
Balon fıslıyor!
İlk belirtisi konut yapımında görüldü. TOKİ’nin Başakşehir’de konutlarını yapan firma, daireleri yarım bırakıp gitti. TOKİ’nin taşeron firması niçin darboğaza düştü? Balon ekonomiler, hep ilk olarak konut sektöründen fıslamaya başlıyor. 21. yüzyılın en parlak ekonomisi diye gösterilen İrlanda da ilk konut sektörüyle fıslmaya bumlamaya başlamıştı.
Yorum Gönder