Ucuz atlattık - Güngör Mengi

Çocuklarımızı çok sevmemiz, sakınmamız onlara daha çok zaman ve emek vermemiz gerekiyor.
Ekonomik yetersizliğin yarattığı eksiklikleri başka türlü aşamayız.
Dünya Sağlık Örgütü WHO’nun 38 ülkede 11-15 yaşlarındaki çocukları kapsayan araştırması, zayıf noktalarımızı gösteriyor.
Kızlarımızın yüzde 70’i, erkeklerin ise yüzde 74’ü mutsuz. Üstlerinde baskı hisseden çocuklar hiçbir ülkede bizdeki kadar çok değil.
Aynı şekilde en çok hastalanan öğrenciler sıralamasında da Türkiye birinci.
Yetişme çağında beslenme çok önemli.
Süt de bir hazine...
Okul çocuklarına her gün süt içirme projesi övgüyü hak eden bir adımdı ve dün ilk gündü.
Fakat ne yazık ki daha törenlerin sonu gelmeden çeşitli kentlerden, rahatsızlanan çocukların hastanelere taşındığına dair haberler gelmeye başladı.
Yedi milyonu aşkın öğrenciye her gün süt içirileceği haberinin memnuniyeti bir anda tedirginliğe dönüştü.
Hükümet sözcüleri olayın zehirlenme olmadığını iddia ettiler ama uzmanlar emin olmak için beklemek gerektiğini belirtiyorlar.
Hastalanan çocuk sayısının çokluğu ve olayın coğrafi bakımdan dağınık olması, bu işi üstlenen firmaların aynı kalite ve hizmet standardını tutturamamış olabileceklerini düşündürüyor.
Eğer sorun buysa süt dağıtımı, Kamu İhale Kanunu’nun koyduğu esaslara bağlı kalınarak yeniden düzenlenmeli, yükleniciler yeniden belirlenmelidir.
Keşke iş baştan kuralına uygun yapılsaydı.
İktidarın niçin Kamu İhale Kanunu’nu dolanarak bu işleri yaptığını tahmin etmek kolaydır ama hak vermek imkânsızdır.
Yandaşa iş yaratmak için çocukların sağlığı ile asla kumar oynanmamalı.
Geçmiş olsun ve unutulmasın:
Bir daha bu kadar şanslı olmayabiliriz!

Bu öldürür işte!

Tiyatroları özelleştirme tehdidine dayanan iktidar baskısı dün yeni bir aşamaya girdi.
Başbakan Yardımcısı Arınç, Başbakan Erdoğan’ın özelleştirme projesinin Bakanlar Kurulu’nda “tam bir kabul” gördüğünü söyledi.
Sanki başka türlüsü olurmuş gibi..
Şimdiye kadar Başbakan’ın iddiayla ortaya attığı bir fikre karşı çıkan olmuş gibi...
Bülent Arınç da bir tartışma ustası.
Öyle şeyler söyledi ki, sanatçıları tiyatroların özelleştirme yoluyla kapatılmasından çok gösterilen gerekçe kahredecektir.
Bakar mısınız?
“Biz gerekli kalitenin artmadığını, izleyici sayısının yeteri kadar yükselmediğini ve özgürlük anlayışının yeterince yer bulamadığını görüyoruz. Dolayısiyle sanat gibi bir alanda özgürlüğün daha geniş anlamda sağlanması lâzım.”
Şehir Tiyatroları’nda niye isyan çıktı?
Sanatın ve sanatçının önü kapanıyor özgürlüğü kısıtlanıyor diye.
Merak ediyorum; dün Arınç’ın Şehir Tiyatroları’nı özgürlüğe yeterince sahip çıkmıyor diye eleştiren sözleri, acaba kaç sanatçıya saç baş yoldurmuştur?
Neyse ki özelleştirme üzerine bir Türkiye modeli yaratma hedefi konulması, bu işin uzamasını sağlayacaktır.
Zaman umarız sanatın, sanatçının ve sanatseverin yararına çalışır...

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget