Milletvekili seçilmelerinin üzerinden 346 gün geçti. 8 milletvekilinin tahliye edileceğine ilişkin işaretler de yok. Geçmişte bu sorunları aşılırken, dünyada yaygın uygulamaları varken, ülkemizde bu sorun iyice içinden çıkılmaz hal aldı..
O dönem adı Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) desteklediği bağımsız aday Sebahat Tuncel, milletvekili seçildi. olarak cezaevindeyken seçime katılan 32 yaşındaki Sebahat Tuncel’in, PKK’nın dağ kadrosunda bulunan teröristlerle toplantı yaptığı gerekçesiyle tutuklandığı ortaya çıktı.
Malatya’nın Yazıhan ilçesine bağlı Balaban köyü nüfusuna kayıtlı olan Sebahat Tuncel, bir PKK’lının "Kırsal kesime gelip bizlerle toplantılar yapıyordu" iddiası üzerine 3 Kasım 2006’da gözaltına alınmış, 8 Kasım 2006’da tutuklanmıştı.
Milletvekili seçimleri vardı. Sebahat Tuncel, Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) desteklediği bağımsız aday olarak 22 Temmuz 2007 seçimlerine katıldı, kazandı ve seçimden 2 gün sonra da tahliye edildiğinde cezaevinde 258 günü geçmişti.
Tuncel, aynı gün tahliye edildi
Avukat Doğan Baran, Sebahat Tuncel’in yargılandığı İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’ne 24 Temmuz’da yaptığı başvuruya il seçim kurulu tutanağını da ekledi. Mahkeme aynı gün şu kararı verdi:
“Anayasanın 83. maddesi gereğince mahkememiz dava dosyasında sanık Sebahat Tuncel’in, terör örgütüne üyelik suçundan bir milletvekili olarak, meclisin kararı olmadıkça tutukluluk haline ve yargılamasına devam edilemeyecektir. Bu somut durumun değerlendirilmesiyle sanık Sebahat Tuncel’in bihakkın tahliyesine, derhal salıverilmesi için İstanbul C.Başsavcılığına yazı yazılmasına karar verildi.”
Kanadoğlu: vahim bir hukuk hatasıdır
PKK terör örgütüyle bağlantılı olduğu iddiasıyla tutuklu olan Tuncel’in “milletvekili seçildiği” için tahliyesine karşı çıkan hukukçular da vardı. Yargıtay Onursal Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, tahliye gerekçesinin doğru olmadığını belirtti ve şöyle dedi:
"Anayasamızın 83. maddesinin 2. fıkrasına göre, seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili, meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz. Bu yasama dokunulmazlığıdır. Ancak, Ağır cezayı gerektiren suç üstü hali ve seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olması koşuluyla Anayasa’nın 14. maddesindeki durumlar bu hükmün dışındadır."
“Kaçma ihtimali kalmadı”
Sebahat Tunceli’i, “Milletvekili seçildiği” için tahliye eden İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, 2 gün sonra Sebahat Tuncel’in tahliyesiyle ilgili gerekçesini şöyle değiştirdi:
“Sanık Sebahat Tuncel hakkında mahkememizce verilen tahliye kararının gerekçe bölümünde yer alan Anayasa’nın 83. maddesine ilişkin açıklamaların karardan çıkarılarak sanık Sebahat Tuncel’in milletvekili seçimlerinde bağımsız olarak ‘milletvekili seçilmiş olması, bu niteliği gereği kaçma ihtimalinin ve delilleri karartma ihtimalinin kalmamış olması’ nedenleri olarak tahliye gerekçesinin düzeltilmesine karar verildi.”
Haberal’ın 27 sayfalık raporu
Tutuklu milletvekili Prof.Dr. Mehmet Haberal, dünyadaki uygulamalardan örnekler veriyor ve “Türkiye bu sorunu 1950-1960 döneminde, 1987 yılında aşmıştır. Tutuklu olan Ahmet Türk, Milletvekili adayı olarak gösterilmekle, ilgili Mahkeme tarafından tahliye edilmiştir. Türkiye , bu sorunu 2007 yılında Sebahat Tuncel olayında aşmıştır.Mahkeme; kaçma ihtimali ve delilleri karartma ihtimalinin bulunmamasını gerekçe göstererek tahliye kararı vermiştir.”
Tutukluluğun üzerinden yıllar geçmiş. Karartacak delilleri kaldı mı? Haberal’ı, Engin Alan’ı, Mustafa Balbay’ı kovsalar bile bu ülkeden gitmeyeceğini onları tanıyanlar da çok iyi bilir. Bugünkü hallerinden tek farkı ise yargılamalarının tutuksuz yapılması olacak… Yani, davadan kurtulmuyor, hüküm giyerlerse de milletvekillikleri zaten düşüyor… Keşke bu sorun artık çözülebilse…
Yorum Gönder