‘Nasri Hoca ve Muhalif Eşeği’ - Ali Sirmen

Sevgili,
Ferhan Şensoy tıpkı aynı okulda okumuş büyüğü Tahsin Yücel gibi, öğretmeninin dehasını kişiliğinde yansıtanlardandır.
Nasıl ki, bindokuzyüzkırklı yıllarda, yazdığı bir kompozisyondan, daha ilkokul beşi yeni bitirmiş, Tahsin Yücel’deki yazar cevherini gören Necdet Kut bize nice eserlerin kazandırılmasına aracı olmuşsa, Galatasaray Lisesi’nde sınıfa ilk girdiğinde ders kitaplarını attırıp, Sait Faik külliyatı aldırarak, işe başlayan Tahir Alangu’nun da, o sınıftan beş yazarın çıkmış olmasında, büyük katkısı vardır.
Bu yüzdendir ki, ne zaman Tahsin Yücel’i görsem, Necdet Kut’u, ne zaman Ferhan Şensoy’u görsem, Tahir Alangu’yu minnetle şükranla yâd ederim.
Ferhan deyince aklıma bir başka öğretmen yazar daha gelir ki, o da Haldun Taner’dir.
İyi bir öğretmen ile iyi bir öğrenci, birbirlerine karşılıklı armağandırlar.
Birinin cevheri öbürününkini de parlatır ve değerlendirir.
Cuma akşamı Beyoğlu’ndaki eski tiyatro binasında, Ferhan Şensoy’un “Nasri Hoca ve Muhalif Eşeği” oyununu izledim.
Beğendiğimi söylememin bir anlamı yok. Çünkü ben iflah olmaz, bir Ferhan Şensoy mizahı tutkunuyum.
Ama geçen gün, çok mutlu oldum. Çünkü iki sıra önümde oturan bir hanım izleyici, güldüğüm yerlerde, benden de fazla gülüyor, esprilerin tadını benden fazla çıkarıyordu. Demek ki, benimki salt münferit bir beğeni değilmiş.
***

Bir Ferhan Şensoy oyununu anlatmaya kalkmak, bülbül sesinin resmini çizmeye uğraşmak gibi. Ama yine de deneyeceğim.
Hocalığı kendinden menkul Nasri Hoca halkın oy verecek parti arayıp bulamadığını görüp, talebi değerlendirmek üzere, HVÇP’yi kurar. Partinin amacı basit hırsızlıkları suç olmaktan çıkarmak ve onu savunmaktır.
Neden amaç budur da, başka bir şey değildir?
Nasri Hoca şöyle yanıtlar soruyu:
“Neyi savunacağız? Size refahı getireceğiz desek, halk getiremeyeceğimizi biliyor. Sittin yıldır söyleniyor, ortada refah yok. Huzur güvenlik, özgürlük getireceğiz desek böyle şeyler olmayacağını biliyor halk. Elli yıldır politikacılar bunu söylüyor, oy alamıyor. Al sana kömür, al sana beyaz eşya deyince halk hemen tav oluyor. Neyse iktidardan bir şey arakladım, diye mutlu oluyor. Bu basit bir hırsızlık işte. Al sana basit hırsızlık özgürlüğü desek bizim halkın gözü döner.”
Peki, bir parti, basit hırsızlığı savunur ve suç olmaktan çıkarırsa, orada halk için ne haklar doğar?
Onu da yine HVÇP kurucusu ve metazori genel başkanı Nasri Hoca söylüyor:
- Arkadaşlar biz HÇVP olarak şunu savunacağız, bir ülkede yönetenler hırsızsa yönetilenlerin de hırsızlık hakkı doğar.
***
Durum böyle olunca ortaya çıkan manzara da, Nasri’nin “Hepimiz Hırsızız” şarkısında özetlenir. Bakalım:
“Fırıncı gramajdan çalıyor
Simitçi susamdan çalıyor
Ulaşım zamandan çalıyor
Bir adam var gönül çalıyor
Hepimiz hırsızız
Hepimiz hırsız

Banka faiz deyip çalıyor
Al kredi deyip çalıyor
Devlet baba ıslık çalıyor
Vergi koyup bizden çalıyor
Hepimiz hırsızız
Hepimiz hırsız

Bir adam var gitar çalıyor
Bir yerden çalmış gitarı
Kimi gün sol majörden çalıyor
Bir gün re minörden çalıyor
Hepimiz hırsızız
Hepimiz hırsız

Bir adam var tizden çalıyor
Öbürü pesten çalıyor
Gayet hırsız bir milletiz
Herkes ayrı telden çalıyor
Hepimiz hırsızız
Hepimiz hırsız
Nasri (resitatif)
Aç parantez, insanoğlu hırsız doğar! Doğum sırasında ebenin yüzüğünü çalan bebek var! Vay ebesinin yani! Onlar büyüyünce müteahhit oluyorlar.

Müteahhit demirden çalıyor
Hem alış hem veriş merkezi
Beyoğlu’nda demir örüyor
Demir ören Beyoğlu’nu çalıyor
Hepimiz hırsızız
Hepimiz hırsız
Elhamdülillah!”

Evet Sevgili, absürdün mantığıyla toplum böyle anlatılıyor.
“Absürdün de mantığı mı olurmuş?” deme. Olup olmadığını, git Ferhan’da gör!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget