Sözde eğitim alanında “reform” yapılıyormuş. Milli Eğitim Bakanlığı’nde ne yapılsa hep “reform” denilir. “Reform” diyenlere sormak gerekir, “Halen kaç okulunuzda ikili öğretim yapılıyor” diye. Eğer, dürüstçe cevap verirlerse “Halen 8 bin 437 okulumuzda ikili öğretim yapılmaktadır” denilecektir.
İkili öğretim yaygınlaştırılacak
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer “İlköğretim kurumlarının ilkokul ve ortaokul olarak bağımsız okullar halinde kurulması esastır” diyor. Bunun anlamı, ikili öğretimin yaygınlaştırılacağıdır. O zaman, bunun neresi ‘reform” oluyor. Kalkınma planlarına, hükümet programlarına, icra planlarına bakarsanız hepsinde ikili öğretimin kaldırılmasının esas olduğu görülecektir.
Anne-babaları çalışan öğrencileri gelecek yıl önemli zorluklar bekliyor. Bugüne kadar tekli öğretim yapılan okullarda, ikili öğretime başlanacak. Sabah ortaokul öğrencilerinin gittiği okula, öğleden sonra ilkokul öğrencileri gidecek. Çalışan anne babalar tam anlamıyla bölünecek. Bunun adı mı “reform” oluyor.
4 sınıf öğrencileri, aynı dershanede
Köy okullarında bir ve ikinci sınıf öğrencileri aynı sınıfta, üç, dört ve beşinci sınıf öğrencileri de birlikte aynı dershaneyi paylaşıyor. Kentlerimizdeki öğrenciler ve onların velileri, “olur mu böyle şey” diyecektir.
Evet,bunlara “birleştirilmiş sınıf” adı verilir. Resmi belgeye dayanarak sayıyı veriyorum: 10 bin 413 okulumuzda birleştirilmiş sınıf uygulaması var. Şimdi, durum köy öğrencilerinin aleyhine biraz daha gelişti. Çünkü, Bakan Ömer Dinçer talimat verdi, gelecek öğretim yılından itibaren ilkokul bir, iki, üç ve dördüncü sınıfların tek sınıfta okutulmasını, yani bir öğretmenin 4 sınıfı birlikte okutmasını öngörüyor.
Bunun adına “reform” diyorlar. Hani hedefinizde, “birleştirilmiş sınıf” uygulamasına son verilmesi vardı? Ne oldu?
Haftada 5 saat Kuran-ı Kerim
Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiyle Kurulu’nun bazı yetkilileri, “Belli çevrelerin imam hatip ortaokulu sayısının fazlası olması için yoğun çaba içinde olduğunu” doğruluyorlar, “ancak bu kadar sayıda okul olması imkansız” diyorlar. Hele, bu sayının 5 bin olacağına da hiç ihtimal vermiyorlar.
Okullara kayıtlar elektronik sistemle yapılacak. İşte kayıtlar sırasında öğrenci “imam hatip ortaokulu” diyorsa, kayıt sisteminin dışında tutulacak ve böylece kaç öğrencinin imam hatip ortaokulunu tercih ettiği belirlenecek. Ortaya çıkacak sayıya göre yeni okul arayışı başlayacak. Konuştuğum yetkili, “Bu durumda okul sayısı 500 civarında olur” görüşünde.
Henüz kesinleşmemekle beraber, imam hatip ortaokullarında haftada 5 saat Kuran-ı Kerim, 3 saat Arapça dersi konulacak ve bu dersler zorunlu olacak. Seçmeli dersler arasında olan Peygamberimizin Hayatı dersinin de haftada 2 saat olması öngörülüyor. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ise ortaokullarda haftada 2 saat, liselerde bir saat planlanıyor.
Seçmeli dersler arasına Alevilik de girecek. Ancak, bazı yörelerimizde bu ders dini inanç gruplarının durumuna göre farklı olabilecek. Örneğin, Caferilerin yaygın olduğu yöremizde Caferilik seçmeli ders olacak.
Bu durumu fırsat çeviriyorlar
Okullara Kur’an-ı Kerim, Arapça, derslerinin konulmasını bazı özel dershaneler fırsata çevirmek için şimdiden “kampanya”lar düzenlemeye başladı. Bu dershaneler, bakanlıklara, müsteşarlıklara, genel müdürlüklere yazılar gönderiyor, “indirimli kampanyalardan” çocuklarının yararlandırılmasını öneriyorlar.
Bir dershanenin yönetim kurul başkanı Savaş Arslan’ın, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı’na gönderdiği yazıyı okuyorum:
“Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin Hayatı önümüzdeki ders yılından itibaren okutulacaktır. Söz konusu uygulamaya hazırlık olması amacıyla dil merkezimizce 6-17 yaşları arasındaki çocuklar için 11 Haziran-19 temmuz tarihleri arasında yaz okulu düzenlenecektir. Okulumuzun normal ücreti 1.200 lira olup, kurumunuz personeline yüzde 50 iskonto yapılacaktır.”
Savaş Arslan, “Asıl amacımız Kur’an-ı Kerim ve Arapça dersi vermek. Çocuklarımız sıkılmasın, usanmasın diye sosyal aktiviteler de ekledik” diyor. Hedefi şimdilik 300 öğrenci.
Sonuçta, “bizim için iyi oldu” diyor, gelecek yıllarda öğrenci sayısının daha da artacağını söylüyor. Başbakanlık ve bağlı birimlerine çocukları için indirim uygulanacağı belirtilirken, adeta “teşekkür” ediliyor.
Yorum Gönder