Bölünmek İyidir Aslında - Zeynep Göğüş

Bölünmek İyidir Aslında - Zeynep Göğüş
Avrupa’da üç ülkede yarın seçim var.
Fransa’da başkanlık seçimi, Sırbistan ve Yunanistan’da ise erken genel seçimler...
Fransa’da sosyalist Hollande’ın burun farkıyla kazanması bekleniyor. Bu arada bizi ilgilendiren bir nokta var. Euractiv tarafından yapılan ankete göre Sarkozy kaybetse bile Fransızların yüzde 65’i Avrupa politikalarında onun Hollande’dan daha etkili olacağını düşünüyor.
Demek ki halkın yüzde 65’i Türkiye konusunda Sarkozy gibi düşünüyor.
“Hollande kazandı, Türkiye yaşadı” diye bir durum olmayacak...
***
Öte yandan da Fransızlar gelecekleri ile ilgili en önemli kararlarda ikiye bölünüyor. Avrupa Para Birliği’ne katılmaları gibi Avrupa’nın geleceğiyle ilgili kararlarda hep böyle oldu.
Ancak bu bölünmüşlük Fransa’yı zayıflatmıyor, aksine güçlendiriyor.
Ülkenin yarısı farklı düşünüyor diye kıyamet kopmadığı gibi, kazanan yarı, kaybeden yarıyı ezip yok etmeye kalkışmıyor.
Avrupa demokrasilerinde halkın gözünü korkutmayan bir diğer konu da koalisyonlar. Yunanistan seçimlerinde Sosyalist PASOK yüzde 20’nin altına gerileyebilir. Sağcı Yeni Demokrasi yüzde 20’lere doğru oy kaybına uğrayabilir. Krizin doğal sonucu, komşuda uç partiler yükselişte. Yine de mevcut koalisyonun sürebileceği beklentisi var.
Sırbistan ise hem cumhurbaşkanını, hem de parlamentosunu ve yerel yönetimlerini seçecek. Cumhurbaşkanlığı için AB yanlısı Tadiç ile Rusya’ya yakın Nikoliç çekişecek. Görünen o ki kazananla kaybeden arasında büyük oy farkı olmayacak.
Sırbistan’ın AB ile üyelik müzakerelerinin açılacağı tarih haziranda belli olacak. Bu seçimin sonucu, AB’nin Batı Balkanlar’a genişlemesi açısından önemli. Rusya yanlısı adayın kazanması resmi değiştirebilir.
Balkanlar’a uzanmışken diğer ülkelerin de AB ile ilişkisine göz atalım. Karadağ için Avrupa Komisyonu Ekim 2011’de müzakerelere başlama tavsiyesi verdi, ancak henüz açılan fasıl yok.
Arnavutluk 2009’da başvuruda bulundu. Henüz adaylık statüsü kabul edilmedi.
Makedonya’ya Aralık 2005’te aday statüsü verildi. Ülkenin adından dolayı Yunanistan’dan kaynaklanan anlaşmazlık yüzünden müzakerelere başlama tarihini henüz alamadı.
Kosova ise henüz adaylık başvurusunda bulunmadı. AB’den 5 ülke Kıbrıs, İspanya, Yunanistan, Romanya ve Slovakya, Kosova’nın bağımsızlığını hâlâ tanımadılar.
Bosna-Hersek’e gelince, haziran ayında adaylık başvurusunda bulunması bekleniyor.
Farklı bir biçimde yeniden kurulmaya çalışılan “Osmanlı etki alanı”nda durum bu.
***
Avrupa genelinde koalisyonlar kimsenin gözünü korkutmuyor.
Geçmişiyle hesaplaşan Türkiye ise nedense 80 öncesinden kalma “koalisyon korkusu”nu yenmeyi hiç konuşmuyor.
Bu ruh halinden yararlanan iktidar partisi, Seçim Kanunu’ndaki yüzde 10 barajını değiştirmeye yanaşmıyor. Avrupa’nın en antidemokratik seçim kanunu ile yaşamaya devam...
Diğer yandan da Özal döneminde pompalanan “alternatifi yok ki” söylemi zihinlerdeki tahtını koruyor.
Bu düşünce kalıpları içine sıkışmak ülkeyi otoriterliğe götürüyor.
Alternatif çıkaramayan toplumda demokrasi de olmaz. Amaç herkesi aynı kalıba sokmak değil, farklılıkları hazmetmek olmalı.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget