Doğusunda İran, Güneyinde Irak sınırları bulunan Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde korku ve panik yaratan, gizemli ancak bir o kadar da faili belli olaylar 2 yıl öncesinde başladı:
24 Mayıs 2009 günü Yüksekova’nın Cengiz Topel Caddesi’nde kız arkadaşıyla yürüyen polis memuru Metin Batak uğradığı saldırı sonucu şehit oldu!..
14 Temmuz 2010’da, Cengiz Topel Caddesi üzerinde yürüyen sivil kıyafetli Uzman Çavuş Yasin Ak, uğradığı silahlı saldırı sonucu şehit oldu!..
24 Nisan’da Cengiz Topal Caddesi‘nde yürüyen Yalçın Bozok ile Durdu Çapar adlı iki uzman çavuşa maskeli bir kişi tabanca ile ateş etti. Ağır yaralanan askerler hastanede yaşamlarını yitirdi.
Ve dün saat 07.00 sıralarında Nedim Zeydan Caddesi’nde yürüyen sivil giysili uzman çavuşlar Yahya Karakaya (27) ile Murat Kozanoğlu (25), şehit edildi!..
İnfaz timleri!..
Yüksekova’daki son saldırıyı da daha önceki cinayetleri işleyen grubun yaptığı tahmin ediliyor. Bu gerubun başka eylemleri de var:
Hakkari Terörle Mücadele Şubesi’nde görevli Engin Açıkgöz‘ün aracı, 5 Ekim 2009′da Helil Vadisi’nde uzun namlulu silahlarla tarandı. Polis memuru ile kardeşleri Sabri ve Sadi Açıkgöz olay yerinde yaşamlarını yitirdi!..
PKK’nın faaliyetlerini eleştiren Hacı Sait Camisi İmamı Aziz Tan ise 23 Ağustos 2010‘da sabah ezanı okuduktan sonra evine giderken Pehlivan Mahallesi’nde uğradığı saldırıda öldürüldü.
Tüm bu eylemleri yapanların örgütün dağ kadrosundan olduğunu söylemek doğru olmaz! eylemleri yapanlar, ya milis gruplar ya da örgütün salt bu tip saldırılar için eğitip kentlerde konuşlandırdığı infaz timleri…
Eylemleri kimin yaptığı en azından örgütsel açıdan belli!.. Peki, 2 yılı aşkın süredir sokaklarda cinayet işleyen bu teröristlerin yakalanması için şu ana kadar ne yapıldı?..
Peki etkili bir önlem alınamadığı ortada!.. Baksanıza cinayetler güpegündüz sürüyor!..
PKK’dan motivasyon!..
Peki, niçin Yüksekova?.. PKK, “Gever” diye adlandırdığı Yüksekova ilçesini adeta bir örgütlenme ve eylem laboratuvarı olarak kullanılıyor! Örgütün “intifada provaları” ya da “sivil itaatsizlik” eylemlerinde bu bölge lokomotif görevi üstleniyor!..
Kitlesel her eylemin fitili önce Yüksekova’da ateşleniyor… Buradan yakılan eylem ateşi, bir anda tüm Güneydoğu‘da kitleleri harekete geçirbiliyor!..
Öcalan ve PKK yöneticilerinin sık sık “Gever halkının direnişini selamlıyoruz” diyerek bölgedeki uzantılarını motive etmesi de Yüksekova’yı eylem merkezi haline getiriyor!..
Kırsalda güvenlik güçleri karşısında son 3 ayda 50′den fazla kayıp veren PKK, daha risksiz ve sinsi eylemlerle tabanını canlı tutmaya, terörist grupları ise hareketlendirmeye çalışıyor.
Tüm bunlar şu soruyu akla getiriyor: Yüksekova PKK’nın kurtarılmış bölgesi mi?..
Xxx
Meclis TV!..
KCK tutuklusu milletvekillerinin serbest bırakılmasını isteyen BDP’nin Ankara’yı ve Meclis’i boykot eylemi sürüyor!..
PKK politikalarını savunmaktan kaçınmayan BDP, hem devlete hem de iktidar partisine meydan okuyarak, dayatma politikasına ısrar ediyor!..
İlk eylem, cezaevinden çıkarılmayan Hatip Dicle‘ye destek için TBMM’yi protesto etmekti!..
İkinci eylem Ankara’yı protestoya dönüştü… BDP’liler “Halkın içinde olacağız” diyerek Diyarbakır’ı mesken tuttu!..
Üçüncü eylem, grup toplantısını artık Diyarbakır’da yapmaktı!..
BDP’liler dün gerup toplantıları için Diyarbakır’daki bir salonda toplanarak TRT’nin canlı yayın aracını beklediler… Ancak ne gelen vardı ne giden!..
Sonunda devreye dördüncü eylem girdi!.. Türkiye’nin, yayınlarını engellemek için uluslararası düzeyde bir sürü girişimde bulunduğu ROJ TV imdada yetişti ve Ahmet Türk’ün “Kürdistan meclisi” diye tanımladığı grubun toplantısını canlı yayınladı!..
BDP, Ankara-Diyarbakır arasındaki boykot hattında, kendi Meclis TV‘sini de kurmuş oldu!..
Xxx
Ölmeden terörist doğmak!..
Haki Karer, PKK’nın öenmli isimlerinden biriydi… 18 Mayıs 1977‘de, Gaziantep’in Gazi Mahallesi’ndeki bir kahvehanede, “Sterka Sor” (Kızıl Yıldız) adlı fraksiyonun yöneticilerinden Alaattin Kapan‘la buluşması sırasında gizemli bir cinayete kurban gitti!..
Karer’i kimin vurduğu konusundaki spekülasyonlar, 34 yıldır giderilemedi!..
Peki, ben PKK’nin kurucu kadrosunda yer alan Karer’i niçin anımsattım?..
Dün PKK’nın ajansı ANF’de çok çarpıcı bir haber vardı… Diyarbakırlı bir ailenin dördüncü çocuğu da PKK saflarındayken öldürülmüştü!..
PKK’nın Kandil’deki yöneticileri, 4 kardeş için anma töreni düzenlemişler!..
Mehmet, Ahmet ve Şeyhmus Tekdemir kardeşler, PKK’ya katıldıktan sonra; 1993,1994 ve 1995 yılında güvenlik güçleriyle girdikleri çatışmalarda ölmüşler!..
PKK kıurucusu Haki Karer’i, işte 10 Haziran 2011‘de İran askerleernin pususunda öldürülen 4. kardeş bana anımsattı!..Çünkü o teröristin adı da Haki Karer’di!..
Çarpıcı olan yalnızca 4 kardeşin PKK saflarında ölmesi değildi, sonuncusunun da daha ölmeden ismiyle terör örgütüne katılmış olmasıydı!..
Düşünebiliyor musunuz; Tekdemir Ailesi, bir PKK kurucusunun 1977′de ölümünden yıllar sonra doğan çocuklarına, Hakik Karer adını vererek aslında evlatlarının geleceğine ve belki de sonuna yön vermiş olmadılar mı?..
Çelikşi, pervasızlık ve acı, Güneydoğu coğrafyasına hakim olan kaosun ortasında acayip bir paradoksu bir kez daha gözümüze sokuyor!..
Yorum Gönder