Geçenlerde gazetelerde bir haber vardı, otobüs şoförü iki gence kızmış: “Burası seks otobüsü değil!”. İş büyümüş, ertesi gün bazı gençler toplanıp otobüse binmişler, beklemişlerdi ki şoför onlara da “Burası seks otobüsü değil!” desin, hayır, dememiş…
İçimizden “Bunları biz de biliyoruz, niye tekrarlıyorsun?” diyeceğimiz geldi, meğer lafın “tarihi” bir değeri varmış…
* * *
O yıl tıbbiyeyi bitirmişler, ikisi de genç doktor, göreve gidiyor.
Yol uzun…
Birden bir ses:
“Ben şey miyim ulan!”
“Namus zaptiyelerinden” biri, bağırıyor:
“Ben şey miyim ulan!”
* * *
Neymiş, ne olmuş? Karısı başını omzuna dayamış, bir yabancı dergiyi karıştırıyorlar:
“Hem öpüşüyorsunuz hem de seks kitabına bakıyorsunuz!”
Al başına belayı!
Karşılıklı atışmalar, aracılar, bağıran heriften yana olanlar.
Tartışma büyüyünce, otobüs şoförü ana yoldan ayrıldı, şehrin içine girdi, karakoldan polis çağırdı…
Polis babacan, yarı uykulu, deneyimli biri, her iki tarafı susturdu, teker teker dinledi:
Önce yaygara koparan adam:
“Memur bey, bugüne kadar namusumuzla yaşadık, buna dayanamadım!”
“Ne yaptılar?”
“Öpüştüler!”
* * *
Polis suçlanan çifte döndü:
“Kimliğinizi gösterin!”
İkisinin de doktor olduğunu anladı, genç adam bir belge daha çıkardı:
Evlenme cüzdanı…
“Polis bey biz yeni evliyiz, karımın uykusu gelmiş, başını dayamış, hepsi bu!”
“Namus zaptiyesi” ısrarlı:
“Ya seks kitabı?“
“Onun seks kitabı dediği yabancı bir dergi…”
* * *
Polis kızdı:
“Bilir bilmez ortalığı birbirine katıyorsun, bu kadar insanı gecenin bu saatinde yolundan ettin!”
Sonra doktorlara döndü:
“Buralar İstanbul’a benzemez, siz de biraz temkinli olun.”
Sonra adama çıkıştı:
“Elindeki çantada ne var!”
“Aç bakalım!”
Çanta Amerikan sigarası doluydu, kaçak!
“Bu mu şahsi eşyan?”
“Namus zaptiyesi” giderken, otobüs halkının bazısı “iyi oldu” diyor.
Olay tarihi 1980, aradan otuz yıl geçmiş…
Bir karşılaştırın bakalım.
Olayı hayalinizde bugünmüş gibi yaşayın…
Yorum Gönder