Bir coğrafya düşünün ki ayrılıkçılar istediğinde esnaf kepenk indirsin!
Bir bölge düşünün ki bölücüler istediğinde banka şubeleri bile kapılarını kapatsın!
Bir alan düşününüz ki toplumsal inisiyatif örgütten sorulsun!
Hayır; böyle bir yerde devletin hükümranlığından söz edilemez!
Kendimizi kandırmayalım, Güneydoğu bağlamında artık geriye sayım halindeyiz!
Tartışılan, bölünmenin olup olmayacağı değil ne zaman ve nasıl olacağıdır!
Öyle, çünkü bakın Başbakan ve Bakanları bile son kitlesel kepenk kapatılması olayında acziyetlerini sergilediler!
Hiç kuşkunuz olmasın, 12 Haziran sonrasında ayrışma boyut kazanacaktır.
Süreç de muhtemelen şöyle işleyecektir:
1) Önce Hakkâri-Cizre hattında kaos yaratılacak.
2) Halk zorla K.Irak’a göç ettirilmeye çalışılacak.
3) Devlet daireleri bir bir işgal edilecek.
4) Belediyelere PKK bayrağı asılacak.
5) Bölgede ve bütün Türkiye’de sürekli eylem ve bombalamalar yapılacak.
6) Önce Hakkâri-Cizre hattında Gazze Modelini andıran özerk bölge ilanı yapılacak.
7) Öcalan’ın serbest bırakılması için kitlesel gösteriler yapılacak.
Peki iktidar ne mi yapacak?
Kalkışan Kürtleri durdurmak için hemen Yeni Anayasa taslağını ilan edecek!
Yeni Anayasa’da Kürtçe ikinci resmi dil yapılacak ve Kürtçe eğitim serbest olacak!
Yeni idari düzenlemeler ambalajı ile kademeli olarak özerkliğe geçilecek!
Türk bayrağı değiştirilecek!
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin adı Anadolu Milletler Topluluğu yapılacak.
Başkent İstanbul olacak!
Genel af ilan edilecek!
Öcalan serbest kalacak ve siyaset yapma hakkı verilecek.
Bu şekilde bağımsız Kürdistan’ın alt yapıları bizzat AKP iktidarı tarafından düzenlenecek!
Sonrası mı?
Bir kalkışma ya da isyanla Güney ve Kuzey Kürdistan birleşecek ve Müslüman bir İsrail kurulacak!
Hayır hayır, komplo teorisi kuruyor değilim, isteyen Güneydoğu’ya gitsin ve manzarayı görsün!
Bölgede devlet artık sadece kendi karakollarını koruyabiliyor.
Hükümran olan irade örgüt yani PKK’dır..
Peki 2002’de sorun sıfırlanmış iken bugün bu nasıl mı oldu?
Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan sayesinde!
Güzel şeyler olacak dediler ve şunları yaptılar:
-Önce TSK’yı PKK’dan beter görüp ona savaş açtılar.
-Akabinde Kürtçe televizyon kurup 4 ayrı lehçeye bölünen Kürtleri millet yaptılar.
-Sonrasında açılım deyip PKK eşkıyasını Habur’da kahramanlar gibi karşıladılar.
-Bizzat Başbakan bu manzaraya “Ne güzel görüntüler bunlar” dedi..
-Devletin müsteşarları, valileri Habur’da Tayyip’in emriyle PKK’ya selam durdu.
-Kurulan çadır mahkemeleri ile hukuk katledildi.
Hülasa Gül ve Erdoğan sayesinde Kürdistan artık ilan aşamasındadır!
Peki Kürdistan ilanı ile bu sorun kapanır mı?
Mümkün değil!
Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı İstanbul, İzmir, Antalya benzeri illerde Yugoslavya misali katliamlar olur!
Son söz: 12 Haziran’da Tayyip Erdoğan alaşağı edilmezse evvah ki eyvah!..
BEZİRGÂNLIĞIN BÖYLESİ!..
Dün inanç, bugün proje tacirliği yapıyor!
Yol boyu afişler!
Bir tanesinde “Türk insanı kendi yaptığı uçağa biniyor” deniliyor!
Aklım tutuluyor.
Altında mini bir amblem 2023 hedefi.
Küçük ibareye dikkat etmeyen ve Libya’yı Türkiye’nin doğusunda il zanneden yurdumuz insanı büyük yazıyı görünce vay be Tayyip uçak bile yaptı diyecek.
Amaç da bu zaten!
Buna benzer bir sürü hayal afişlere, sanki olmuş gibi bilbortlara asıldı.
Açın TÜBİTAK’ın sitesini, aylardır orada 2023 hedefleri var!
Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK’ın hedef olarak ortaya koyduklarını bitmiş proje gibi satıyor.
İstanbul’daki kanal projesinin daha etüdü yok ama sanki bitmiş gibi pazarlanıyor.
Bir tarafta etüt iki yıl sürecek deniliyor ama öbür yanda slaytlar gösteriliyor.
Etüdün anlamı zaten projenin uygunluğunun tespiti ama yalakalar onu anahtar teslimi satıyor!
Aynı tiyatro Ankara’da da devam ediyor.
Neymiş efendim yeni bir kent kurulacakmış!
Nerede?
Yer belli değil ama böyle bir düşünce varmış!
Bre Tayyip sen evvelâ 7 yıl önce kazısı yapılan metroyu tamamlasana!
Sen değil misin Ankara çok ilkel kaldı diyen!
Ve o sen şimdi 9 yıllık iktidarına rağmen sadece ve sadece hayal satıyorsun! Adama bakar mısınız, aklında geçirdiğinin adeta kurdelasını kesiyor!
Diyeceksiniz ki adam yıllarca inanç tacirliği yaptı, şimdi hayali proje satıyor, çok mu?
Haklısınız ama bu adamın istismar ve tacirlikten başka bildiği şey yok mu?
BELGE KONUŞUYOR
İşte açılan on binlerce kilisenin belgesi!
Bizim sütunun ciddi sayıda AKP’li müdavimi de var.
Kimileri küfrediyor, kimileri sitem ediyor.
Bazıları da yazılarımı sorguluyor.
Gelen e-maillerden bir kaçı iki gün önceki açılan onbinlerce kilisenin yalan olduğu iddiasıydı.
Madem istediler ben de belgemi açıklayayım.
Elimde bir gazete kupürü var ki o gazete AKP’nin en sağlam destekçisidir.
Adı: Zaman.
Haberin başlığı: Misyonerler faaliyetini yaygınlaştırdı.
Tarih: 23 Mart 2005 Çarşamba.
İşte AKP’lilerin asla itiraz edemeyeceği bu gazete haberine göre, açılan kilise evleri sayısı 25 bine ulaşmış.
Bu rakam 2005 yılına ait ki son 6 yılda açılanları siz hesap edin!
Bana kilise yok, yalan yazdın diyenlere Zaman gazetesinin haberini belge olarak sunuyorum.
Yoksa Zaman gazetesi de mi yalancı?
Yorum Gönder