Dinin 'Uçkura' Alet Edilmesi, Politiktir! - Zeynep Oral

Ne yalan söyleyeyim, ilk aklıma gelen annem oldu! Eğer annem yaşasaydı, Atatürkün kurduğu bu Türkiye Cumhuriyetinde, Danışman sıfatı kullanan bir kadının, erkeklerin çokeşliliğini savunmasını, yasal olması önerisini duysaydı, ya kalpten ölürdü ya da tüm arkadaşlannı toplayıp Çankaya'ya yürürdü! Bu nedenle, dünden beri, anam iyi ki bugünleri görmedi deyip duruyorum içimden...
Açıkçası, böyle bir istek gelmesine, hatta bir kadından gelmesine ben pek de şaşırmadım. AKP iktidarında böyle bir dilek, öneri gelmeseydi şaşardım... Neden mi?
Bugüne dek AKP, politik tüm amaçları için dinden yararlanarak, "türbandan" tutun "sadaka uygarlığına" varıncaya kadar kadınları kullanmadı mı, kadınları sömürmedi mi? Emeklerinin karşılığını gasp etmedi mi? (Oy toplarken çalıştırdığı kadınlann, Meclisteki, kabinedeki oranına bakın yanıtı öyle verin!)
Şimdiye kadar kendilerini kullandırtan kadınlar, şimdi bundan neden vazgeçsin?
"Ben kadın erkek eşitliğine inanmam, inanmıyorum" diyen bir Başbakan'a "Ah ne şirin, eyvallah" diyen; "Aslında kadınlar daha yüce demek istedi" diye mazeret beyan eden; "kadın erkek zaten eşit değil Başbakan fırsat eşitliğini savunuyor" diyen geri zekâlılar oldukça, bence bu kadarı da yetmez!
'Şaka gibi' bile değil
Öneriyi ortaya atan kadın, şu son iki gün içinde adını sanını millete duyurup, hayatta göremeyeceği şöhrete kavuştu. Anayasaya karşı gelmiş, genç beyinleri zehirlemiş, "danışmanlık" ettiği kadınlara zarar vermiş, bunlar bir yana...
Şimdi göreceksiniz; günler boyu, sayfalar boyu, televizyonda, basında, meslektaşlar ne ahkâm kesecekler! Nur topu gibi bir malzeme! Aman ne eğleneceğiz(l). Kimi, "4 yetmez 8 olsun" kimi "kadınlara da 4 koca" diye alaya alacak. "Ülkede hırsızlık da bol, bari hırsızlık da yasal olsun" denecek. Oysa bence "şaka gibi bile değil! Kimi "dinimiz ne diyor', "O sure derki" diye ciddi tartışmalara girişecek... "Herkes değil, sadece zenginler diye olaya sınıfsal(!) yaklaşılacak...
Korkanm bu hengamede asıl tehlikeyi gözden kaçıracağız!
Asıl tehlike
Asıl tehlike, bütün bunlann politik olduğunu görmemektir. Görüp de anlamamaktır. Anlayıp da, görmezlikten gelmektir. Anlamak istememektir. Hastalıklı bir zihniyet, Türkiye Cumhuriyeti ni,vazgeçilmez ilkelerini, toplumsal yapısını, yaşam biçimlerini içten içe kemirmektedir.
Bugüne dek dini politikaya alet edenler, şimdi de dini, uçkurlarına alet etmektedirler. Bunun için de kadınları kullanmaktadırlar.
Görmemiz, kavramamız, anlamamız gereken şu: Yaşadıklarımızın tümü bir bütün. Heykelleri yıkan zihniyet, bilimi, hukuku yok sayan zihniyet bir bütündür... İmar planlannı dilediğince değiştirmek, kentleri bölmek çarpmak ya da, "Bakanlık eşeği aday gösterse oy veririm" diyebilmek bir bütündür... "Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum" diyene sempatiyle bakmakla "erkeklerin çok kadınla evlenmesi yasal olmalı" demek bir bütündür.
Evet bu ülkede oldum olası erkek egemen bir düzen hüküm sürmektedir. Ancak buna karşı mücadele veren, hiç azımsanmayacak çapta ve yoğunlukta bir kadın hareketi de süregelmiştir. Bu mücadele sonucunda kimi taşlar yerinden oynamış, yasalar değişmiştir.
Sadaka değil eşitlik
Kadınlann bu mücadelesi bugüne dek sadece kadınlara karşı değil her tür ayrımcılığa karşı çıkmıştır. Bugün bu hareketin gerilediğini, geriletildiğini görüyoruz.
Şimdi, Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanlığın yerine kurulmak istenen "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı" aslında bu mücadeleye vurulan yeni bir darbe! Bu durumda Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) de bu yeni bakanlığa bağlanacak...
Bu değişiklik kadınları da "çocuk- yaşlı-engelli-" gibi korumaya ve yardıma muhtaç bir konuma sokuyor. (Başta da dedim ya, AKP, her alanda sadakaya razı bir toplum yaratma çabasında!)
Oysa kadınlar, sadaka değil, eşitlik istiyor. Bakanlıklardaki değişiklik, yıllardır söylediğimiz gibi "Kadın Erkek Eşitliği Bakanlığı" olmalı.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget