ABD’li stratejist Zbigniew Brzezinski’nin Brooking Enstitüsü’ndeki “Batı ve Türkiye: Geniş küresel mimarinin şekillendirilmesindeki rolleri” başlıklı konferansı iki nedenle önemliydi. Birincisi ABD’nin dünya ölçeğindeki durumu bakımından, ikincisi de Batı’nın Türkiye’ye biçtiği rol bakımından....
Amerika’nın ardından
5 Şubat’ta bu köşede “ABD’nin düşüşü ve Brzesinski’nin önerisi” başlıklı yazımızda, ünlü stratejistin yeni çıkan “Stratejik Vizyon” isimli kitabını ve Çin’e karşı önerdiği ABD-Rusya-Türkiye üçgenini incelemiştik. Ülkesinin durumunun SSCB’nin çökmeden önceki durumuna alarm verici benzerlikte olduğunu savunan Brzezinski, Rusya ve Türkiye’yi temel alan daha büyük bir Batı inşası önermişti.
5 Mart’ta ise bu köşede “Amerika’nın ardından” başlıklı yazımızda Brzezinski’nin Foreign Policy için yazdığı makaleyi incelemiştik. Ünlü stratejist, Çin’in hazırlıksız olduğu için ABD’nin hızla çökmemesini istediğini savunduğu makalesinde, “Amerika’nın ardından” felaketler tablosu çizmişti:
“1. Rusya eski Sovyet Cumhuriyetlerine kesinkes göz koyacaktır.
2. Avrupa’yı; Almanya ve İtalya, Rusya’ya doğru, İngiltere ABD’ye doğru ve Fransa da daha sıkı bir AB tarafına doğru çekiştirecektir.
3. Diğerleri ise daha büyük bir hızla kendi bölgesel kürelerini şekillendirmeye koyulacaklardır. Türkiye, eski Osmanlı coğrafyasında, Brezilya Güney Yarımküresinde...
4. Çin’in önemli komşuları olan Hindistan, Japonya ve Rusya, ABD’nin küresel totem direğindeki sıfatını Çin’in almasına hazır değil.
5. Amerika’nın ardından Gürcistan, Tayvan, Güney Kore, Belarus, Ukrayna, Afganistan, Pakistan, İsrail ve Büyük Ortadoğu ülkeleri tehlikeye düşecek ve savunmasız kalacak.
6. Amerika’nın ardından deniz güzergâhları, uzay, internet ve çevre gibi küresel müşterekler de aşınmaya uğrar.
7. Zayıflayan bir ABD’nin daha ulusçu, ulusal kimliği söz konusu olduğunda daha çok savunmacı, ülke güvenliği konusunda daha paranoyak, başkalarının kalkınması uğruna kaynak feda etmeye daha az gönüllü olması muhtemeldir.”
Doğu Perinçek, dün “ABD’de kaos, dünyada devrim” başlıklı makalesinde Brzezinski’nin çizdiği felaket tablosunun dünyanın değil, kendilerinin felaketi olduğunu özellikle vurguladı. Perinçek ABD jandarmalığının zayıflamasının bölgesel birlikleri ve milli birleşmeleri sağlayacağını, laikleşme eğilimlerini yükselteceğini belirtti.
ABD’nin bölge bekçiliği
Brzezinski’nin konferansı da aslında son kitabının bir özetiydi... Ancak biz, ilk iki yazımızdan farklı olarak, daha ziyade Brzezinski’nin Türkiye’ye nasıl bir rol biçtiği üzerinde duracağız.
Zbigniew Brzezinski, Brooking Enstitüsü’ndeki konferansında, Türkiye’ye aslında ikisi de aynı kapıya çıkan iki anlam yükledi:
1. Brzezisnki “Türkiye, Avrupa ve batı güvenliği açısından kilit rol oynayacak” ve “Türkiye Avrupa Enerji güvenliği için kilit bir öneme sahiptir” diyor. ABD’li stratejist, Türkiye’nin Batı için anlamını güvenlik üretmesine bağlıyor!
2. Brzezinski’ye göre Türkiye’nin ikinci önemli özelliği ise şudur: “Türkiye, önümüzdeki dönemde İran’ın geleceği açısından bir demokrasi modeli oluşturmaktadır. Aynı zamanda Ortadoğu için de bir model oluşturmaktadır.”
İşte meselenin esası budur. ABD için Türkiye’nin anlamı, Ortadoğu’da yükselen İran’ı tutabilmesidir, dengeleyebilmesidir. Zira Türkiye-İsrail-Mısır eksenli İran karşıtı bloğun Mısır ayağı kırılmıştır. Suudi Arabistan önderliğindeki Körfez ülkelerinin bu boşluğu doldurması çok zordur.
Bu yüzden AKP’ye yatırım yapılmış ve İran’ı dengeleyecek görevlere sürmüşlerdir. Obama’nın seçildikten hemen sonra Türkiye’yi “model ortak” ilan etmesi görevin etiketidir. Ankara’nın, Suudi Kralı ve Katar Şeyhi ile bölgeye demokrasi götürmeye soyunması, Suriye ve Esad karşıtlığı, Irak’ta Maliki karşıtı “Barzani-Allavi-Haşimi” cephesi kurması, Sünni blok kurma gayretleri bu görev nedeniyledir.
Türkiye ABD ve Batı için güvenliktir, bölge jandarmalığıdır, bekçiliktir... Ancak bu görev, komşularından önce Türkiye’yi parçalanmaya götürmektedir. Türkiye komşularına karşı değil, tersine, komşularıyla birlikte ABD’ye karşı olmalıdır!
Yorum Gönder