Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresinin 5+5 yıl mı, yoksa 7 yıl mı olacağına ilişkin CHP’nin açtığı dava Anayasa Mahkemesi’nde gündeme alınmayı bekliyor. Yüksek Mahkeme Başkanı Haşim Kılıç’ın, mayıs ayında mahkemenin kararını vereceğine işaret etmesinin ardından gözler raportörün değerlendirmesine çevrildi. Kılıç, geçtiğimiz günlerde davaya raportör olarak Dr. Ali Rıza Çoban’ı görevlendirdi. Çoban ismi daha önce yine Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde yaşanan gelişmeler nedeniyle gündeme gelmişti. Çoban, Anayasa Mahkemesi’nin 367 kararını sert dille eleştirip, kararı “yargıçlar oligarşisi” olarak nitelendirmişti. CHP’nin Gül’ün görev süresinin 5+5 olacağı tezine mi, yoksa AKP’nin 2014’te Tayyip Erdoğan’ı Köşk’e çıkarma planına vize niteliğinde bir rapor mu hazırlayacağı merakla bekleniyor.
Yılbaşında TBMM’de kabul edilen Cumhurbaşkanı Seçimi Yasası’nın geçici 1. maddesinde “11. Cumhurbaşkanı’nın görev süresi 7 yıldır” denilerek Gül’ün görev süresine işaret edildi. Yasaya Cumhurbaşkanlarının “iki defa seçilemeyeceği” hükmü de eklendi. Bu hüküm, 2014 yılında Erdoğan’ın Köşk’e çıkmayı hedeflediği biçiminde yorumlandı. CHP ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresini 7 yıl ile sınırlayan ve ikinci kez aday olmasını engelleyen bu hükümlerin iptali ve yürürlüğünün durdurulması istemiyle geçtiğimiz ay Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Anayasa Mahkemesi’nin davayı Mayıs ayı gündemine alması bekleniyor. Başkan Haşim Kılıç, Mayıs ayı içerisinde önceden planlanmış yurtdışı incelemeleri bulunduğunu anımsatarak, “Bir zaman aralığında fırsat bulacağız, öyle diyelim ama bunları konuşabilmek için raportörün raporunun gelmesi lazım” değerlendirmesini yapmıştı. ‘Yargıçlar oligarşisi’ne yol gösterecek Haşim Kılıç, davayla ilgili raporunu hazırlamak üzere geçtiğimiz günlerde Dr. Ali Rıza Çoban’ı görevlendirdi. Çoban’ın adı Anayasa Mahkemesi’nin Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesi öncesindeki 367 kararını sert dille eleştiren makaleyi kaleme almasıyla gündeme gelmişti. O dönemde Kırıkkale Üniversitesi’nden görevli olan Çoban, Terazi adlı hukuk dergisinin Eylül 2007 sayısındaki makade “Mahkemenin Anayasa ve içtüzük hükmü ihdas etme yönündeki bu aktivizminin anayasal demokrasinin gelişmesine yardımcı olmadığını, aksine, parlamentonun yetkilerini gasp ederek demokratik rejimi tehlikeye attığını, daha ileri giderek Anayasa’nın 2. maddesine aykırı olarak rejimin niteliğini yargıçlar oligarşisine dönüştürme yolunda önemli bir adım olduğunu söyleyebiliriz. Eğer yargıçlar Anayasa’yı uygulamak yerine anayasa yapmaya kalkarsa rejimin adı oligarşi olacaktır” değerlendirmesini yapmıştı. Çoban bu makaleyi kaleme aldıktan yaklaşık 7 ay sonra ise sert dille eleştirdiği mahkemeye raportör olarak atanmıştı. Anayasa Mahkemesi’nin 17 kişilik heyeti açısından bağlayıcılığı bulunmayan raporu hazırlayacak olan Ali Rıza Çoban’ın ne yönde karar oluşturacağı merak konusu oldu. 367 konusundaki yaklaşımı gözetildiğinde, Çoban’ın CHP’nin Gül’ün görev süresinin 5+5 olacağı yönündeki tezinin tersine Cumhurbaşkanının 7 yıl ve ikinci kez seçilemeyeceği yönünde görüş oluşturması yüksek olasılık olarak değerlendiriliyor. Daha önce de 12 Eylül’de halkoylamasına sunulmazdan önce anayasa değişikliğinin iptali istemiyle açılan davada raportörlük yapan Çobam, mahkemenin Anayasa değişikliklerini sadece Anayasa’da yazılı şekil şartları açısından inceleyebileceği hükmüne dayanılarak, başvurunun esas incelemeye geçilmeden reddedilmesi gerektiğini savunmuştu. Gül’ün atadığı 8 üye var Cumhurbaşkanının görev süresinin 5+5 yıl mı yoksa 7 yıl mı olacağı konusunda son sözü söyleyecek olan Anayasa Mahkemesi’ninn 17 kişilik heyetinde yer alan üyelerin atanma dağılımları da ilginç. Abdullah Gül’ün atadığı üye sayısı, geçtiğimiz hafta yaptığı atamayla birlikte 8 oldu. Heyette, Ahmet Necdet Sezer tarafından atanan 5, Süleyman Demirel tarafından atanan 1, Turgut Özal tarafından atanan 1, TBMM tarafından atanan ise 2 üye bulunuyor.
Yorum Gönder