Amaç! - Cüneyt Arcayürek

Kurguladıkları ince tezgâha göre, önce Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, başkanlık sisteminin ülkeye yararlı ve gerekli olacağını içeren bir açıklama yaptı. “Tartışılmalı” dedi.
Tam bu sırada Slovakya’daki basın toplantısında RTE; diyarı gurbette sorulması beklenmeyen çanak bir soruyu yanıtladı:
“Evet! Bu, başkanlık sistemi mi olur yarı başkanlık sistemi mi olur, sistem tartışılmalı” dedi ve arkasından ne yapmayı planladıklarını içeren cümleyi söyledi:
“Parlamento ‘şu sisteme geçiyoruz’ diyorsa bizim söyleyebilecek sözümüz kalmaz!”
…RTE’nin sistemle ilgili son sözleri, yeni bir anayasa hazırlamak için Meclis’te temsil edilen bütün partilerin katılımıyla uzlaşma komisyonunun oluşturulmasından hemen sonra, komisyona başkan seçilen TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in, güvence niteliğindeki açıklamalarını çöp sepetine atmaya hazırlandığının ilk işareti.
Başkan Çiçek, komisyonun ilk toplantılarında 1 - Partilerin komisyonu terk etmeyeceğini vaat ettiklerini... 2 - Yeni anayasanın her maddesinde partilerin mutabık olacağını, şayet bir parti herhangi bir maddeye karşı çıkarsa, yeni anayasaya o maddenin yazılmayacağına karar verildiğini ilan etti.
RTE de diğer partiler de bu kurallarda uzlaştıklarını açıkladılar.
***
Ama RTE ağzındaki bir başka baklayı çıkardı.
Parlamenter sistemi anımsamıyor bile. Başkanlık, yarı başkanlık sistemleri uzlaşma komisyonunda tartışılır, partiler arası mutabakata varılır veya varılmaz da demiyor artık.
Başkanlık ya da yarı başkanlık sistemini tartışacak, karara bağlayacak yer olarak parlamentoyu gösteriyor.
Rejimi değiştirecek sisteme elbette parlamento karar verecek.
Fakat RTE’nin dayattığı değişikliği bütün partilerin onaylaması koşuluna artık rağbet etmeyeceği ve sırtını döneceği içeriğindeki söylemleri aslında gerçek amacını açığa vuruyor...
Yeni anayasanın ulusla mukavele niteliğinde olacağını içeren daha önceki açıklamalarını anımsamayan bir tavır sergiliyor...
“Anayasaların ulusla mukavele anlamına gelen sözünüz nerede kaldı? Şeytan aldı götürdü mü” dediniz mi, RTE’nin ve AKP korosunun yanıtı hazır:
“Ne anlamsız soru bu? Elbette ulus demek, Meclis’teki çoğunluğuyla AKP demektir.”
Kestirmeden gidersek:
Ulus demek, RTE demektir!
Ana muhalefet; RTE’nin açıklamasını uzlaşma komisyonundan kaçma hazırlığı diye yorumladı.
Oysa RTE, başkanlık sistemi dayatmasına karşı çıkan diğer partilerin uzlaşma komisyonundan çekilmesini, sistem sorununu Meclis Genel Kurulu’nda dilediği biçimde çözmeye yararlı olacağı düşüncesiyle pekâlâ onaylayabilir.
***
Başkanlık sistemini yeniden ama yeni anayasanın yazımına başlandığı günlerde tartışmaya açmasını, “Müsademe-i efkârdan barika-ı hakikat doğar” deyişini Türkçeye çevirerek; “Fikirlerin çatışmasından, müzakeresinden hakikat güneşi doğar” diye açıkladı.
Oysa RTE; fikirlerin müzakeresi ve çatışmasıyla gerçeklerin ortaya çıkmasını değil…
…başkan olma amacını aydınlatacak güneşin doğmasını bekliyor.

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget