Yüreğim Sızlıyor Yüreğim... - Hikmet Çetinkaya


Kasetler, dinleme kayıtları, miting alanlarında “ahlak dersi” verenler, televizyon ekranlarında “Türk gelenek ve görenekleri”ni anlatanlar...
Kimse demokrasiden ve özgürlüklerden, özel yaşamdan söz etmiyor, hukukun üstünlüğü ilkesinin çiğnendiğine değinmiyor.
Neden, niçin?
Böyle bir hukuk devleti olur mu?
Mahkeme salonunda gizli tanık “Efe”, Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçeki gördüğünü söylüyor...
Çiçek soruyor:
Peki o gün herkes resmi kıyafetli miydi?”
Efe:
Evet
Çiçek:
Üzerimde ne vardı?”
Efe:
Yeşil üniforma.
Çiçek:
Ben denizciyim, yeşil parka giymem...
Efe:
Beyaz...
Çiçek:
Biz yaz aylarında beyaz giyeriz, kış aylarında ise siyah... Gördüğünü söylediği mevsim kış...”
***
İrticayla Mücadele Eylem Planı davası”nda gizli tanık böylesine çelişkili ifade veriyor.
Gerçekten Türkiye ilginç, insanın içini acıtan bir dönemden geçiyor...
MHP yöneticileri ve milletvekili adaylarıyla ilgili iki kaset, Silivride yaşananlar, çoğu kez beni uzun uzun düşündürüyor.
Gizli tanığın ifadesi tarikatçı ve yandaş medyada nedense, gazetecilik etiği çiğnenerek yayımlanıyor.
Baştan beri söylüyorum... Ümraniye’de bulunan bombalar ve adına “Ergenekon” denilen bu dava süreci önemliydi...
Bu davada faili meçhul cinayetler aydınlatılacak, İzmit-Sapanca-Gebze üçgeninde öldürülen işadamlarının katilleri ortaya çıkarılacak, Cumhuriyete atılan bombaların kimlerce tezgâhlandığı saptanacaktı.
Birinci davada bu olayların üzerine hiç gidilmedi, o dönemde Kocaelinde görev yapan komutana tek soru sorulmadı bu cinayetlerle ilgi olarak...
Darbe planları hazırlayanlardan da hesap sorulmayacak mıydı?
***
Kemal Kılıçdaroğlu, sık sık e-muhtıra veren komutandan söz ediyor...
O komutan 28 Nisanda muhtırayı verdi ve AKP oyları tavan yaptı!
Türkiyede halk hep mağdurun yanında olmuştur.
Son gelen kamuoyu (yabancı şirketlerin yaptırdığı) sonuçlarında MHP yüzde 13-14, CHP yüzde 29-30, BDP destekli bağımsızlar yüzde 6-7, AKP ise yüzde 41-42 arasında.
Başbakan Erdoğana her hafta kamuoyu araştırması sonuçları geldiği için, birden ağız değiştirdi, kirli tezgâhlar içinde olmadıklarını, sandıkta mücadele edeceklerini söyledi.
Peki bir ülkenin başbakanı gizli tezgâhları hazırlayanları bulamaz mı?
Bu ülkenin istihbarat birimleri var, uçan kuşun saniyede kaç kez kanat çırptığını saptayacak kadar elektronik donanıma sahip.
İstense bulunur, kirli tezgâhı kuranlar ortaya çıkar!
Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, MHP milletvekilinin kaseti çıkınca açıklamayı kendisi değil, avukatı yapıyor:
O görüntüler müvekkilimin imam nikâhlı eşi... Çocuk da mağdur kadının evinde kalan akrabasının kızı!
Beni ilgilendiren orası değil, demokrasi, özel yaşam, o kadar!
Kim ne yaparsa yapar!
***
Churchill’in bir ünlü sözü vardır, bilirsiniz:
Ben İngiltereyi p.....la değil, beynimle yönetiyorum!
Siyasetçiye belden aşağı vuracaksınız, gizli video kayıtları yapacaksınız...
Burada yapılması gereken MHP’li mağdurların açık açık konuşmaları, savcıya o evlerin adreslerini vermeleri, olayın aydınlanması için tüm güçleriyle mücadele etmeleri değil midir?
Bu yapılmıyor!
Yapılmadığı için de, “şu yapabilir, bunun parmağı vardır” varsayımlarıyla yola çıkılıp Türkiye’de siyaset kirletiliyor.
Önemli davalarda gizli tanıklar dinleniyor... Adam, Dursun Çiçek’i bana kalırsa tanımıyor bile...
***
Eski Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, 12 Haziranda Meclis’e girecek CHP’den.
Başına gelenleri biliyoruz, anlatmama gerek yok!
Güneydoğuda faili meçhul cinayetlerin üzerine ilk giden genç bir savcıydı 90’ yıllarda. Cihaner, “darbecilikle” suçlanıp cezaevinde yattı. Onu tutuklayan özel yetkili savcı ise Güneydoğu’da JİTEMle, korucularla kol kolaydı ve faili meçhul bir cinayetin üzerine gitmedi.
Hep söylüyorum, şu darbe-marbe davalarında niçin eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tanık olarak hâlâ dinlenmiyor çok merak ediyorum.
Elbet “askeri vesayete hayır... Ama “sivil vesayete” de hayır!
Bakın Ahmet Şık, Nedim Şener içeride... Ahmet ve Nedim çete mi, terör örgütü üyesi mi?
Sözü fazla uzatmaya gerek yok!
28 Şubatçılardan, e-muhtıra verenlerden hesap sorulmayan bir ülkede gazetecilerden hesap soruluyor.
Benim de yüreğim sızlıyor, ya sizin!

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget