Sekiz ay kadar önce bir başka gazetede ilk “Yolcudur Abbas” yazısını yazmamdan iki hafta sonra referandumda yüzde 58 “evet” çıktı...
“En tutturamayan gazeteci” olarak tebrik etmeye geldiler...
Ev doldu taştı...
Bu nedenle röportaj bile verdim; “tutturamamanın yolları...”
*
Oysa referandumda yüzde 58 oy alması dahi Abbas’ın gidişinin önemli bir parçasıydı...
Mağduru oynama olanağı alındı elinden, ne yüksek yargı kaldı, ne asker, ne önünde bir engel, ne bir bahane...
Ve soruyorlar insanlar:
“Evet denildi de ne oldu?..”
“Bir sürü sözünden bir teki bile nerede?..”
“Biz, yüksek yargıyı değiştirip de Yüce Divan’dan kurtulsun diye mi evet dedik?..”
*
Ne yapalım...
Cahili, eğitimsizi, bilinçsizi, beleşçisi, avantacısı çok olan toplumlarda gidişler biraz yavaş oluyor...
*
Abbas’ın gitmesi ya da kalması ile ilgili kararı halk asıl şimdi verecek...
Israr ediyorum...
Bu ikinci “Yolcudur Abbas” yazım...
Çünkü; bu kadar skandaldan, rezaletten, yolsuzluktan, yoksulluktan, hukuksuzluktan, korkudan, haksızlıktan, sahtecilikten, kandırmacadan sonra...
Hiçbir şey olmamış gibi orada oturtmazlar adamı...
*
Nasıl ki gelişinde her iki kişiden birisi AKP’ye oy verdiği halde, aradık, taradık da “Ben AKP’ye oy verdim” diyen kimse çıkmadı ve yazarlar “Peki kim oy verdi?” diye yazılar yazdılar...
Gidişi de öyle olacak Abbas’ın...
Bu kez “utananlar” değil, “korkanlar” önemli unsurdur...
O zaman “utangaçların” saklı oylarıyla gelen, bu sefer “korkutulanların” saklı oyları ile gidecek...
*
Doğrusunu isterseniz seçimler; gelişlerin ya da gidişlerin sadece tespitidir...
Giden gitmiştir aslında...
Bakın etrafınıza...
Kaldı mı Abbas?..
Yorum Gönder