YERSENİZ!!! - Emin Çöleşan
SEVGİLİ okuyucularım, Tayyip‘in “Müthiş bombaları” birbiri ardına patlıyor! Ona ve partisine bir dört yıl daha şans verin, valla görün bakalım Türkiye’de neler olacak. Böyle gider ve Türk milleti yerse, seçimde yüzde 80 oyu garanti! Sakın bunları olumsuz anlamda yazdığımı zannetmeyin. Çok iyi şeyler olacak!
Anayasa bir kez daha değişecek, Türkiye başkanlık sistemine geçecek. Tayyip başkan olacak. Sonracığıma, Türkiye eyaletlere bölünecek. Doğu ve Güneydoğu’da Kürdistan eyaletleri, kurulacak, ülkeden kopuş süreci hız kazanacak.
Bunlar işin çok olumlu siyasi boyutları!
Ama bir de ekonomik boyutu var ki, siyasi boyutundan çok daha önemli. Gelin onları Tayyip ve partisinin ağzından ve kaleminden bir kez daha görelim.
-İstanbul’un çılgın projesini açıkladı. Karadeniz’den Marmara’ya 50 kilometre boyunda bir kanal açacak, orada yeni bir İstanbul kuracak.
Kendisi söylemişti, bu akıl almaz Zihri Sinir Porocesi‘ni ilk kez “Dedesi” Osmanlı padişahı Abdülmecit gündeme getirmiş.
Yerseniz!..
Bu poroce bitince Trakya’dan yeni bir İstanbul kurulacak, bu iş için 600 milyar dolar harcanacak. Eğer para bulunursa! Ne demişti şair:
“Hasandağı arpalıktır eğer sabun yürürse/ Her derede bir değirmen, eğer suyu gelirse/ Her kümesten bir tavuk, eğer köylü verirse/ Güzel gidiş bu gidiş, eğer sonu gelirse.”
Ancak İstanbul’un çılgın porocesi belli bir kesime yaradı. bu işin içinde olan ve Tayyip’in böyle bir açıklama yapacağını bilen partililer, çevrelerine önceden haber gönderdiler:
“Böyle bir şey açıklanacak. O yörede ne kadar arazi bulursanız kapatın. Bir koyacaksın 100 alacaksın.”
Araziler uyanık yandaşlar tarafından satın alındı. Yakında hüsrana uğrayacaklarını bilmeden!
Tayyip önceki gün Ankara’nın çılgın porocesini (!) açıkladı. Bizim yandaş medya bunu hiç utanıp sıkılmadan büyük tantanalarla verdi. Muhteşem, gerçekten muhteşemdi. Akla hayale gelmeyecek şeylerdi:
-”Ankara’ya bir hayvanat bahçesi yapacak. Sonracığıma, bizim İ. Melih2le birlikte botanik parkı, uzay üssü, 500 bin kişilik yeni bir şehir, büyük bir stadyum, radar üretim merkezi, yeni bir adliye binası yapacak!
Helal olsun yani!.. Ben Ankara’da yaşadığım için iyi bilirim, bu kentte yaşayan herkesin hülyasıdır bunlar! Kime sorsanız “Ah bir uzay üssümüz olsa, keşke başkentte radar üretimi başlasa” diye hayıflanırdı! Şimdi herkesin yüzü gülüyor!
Peki bunların fizibilite çalışması, bütçe parası, altyapı çalışmaları falan var mı?
Hiç bir şey yok! Her biri ucuz seçim palavrası.
Bu şahıs tam dokuz yıldır iktidarda. Peki bunları niçin yapmadı? Adamı İ. Melih niçin Ankara metrosuna bir metrelik ekleme yapmadı? Bunları sorsanız yanıt alamazsınız.Şimdi seçim gelmiş, at babam at!
Yerseniz!..
Elimde İzmir‘de halka beleş dağıtılan bir AKP gazetesi var. Adı İzmir.16 sayfadan oluşan bu nesneyi şöyle bir inceleyip, İzmir’in aydınlık insanlarına yutturmaya kalkıştıkları manşetlere ve haber konularına bakalım:
-Başbakanın süpriz projeleri İzmir’i heyecanlandırdı.
-İşte İzmir’e çağ atlatacak projeler.
(Biliyorsunuz, İzmir çağın gerisindeydi ya!)
-Ulaşımda çıta yükselecek, İzmirli rahat edecek.
-Hızlı trenle İzmir Ankara arası 3.5 saate düşecek.
-İzmir bir istedi, Başbakan iki verdi.
-(Yunanistan ve Avrupa’nın en büyüklerinden olan) Pire Limanı, Çandarlı Limanı’nın yanında pire gibi kalacak. (Bak sen, espri yapmayı da öğrenmişler!)
30 bin öğretmen atanacak, yüzler gülecek.
-Sekiz yılda İzmir çiftçisine 927 milyon lira destek verdik.
-İzmir’i üniversiteler şehri yapacağız.
Palavra gazetede partinin ki İzmir adayı olan siyasi dönek Ertuğrul Günay‘la birlikte Binali Yıldırım’ın fotoğrafları, reklamları!..
Yerseniz!.. Ancak İzmir’in laik, yurtsever, Atatürkçü insanları bunu yemez.
Bu kez elimde Tayyip adına bu seçimde ilk kez oy kullanacak olan genç seçmenlere gönderilen bir mektup. İçini özetliyorum:
“Değerli genç kardeşim, sana bu mektubu bir ağabeyin olarak yazıyorum…Ak Parti iktidarında büyüdün, şimdi özgür iradenle oy kullanacaksın, Türkiye’nin kaderini belirleyeceksin…
Biz iktidara gelmeden önce Uganda’dan esen ters rüzgar borsayı düşürüyordu. Milletimiz birbirine karşı kışkırtılıyordu…
Ak Parti, ecdadımızın gördüğü rüyayı gerçekleştiriyor…
Türkiye olarak mazlum milletlerin hakkını korumak için sesimizi yükseltiyorsak, zulme, haksızlığa, adaletsizliğe dur diyebiliyorsak (!) sizden aldığımız enerjidendir!
Annenize, babanıza, arkadaşlarınıza kalbi selam ve sevgilerimi gönderiyorum.”
Peki ama Tayyip‘in imzasıyla gönderilen bu mektupların adresleri nereden bulundu!
18 yaşa gelen ve bu seçimde ilk kez oy kullanma hakkı elde eden milyonlarca yeni seçmen var.
Bu mektup kaç kişiye gönderildi? Adresleri sadece devlet kayıtlarında topluca var olan bu gençlere nasıl ulaşıldı?
Yoksa devletin olanakları Tayyip’e ve partisine mi çalışıyor?
Buraya bir not daha eklemek isterim. Gençler bu tuzaklara sakın düşmesin. Bazıları şöyle düşünebilir:
“Bak koskoca Başbakan (!) beni adam yerine koyup mektup yazmış. Ben de oyumu ona vereyim”
Hiç ilgisi yok. Bu isim ve adresleri parti örgütleri buluyor ve Tayyip adına hazırlanan mektup gençlere gönderiliyor. Bunlar tamamen seçim dümenidir.
Şimdi gelelim yazımın son bölümüne! Komediyi görüyorsunuz. Özellikle büyük kentlerde oyların azaldığını gören Tayyip, İstanbul, Ankara ve İzmir yenilgilerini önlemek için acayip, planı, projesi, parası olmayan hayali yatırımlara yöneldi.
Yakında benim Zihri Sinir porocelerime de el atarsa hiç şaşırmam. Neydi onlar?
İzmir’den Kars’a büyük bir kanal yapılacak. İkinci kanal Karadeniz’den Akdeniz’e açılacak. Bu yatay ve dikey kanallar Ankara’da kesişecek ve böylece Ankara’ya deniz gelmiş olacak.
İkincisi ise, Mersin’den Kıbrıs’a 130 kilometrelik bir köprü yapılacak.
Emin Çölaşan notu 1 :Dünkü Sözcü‘nün manşetinde yer alan utanç fotoğraflarını gördünüz. Simav depreminde evleri yıkılan, hasar gören ve evlerine giremeyip çadırlarda yatan insanlara gönderilen Kızılay yardımları, ahaliye AKP Kütahya adayı Bediha Türkyılmaz’ın seçim minibüsleri tarafından dağıtılıp bu yolla parti propogandası yapılıyor.
Deprem yaşamış insanların, AKP’nin şubesine dönüşen Kızılay’ın sırtından bile oy avcılığı! Rezaletin son perdesi!
Bir konuya daha değinmek istiyorum:
O fotoğrafı önceki gün ajanslar geçti. Ancak iktidar korkusu nedeniyle, Sözcü dışında hiçbir gazete bunları sayfalarına koyamadı, kullanamadı. Türk basınındaki aymazlığı, korkuyu,baş eğmeyi, kişiliksizliği bir kez daha görün.
Emin Çölaşan’ın notu 2: Ajda Pekkan isimli şarkıcının konserine Devlet Bakanı, Tayyip‘in tercümanı Egemen Bağış geldi. Ajda sahneden haykırdı:
“Sayın Bakanım, muhteşem vizyonunuzla ülkemizin önünü açıyorsunuz. Sizin için canımızı vermeye hazırız. Allah sizi başımızdan eksik etmesin.” (Amin!)
Muazzez Ersoy isimli sanatçının dün gazetelerde resmi çıktı.
Eminanım’ın önünde diz çökmüş, ona şarkı söylüyor! Helal olsun!
Bunlar Türkiye’nin “Sanatçı” takımı! Geçmişte bazı “Sanatçılar” Semranım‘ın önünde diz çöküp yalakalık yapardı. Şimdi devir Eminanım’ların devri!
Yorum Gönder