Bu adaylık onun için inanılmaz bir özveri!
Çünkü şu anda parlamentoya girmek için aday olan 203‘ü bağımsız 7 bin 695 kişi arasında, “milletvekili” olmak için milyonlarca liralık gelirden vazgeçen tek kişi o!
Adayların açıklanmasının üzerinden epey bir zaman geçti ama yazmaya sıra gelmedi… Şimdi tam zamanı; tarihe not düşmekte yarar var…
***
Oray Eğin’in yeni yayınlanan “İmha Planı-Medya Nasıl Çökertildi” kitabından aynen aktarıyorum:
“İlk evliliğinde Fethullah Gülen’i nikâh şahidi yapan, Cemaat’e yakınlığını hiçbir zaman gizlemeyen ve hatta futbol dünyasında Cemaat’in fahri sözcüsü olan Hakan Şükür de TRT’den nemalananlar arasında yer aldı.
Futbolculuktan sonra başladığı yorumculuğu ne Erman Toroğlu, ne Ahmet Çakar ne de Rıdvan Dilmen kadar ilgi çekti. Ama aldığı ücret onları bile geçti.
2008 yılında yapılan sözleşmeye göre TRT ‘Stadyum’ ve diğer programlar için Hakan Şükür’le anlaştı.
Üst limit, sponsorluk da dahil olmak üzere 80 bin TL’den pazarlık açıldı. Sonunda ayda net (vergiler hariç) 56 bin TL’ye anlaşıldı. Bu ödeme bütün bir yılı kapsıyordu; liglerin tatilde olduğu ve ekranda futbol programı yayınlanmadığı günleri de kısacası.
12 ay boyunca her Pazartesi Hakan Şükür’ün HSBC Bank Bomonti Şubesi’ndeki hesabına 14 bin TL yatırıldı.
2008-2009 sezonu için toplam 728 bin TL.
Ve Hakan Şükür sadece Pazar geceleri İstanbul stüdyolarına gelip, ‘Stadyum’ programına katılarak bu parayı aldı.”
***
Bu demektir ki; Hakan Şükür iki buçuk yılda TRT’den 1 milyon 750 bin lira kazandı.
Eğer milletvekili adaylığına soyunmayıp devam etseydi; 4 yılda
3 milyon lira daha kazanacaktı.
Ama şimdi önümüzdeki 4 yıl boyunca ayda 10 bin liralık milletvekili maaşına talim edecek ve toplamda 480 bin lira kazanacak!
***
Sorum kendisine:
Milletvekili olmak için bu 2,5 milyon liradan neden vazgeçtin?
Yanıtın, “Vatan-millet için” ise; bir soru daha:
TRT de bu milletin parasıyla yaşayan bir kamu yayıncısı…
İki buçuk yıldır bu kadar astronomik bir parayı tıkır tıkır neden aldın?
O zaman vatan-millet neden aklına gelmedi?
*****
İZMİR!
Polis, seçimlere sadece 41 gün kala; CHP‘nin kalesi İzmir‘deki Büyükşehir Belediyesi‘ne ve 14 belediye şirketine baskın yaptı… Sorum bir süre önce “İzmir’de sürprizlerimiz olacak” diyen AKP kurmaylarına:
Sözünü ettiğiniz sürpriz bu muydu?
*****
Günün Sorusu
ABD‘nin işgali nedeniyle 1 milyona yakın vatandaşını kaybeden Irak‘ın parlamentosu, 1990-91 yılındaki Körfez Savaşı‘ndan zarar gören Amerikalılar için 400 milyon dolar tazminat ödeme kararı almış… Sorum size:
Hâlâ halinize şükretmiyor musunuz?
*****
Şaka gibi kutlama!
Hani iktidar yalakaları “Türkiye falan konuda dünya birincisi” diye övünmeyi severler ya…
Onlara bir veri de benden:
Ülkemizde şu anda tam 57 gazeteci tutuklu… Bir başka deyişle tutuklu gazeteci sayısında 34‘er tutuklusu bulunan Çin‘i ve İran‘ı geride bırakarak, açık ara dünya şampiyonu olduk!
Mustafa Balbay 788, Tuncay Özkan ondan daha da uzun bir süredir, Soner Yalçın 74, Ahmet Şık‘la Nedim Şener 57 gündür tutuklu…
Ve hiçbiri henüz neyle suçlandıklarını bile bilmiyor!
Üstelik görünen o ki; bu şampiyonluğu daha uzun yıllar boyunca kimselere bırakmayacağız…
Çünkü “gazeteciler hakkında en çok ceza davasının açıldığı ve sürdüğü” ülke; yine açık arayla Türkiye…
Şu anda 5 binin üzerinde dava devam ediyor ve bu davalarda bine yakın gazeteci yargılanıyor!
Gazeteciler aleyhine açılan davalar bu kadarla da sınırlı değil… Çeşitli kişi ve kurumların açtıkları 5 bine yakın “tazminat davası” da mahkeme aşamasında…
En çok dava açanların başında da… 200‘e yakın davayla Başbakan geliyor!
Gazetecilere yapılan diğer baskılardan ve otosansürden söz bile etmeyeceğim!
***
Durup dururken neden mi yazdım bu yazıyı?
Çünkü… Bugün, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü…
Devlet adamlarımız mesaj yayınlayıp günümüzü kutluyorlar…
Şaka gibi!
Yorum Gönder