Dün belli ki yazacak konu bulamamış… Bir insanın tek derdi Cumhuriyet, Türk Silahlı Kuvvetleri, laiklik ve Atatürk düşmanlığı olursa malzemesi bol oluyor!…
Cemaatin gazetesi, logosunun tepesine “19 Mayıs coşkusu her yerde”diye başlık atmıştı…
Anlaşılan o ki gazetesi bile mebusluk mağlubuna o çoşkuyu zerre kadar hissettirememişti!..
Ya da belli ki toplumun yüreğinde büyüten coşku kimi yerlerde hedef şaşırmış ve diken batığına dönmüştü!..
Sıkı AKP’li şahsiyet yazısına “19 Mayıs’ta neden faşist kutlamalar yapıyoruz?” diye başlık atmıştı!..
Bakınız, aslında “Atatürk’ü niye anıyoruz?” demeye getiren şahsiyet neler döktürmüştü:
“Yobazlık tam olarak böyle bir şey olmalı. Bir şeyi hiç sorgulamadan, anlamı üzerinde hiç düşünmeden, bir çift öküzün tarla sürerken yanında gördüğü izi takip etmesi gibi huşu içinde tekrarlamak.”
Doğru söze ne denir?… Mesele; Atatürk’e, Cumhuriyet‘e, laikliği saldırmaksa yobazlık tam da böyle yapılmalıdır!..
Laikliğin önemini düşünemeden!..
Atatürk’ü hiçbir zaman anlayamadan!..
Ve tüm bunlara direnirken bağnazlığın tarlasından, karanlığın izinden kurtulamadan!..
Kimileri için eylemde kırmızı görmüş bir boğaya, fikirde ise tam bir öküze dönüşmek kolay olabilir!.. Ama bu huşu içinde nasıl yapılır inanın bilemiyorum!..
Mevkutenin suratı!..
Bana gazeteni söyle sana kim olduğunu söyleyeyim!..Dün Ulusal Kurtuluş Mücadelesi’nin onurlu günü 19 Mayıs’tı…
Herkes eteğindeki taşı dökmüştü!.. Herkes gerçek suratını birinci sayfasından çoktan göstermişti…
Vakit adlı dinci mevkute, logosunun yanına “19 Mayıs kutlanıyor” başlıklı minnacık bir haber koymuştu. Her zaman ki gibi içinde “Atatürkéün adı bile olmayan bir zavallı haber!..
Hükümetin kalkanı Star‘ın hali Vakit’ten daha vahimdi!..Takiyeyi yalnızca ve de yalnızca “19 Mayıs kutlu olsun” cümlesine sığdırmayı başarmışlardı!..
Tek misyonu orduya düşmanlığı olan Taraf adlı karanlık gazete, vatan toprağının kurtarılış öyküsü yerine, “yatak odası” sırlarını manşet yapmıştı!..
Bu mevkute, 19 Mayıs‘ı es geçerek derdinin habercilik olmadığını bir kez daha kanıtlamıştı!..
Mürit-militan kafası!..
“Milli”liği yalnızca logosunda gösteren gazatenin birinci sayfasında da 19 Mayıs gibi şanlı bir mücadeleye tek bir sözcükle bile yer verilmemişti!..
Solculuk oynayan ikiyüzlülere hiç değinmiyorum!.. Onlar yalnızca bir gün değil, her dönem Atatürk düşmanı!..
Nurcuların sesi Yeni Asya‘nın Manşeti ise tam işkembe ürünüydü!.. Neymiş efendim, liseli gençler “Tören kıtası olmaktan bıktık” demiş!.. Yalanın daniskası!..
Beyinlerindeki Cumhuriyet ve Atatürk düşmanlığını vatan evlatlarının ağzına ihale etmekten utanmayanlara bir çift sözüm var:
Bu ulus da sizin 80 yıldır bebek yaşındaki çocukları medreselerde, tarikat evlerinde mürit-militan olarak yetiştirme hırsınızdan bıktı!…
Bahçeli’nin İsyanı!..
Dün, kimi köşesinde, kimi manşetinde rejime , Cumhuriyet’e, Atatürk’e ve laikliğe kinini kusmuştu!.. Onlara en güzel yanıtı MHP vermişti!..
MHP lideri Devlet Bahçeli‘nin 19 Mayıs kutlamaları ile ilgili tokat gibi açıklamasını eminim bugünkü gazetelerin çoğunda bulamayacaksınız!..
İşte, kaset kuşatmasına çok sert göndermelerin de olduğu Bahçeli’nin isyanı!.. Bakınız, herkesin dersler çıkaracağı açıklamada nasıl uyarılar var:
Alçaklara kesin cevap!..
“Bundan 92 yıl önce, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün zamanlama itibariyle muazzam bir hamlesi olan Samsun’a çıkışı, bağımsızlığımıza musallat olan emperyalist mihraklara asla teslim olunmayacağının tam bir irade beyanı olmuştur.
Tehditlerle sindirilmeye çalışılan, şantajlarla durdurulmaya uğraşılan ve kurşunla yolundan döndürülmek istenen Milli Mücadele ruhu, Türk tarihinden aldığı ilhamla işgale, esarete, eziyete, zulme haddini bildirmek için Anadolu’nun mukaddes bağrında boy vermiş ve kök salmıştır.
19 Mayıs; vatan topraklarını alçakça paylaşmaya cüret edenlere ve onlara el uzatanlara verilen kesin bir cevap ve özgürlüğün kanla olsa dahi elde edileceğinin muhteşem ifadesidir.
Tıpkı bugünkü gibi; o zaman da iş başında aciz, pısırık, sinmiş, haysiyetsiz, tavizkar, korkak ve yalnızca kendi menfaatlerinden başka bir hedefi olmayan hükümet etme zihniyetinin varlığına rağmen, Türk milleti kendi geleceğini belirlemek amacıyla bizzatihi inisyatif almıştır.
Ne var ki Türk milletinin kolayca teslim olacağını zannedecek kadar şuurlarını kaybedenler, şimdi daha etkili ve büyük bir oyunu devreye sokmuşlardır.
Samsun’un intikamı!..
Milli ve manevi değerlerimizi tahrip ve imha etmek için bu defa da yerli taşeron kullanmaya girişenler, içerideki maşalarıyla dün alamadıkları sonuçları bugün almaya çalışmaktadırlar.
Samsun’a çıkışın 92. yıldönümünde, Türk milletinin varlığına kendini adayan vatanseverler, şeref ve utanma duygusundan yoksun çapulcular ve onlara destek veren iktidar zihniyeti tarafından etkisizleştirilmek ve itibarsızlaştırılmak istenmektedirler.
Bilinmelidir ki hiçbir kötü ve aşağılık oyun başarıya ulaşamayacak, tehditler mesafe alamayacak, tertipler belini doğrultamayacak ve Samsun’a çıkışın intikamını asla alınamayacaktır!..
Topla, tüfekle ve tek taraflı çalışan anlaşma masalarıyla hedeflerini gerçekleştiremeyenler, Samsun‘dan yakılan özgürlük meşalesini söndüremeyecekler, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının mirasına zarar veremeyeceklerdir.”
20 mayıs 2011
Yorum Gönder