Çekinceler kalkınca ne olacak? - Fikret Bila
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’na Türkiye’nin koyduğu çekinceleri kaldıracaklarını açıklaması kamuoyunda yankı buldu.
Kılıçdaroğlu’nun bu yaklaşımının Şükrü Elekdağ tarafından Avrupa Birliği hukuku ve uygulamalarıyla ilgili olarak yürütüp bir rapora bağladığı çalışmalara dayandığını yansıtmıştım.
Özerklik Şartı’na konulan çekincelerin kaldırılması, ayrışmayı teşvik eder mi kaygısının dile getirilmesi üzerine Elekdağ’la tekrar konuştum. Elekdağ, Kılıçdaroğlu’na sunduğu, “Toplumsal Mutabakat ve Milli Bütünleşme Raporu”nda da yer aldığını vurguladığı şu bilgiyi verdi:
Çekinceler kalkınca
“Şart’ın 4., 6., 7., 8., 9., 10. ve 11. maddelerine konulan 9 değişik çekincenin kaldırılması halinde, merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki denetiminde ve genel olarak ilişkilerinde şu değişiklikler husule gelecektir:
1. Merkezi idare, yerel yönetimlerle ilgili hususların planlanması ve karara bağlanması sürecinde yerel yönetimlere danışacaktır.
2. Yerel yönetimler örgütsel yapılarını kendileri belirleyebilecektir.
3. Yerel olarak seçilmiş kişilerin görevleriyle bağdaşmayacak işlev ve etkinliklerinin, yasayla ve temel hukuk kaidelerine göre belirlenmesi gerekecektir.
4. Merkezi idare tarafından yerel yönetimlerin denetiminde gözetilecek kıstas korunmak istenen yararlarla orantılı olacaktır.
5. Merkezi idare yerel yönetimlere kaynak sağlarken hizmet maliyetlerindeki artışı dikkate alacaktır.
6. Merkezi idare tarafından ek mali kaynak dağıtımında yerel yönetimlere önceden danışılacaktır.
7. Mali kaynakların kullanılması konusunda yerel yönetimler kendi politikalarını uygulama hususunda özerkliğe sahip olacaklardır.
8. Yerel yönetimler derneklere üye olabilir ve uluslararası birliklere katılabilir.
9. Yerel yönetimler özerk yerinden yönetim ilkesini koruyabilmek için yargı yoluna başvurabilir.
Görüleceği üzere, Şart’a konulan çekincelerin kaldırılması, hiçbir şekilde üniter devlet yapısını gevşetmek veya yerel yönetimlere ayrışma kapısını açmak gibi sonuçlar doğurmayacaktır.
Çekincelerin kaldırılmasıyla, yerel yönetimler belediye işlerini yürütmekte işlevsel etkinlik ve bu bağlamda programlarını uygulamakta özerklik kazanacaklardır.
Önemli bir husus da, yerel yönetimlerle merkezi idare arasında kurulan istişare mekanizması ve bu çerçevede yerel yönetimlerin ihtiyaçları ışığında taleplerini daha etkin şekilde duyurma ve izleme imkânını elde etmeleridir.”
Anayasa denetimi
Elekdağ, Anayasa’nın 127. maddesi hükmünün merkezden kopuk bir yerel idareye izin vermediğini vurgulayarak raporda yer alan şu bilgiyi de aktardı:
“Anayasa’nın 127. maddesine göre merkezi idare, yerel yönetimlerin hizmetlerini denetlerken bu hizmetlerin şu 3 ilkeye uygun olmasını dikkate alacaktır:
1. İdarenin bütünlüğü ilkesi.
2. Kamu hizmetlerinde birliği sağlama ilkesi.
3. Toplum yararının korunması ilkesi.
Bu ilkeler dikkate alındığı takdirde, Şart ile ileri derecede bir adem-i merkeziyetçilik uygulanamayacağı da anlaşılır.”
“Çözüm demokrasi”
Deneyimli diplomat ve CHP İstanbul Milletvekili Şükrü Elekdağ, sorunun çözümünün gerçek anlamda ileri demokrasi olduğunu savunuyor. Halka en yakın yönetim birimleri olarak halkın demokrasiye katılımına olanak sağlayan bir yapıya kavuşturulmasının, ulusal bütünlüğü de pekiştireceği kanısında. Elekdağ Türkiye’de bölünme kaygılarını ortadan kaldırmanın yolunun da demokrasiden geçtiğini vurguluyor. Elekdağ bu çalışmalar yürütülürken, Anayasa’nın ilk üç maddesinin korunması, PKK silah bırakmadıkça bir müzakereye girilmemesi, üniter yapıyı zedeleyecek adımlara izin verilmemesi gerektiğini de ısrarla savunuyor.
Yorum Gönder