Burası Muş’tur!.. - Mehmet Faraç

Dünkü yazımda “Feodal siyasetin fikri yoktur” demiştim ya CHP’nin Muş’taki CHP milletvekili adayı da bunu kanıtlayan bir açıklama yapmakta gecikmedi!..

CHP’nin Muş ikinci sıra milletvekili adayı Zihni Sayan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendisine verdiği sözü yerine getirmediğini belirterek adaylıktan çekildiğini açıkladı… Sayan şöyle konuşmuştu:
“Kılıçdaroğlu bana birinci sıra için söz verdi. Listeler açıklanınca ikinci sırada olduğumu gördüm. Genel Başkan ‘yanlışlık’ olduğunu söyledi. Ben de kendisine, ‘Siz söz verdiniz, o sözün üzerine biz CHP’ye geldik. Kusura bakmayın siz sözünüzde durmadınız ama ben söz verdiğim insanlara karşı mahcup olmamak için CHP’ye çalışmam’ diyerek istifamı sundum.”
Bir milletvekili adayının sırasını beğenmediği için istifa etmesini olağan sayabilirsiniz. Ancak Sayan’ın tepkisini yansıtırken yaptığı üç hareket Güneydoğu siyasetinin hangi kriterlerle yapıldığını göstermesi açısından çok dikkat çekiciydi!..
Şaşırtıcı zikzak!..
Daha düne kadar CHP’nin adayı olan Sayan,istifa kararıyla ilgili basın toplantısını MHP’nin Muş milletvekili adayı Giyasettin Yıldırım ile birlikte yapmıştı!..
CHP adayı basın toplantısını MHP İl Binası’nda düzenlemişti!..
Bitmedi. Sayan, bu gelişmelerin ardından ailesiyle görüştüğünü ve MHP Muş milletvekili adayı Yıldırım’a destek vereceklerini söylemişti!..
İşte 21.Yüzyıl‘da bir başka siyaset manzarası…
Bu manzaranın MHP Başkale İlçe Örgütü’nün topluca BDP‘ye katılmasından hiç farkı yoktur!..
Muş’taki son manzara bir kez daha kanıtlıyor ki Güneydoğu’da siyasetin ne omurgası, ne güzergahı ne de kimliği var!..
Söyler misiniz acaba, bu kadar pervasızca fikir değiştirebilen bir zihniyetin demokrasiye ve parlamenter sisteme ne kadar katkısı olabilir?..
KEPENK SATRANCI!..
AKP, Kürt siyasetine elini verdi kolunu kurtaramıyor?..
Yaklaşık 1.5 yıl önce başlatılan ve adına “Kürt açılımı” denilen proje devletin verdiği tüm tavizlere rağmen sonuçlanamıyor!..
Bu gidişle sonuçlanamayacak da…
Habur’daki rezalet AKP’nin Güneydoğu siyasetine verdiği ikinci tavizdi…
Devletin TRT’sinde, Kürtçe televizyon yayını bile İmralı siyasetinin beklentilerini bitiremedi!..
Çünkü Kürt siyasetinin takıldığı noktalar folklorik ya da kültürel unsurlar değil!..
PKK-BDP çizgisi, rejimi değiştirecek dayatmalar peşinde!..
Kürt dilinin Anayasa’ya girmesi, Kürt kimliğinin tanınması…
Güneydoğu’daki operasyonların tamamen durması, koruculuğun lağvedilmesi…
Kürt siyaseti ve devlet televizyonundan Kürtçe ağıt dinlemek için değil, ağıtların durması iddiasıyla beklenti dayatıyor!..
En önemli beklenti ise siyasal ve kültürel taleplerin ardına gizlenmiş bir özgürlük planı!..
Kepenk, çöp ve oyun!..
Bugün PKK ve BDP’nin yaptığı tüm eylem ve propogandalar, Öcalan’ın İmralı’dan çıkarılmasına hizmet ediyor!..
Öcalan, şiddet, eylem, başkaldırı, intifada, öz savunma söylemiyle korku ve kanla süslenmiş bir blöfü AKP’nin önüne getirdi!..
AKP oyuna gelmekten kurtulamadı!..Taviz verdikçe sıkıştırıldı, sıkıştıkça zora girdi!..
Konuya niye mi böyle girdim?..
PKK-BDP çizgisi, Türk siyasetiyle satranç oynuyor!.. Düşünebiliyor musunuz, BDP, Öcalan‘la diyalog başlatan AKP’nin liderini Güneydoğu’da çöp yığınları, kapatılmış kepenkler ve boş meydanlarla karşılıyor!..
Daha düne kadar “Statükonun partisi”, “Kemalist parti”, “Faşist” diye nitelendirilen; büroları taşlanan ve yöneticileri tehdit edilen CHP’liler ise plastik bir gül bahçesinde ağırlanıyor!..
BDP, kepenkleri açık tutarak CHP’ye kucak açmış gibi görünüyor!..
Oysa AKP’yi çöp, CHP’yi alkışla karşılama siyaseti ince ve sinsi bir taktikten öteye gitmiyor!..
Kürt siyaseti, Kürt sorununu kilitlemekle suçladığı devlet kurmuş CHP üzerinden hem AKP’yi hem de devleti sıkıştırmaya çalışıyor!..
İŞTE HAKKARİ!..
Peki manzara CHP’ye bir katkı getirir mi?
PKK’nın askeri ve siyasi karargahı gibi kullanılsa da, altı üstü Hakkari!..
Yani 130 bin seçmeniyle İstanbul’un bir mahallesinden küçük bir yerleşim birimi…
Fiziken küçük, siyaseten büyük Hakkari!..
Orada şu miting kalabalık olmuş diğer mitingde kimse yokmuş şeklindeki tartışmaların hiçbir anlamı yok!..
3 milletvekili çıkaracak Hakkari’de seçimin sonucu aslında şimdiden belli!.. Çünkü rakamlar her şeyi anlatıyor!..
Hakkari siyaseten kaybedilmiş zaten!.. Bakın aşağıdaki rakamlara kimin kiminle, kim ve ne için oyun oynadığını görün!..
29 Mart 2009 yerel seçim sonuçları:
DTP, yüzde 80.2 (22.bin 449 oy)
AKP, yüzde 15.1 (4 bin 231 oy)
CHP, yüzde 1.2 (331 oy)
Saadet Partisi, yüzde 1.1 (299 oy)
MHP, binde 0.7 (204 oy)
DSP, binde 0.7 (191 oy)
Demokrat Parti, binde 0.5 (138 oy)
Büyük Birlik Partisi, binde 0.3 (81 oy)
Büyük Türkiye Partisi, binde 0.2 (58 oy)
İşçi Partisi 9, Millet Partisi ve TKP ise yalnızca 1′er oy almış!..
Seçime katılan ANAP,LDP, Emek Partisi, Halkın Yükselişi Partisi ,ÖDP ve Hak-Par’a bir tek oy bile çıkmamış!..
Neyin mücadelesi bu?..
Düşünebiliyor musunuz son satırlarda sıraladığım 9 partinin yöneticileri bile Hakkari’de kendi partilerine oy vermemiş!..
2007 genel seçimlerinde AKP Hakkari’de, yüzde 33.8 (28 bin 337 oy) ile 2 milletvekili çıkarmış.
4 bağımsız toplam yüzde 56.1 oy almasına rağmen BDP kökenli bir milletvekili seçilebilmiş!..
CHP yüzde 3.52 oy oranıyla 3 bin 80, MHP ise yüzde 1.90 oranla bin 658 oy alabilmiş!..
12 Eylül’deki referandum ise hem Hakkari’deki tabloyu özetlemiş hem de 12 Haziran seçimlerinin sonucunu duyurmuş!..
128 bin 457 seçmenden yalnızca 7 bin 776‘sı sandığa gitmiş. Yani katılım yüzde 6.80′de kalmış. 7 bin 220 kişi “Evet”, 556 kişi ise “Hayır” oyu kullanmış!..
Hakkari için kim konuşuyorsa havanda su dövüyor!.. Mesele bu kadar nettir!..

Yorum Gönder

[blogger][facebook][disqus]

Kemalın Askeri

İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *

Javascript DisablePlease Enable Javascript To See All Widget