Roman Çalıştayı'nda Başbakan Erdoğan'ın konuşma yaptığı sırada, ''Parasız eğitim istiyoruz'' pankartı açtıkları için tutuklanan ve 14 aydır cezaevinde buluna Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz adlı öğrenciler hakkında açılan davanın duruşmasına devam edildi. Savcı, öğrencilerin protestolarını "düşünce özgürlüğü ve anayasal hak" olarak değerlendirip beraatlerini isterken, mahkeme heyeti öğrencilerin tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla 14 Mart'ta 2010 tarihinde Abdi İpekçi Spor Salonu'nda düzenlenen Roman Çalıştayı'nda ''Parasız eğitim istiyoruz" pankartı açarak tepkilerini gösterdikleri gerekçesiyle tutuklanan üniversite öğrencileri Ferhat Tüzer ve Berna Yılmaz hakkında "Örgüt üyesi olmak'' iddiasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle açılan davanın duruşması İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Duruşmaya, tutuklu bulunan öğrenciler Tüzer ve Yılmaz, aileleri ve avukatları katıldı.
Savcı, şaşırttı
Duruşmada, Cumhuriyet Savcısı'nın esas hakkındaki mütalaası okundu. Daha önce Ağır Ceza Mahkemeleri'nde devam eden örgüt davlarında çok nadir yaşanan bir şekilde, hazırladığı mütalaasında Tüzer ve Yılmaz'ın Haklar ve Özgürlükler Cephesi, Gençlik Federasyonu gibi dernek ve oluşumların organize ettiği birçok eylem ve etkinliğe katıldıklarını, ama katıldıkları eylemlerin ve Başbakan Erdoğan'ın katılımıyla gerçekleştirilen 'Roman Çalıştayı'nda, "Parasız eğitim istiyoruz" pankartı açarak yatıkları protestonun Anayasa'nın 25, 26, 33 ve 34. maddeleri gereğince düşünce ve düşünceyi açıklama özgürlüğü içinde olduğunu belirten savcı, yine aynı şekilde Türkiye'nin taraf olduğu AHİS'nin dava konusu ile bağlantılı maddeleri gereğince de öğrencilerin "eylem ve etkinliklerinin düşünce açıklama özgürlüğü" içerisinde olduğunu belirtti. Savcı, bu nedenle de mahkeme heyetinden Tüzel ve Yılmaz'ın beraatlarını talep etti.
Parasız eğitim taleplerini mahkemede de yinelediler
Öğrencilerden Berna Yılmaz, Başbakan'ın da bulunduğu bir toplantıda parasız eğitim hakkını dile getirdikleri için bir yılı aşkın süredir cezaevinde bulunduklarını, ama demokratik bir ülkede eğitim herkesin hakkı olması gerektiğini söyledi. Yılmaz, "Bugün eğitim ücretini karşılamayıp okuyamayan çok sayıda genç bulunmaktadır. Ben bu sorunu dile getirmek istedim. İnsanlarda bizi terörist olarak görmedi aksine, ülkenin sorunlarını dile getiren öğrenciler olarak sahiplendi" diye konuştu. Yılmaz, ayrıca cezaevinden adliyeye getirildiği sırada kelepçeli olmasına rağmen darp edildiğini ifade etti. Ferhat Tüzel da, savunmasında arkadaşı Berna Yılmaz'ın söylediklerine katıldığını daha özgür ve demokratik bir ülkede eğitimin herkese eşit ve parasız olarak sunulmasını istediklerini söyledi.
'16. yy da değil, 21. yy da yaşıyoruz'
Öğrencilerin savunmalarının alınmasının ardından söz alan avukatları Taylan Tanay ise müvekkillerinin katıldıkları eylemlerin savcı tarafından da belirtildiği gibi anayasal bir hak olduğunu ve bunlar için izin alınmasına dahi gerek olmadığını ifade etti. Buna rağmen müvekkillerinin 14 aydır süren tutukluk hallerini devam etmesinin ise hukuk açısından "kaygı verici" olarak nitelendiren Tanay, Emniyet Genel Müdürlüğü'nden mahkemeye iddianame hazırlanma sürecinde gönderilen belgelerin ise daha önce de mahkemelere aynı kurum tarafından sahte belgeler gönderilmesinden ve bunların dava konusu olmasında dolayı delil olarak kabul edilemeyeceğini söyledi. Tanay, "16. yüzyılda yaşasaydık müvekkillerim idam edilebilecekti. Ama 21. yy'da yaşamaktayız. Başbakan dâhil herkesi insanların protesto etme hakkı vardır" diyerek Tüzer ve Yılmaz'ın tahliyesini istedi.
Mahkeme heyeti, "kuvvetli suç şüphesi gösteren olgular bulunması ve delil durumu" gerekçesiyle sanıkların tutukluluk hallerinin devamı yönünde karara vararak, 14 aydır tutuklu bulunan öğrencilerin bir sonraki duruşma tarihini 6 Ekim 2011 olarak açıkladı. Öğrencilerin serbest bırakılmamalarına tepki gösteren Eğitim Sen İstanbul Şubeler Platformu'na bağlı bir grup öğretmen ise, duruşmanın ardından adliye binası önünde açıklamada bulunarak, mahkemenin verdiği kararı protesto etti. Öğretmenler, Anayasa'da temel bir hak olan ve sendikalarının da tüzüğünde de yer alan "parasız eğitim" hakkını isteyen Tüzer ve Yılmaz'ın serbest bırakılarak yaşanan hukuksuzluğa bir ana önce bir son verilmesini talep etti.(diha)
Odatv.com
Yorum Gönder